?>

İZMİR…

SENA PARLAR

4 yıl önce

 “Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!” “Peki, sen ne görüyorsun bakalım?” “İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.”

Ölüm ki tüm hesapları rafa kaldırır. Kavgaların sesini kısar. Kısmalı da. Ben haklıyım davasını güden herkese hakikatte ki tek haklının Hak olduğunu yüzüne çarpar. Yeryüzü aşka gelmiş. Üzerindekileri titretmiş. İnsanların damları başlarına düşmüş. Bulutlar bile ağlamış. Günlerce enkaz altında sabırla, umutla beklemiş insanlar. Afad, Umke, İhh, İtfaiye, Akut, il belediye görevlileri… Gece gündüz demeden… Molozların altında canı yanan kendi yakınlarıymışçasına mücadele ettiler. Allah dardan kurtardıkları o insanlar hatırına onların gecelerini sabaha, zorluklarını felaha kavuştursun.   Bir insan ölür. Bir insan hikayesiyle ölür. Telaşlarıyla ölür.  Hayalleriyle gömülür. 

Bir annenin en büyük telaşı yavrusudur. Ölümün ayak sesleri kulakları sağır edercesine gelse bile.  Ayda’nın annesi Fidan Gezgin deprem anında kızını hayat üçgenine almıştı. Ayda’cık kurtuldu.  Annesinin enkazda cansız bedenine ulaşıldı. Bu hayatta canını senin için tehlikeye atan tek varlık annedir.  Bir kez daha gördük.

Ayda annesinin tatlı telaşı idi. Yataktan düşmesin diye yanına yastık koyduğu evladını molozlar altında can vermesine gönlü razı gelemedi.  Terli atletini hasta olur telaşıyla değiştiren annesi onun günlerce enkaz altında yaşamasına nasıl dayanabilirdi? Dayanamadı.  Ayda enkazdan ilk çıktığında annesini sordu. Annesi dahi yaşasaydı ilk Ayda’yı sorardı. Ayda annesinin aklında kalan son düşünceydi.  Yine olsa yine canını feda ederdi.   Boğazım düğüm düğüm…  Gözlerim yaşlı… 

Her evde ayrı bir hikaye var.  Evlerinde ödev yaparken depreme yakalanan ikiz kardeşler doğdukları gün gibi ölürken de el ele diz dize gittiler. Acının en dayanılmaz noktası yarıştırılmıyor olması. Kocaman toz bulutu altında binlerce acıtan hikaye var. Örtemiyor o bulut dahi acının en yaslı halini.  Ölüm davetsiz misafir.  Bugün onların kapısını çaldı.  Belki yarın bizim… 

Allah tüm vefat eden vatandaşlarımıza rahmet eylesin.  Bu acıyı da el birliği ile saracağımıza inanıyorum.  Rabbim harici ve dahili tüm felaketlerden bu vatanı ve aziz milleti muhafaza buyursun.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI