Efendim; Evvela kabul edelim. Batman’da kaçak elektrik kullanımını belki mini minnacık azaltabiliriz ama kesinlikle bitiremiyoruz. Neden inkâr ediyoruz ki? Elektrik kurumu, devletin bünyesinde olduğu o yıllarda, özellikle devlete küs olan bölgelerde vatandaş, alıştı kaçak elektrik kullanmaya. 40 yıl boyunca sigara içmiş birine sigarayı bıraktırmak ne kadar zor bir süreçse, aynı şekilde uzun yıllardır kaçak elektrik kullanmış bir bölge halkına bu alışkanlığı bıraktırmak da o kadar zordur. Ayrıca yoksul kentlerde, yüksek fatura ödeme fobisi oluşuyor vatandaşta, bu da kaçak elektrik kullanımını tetikliyor nitekim… Ceza yese de vatandaş, DEDAŞ ekipleri gider gitmez yeniden bağlıyor kaçağı, emin olabilirsiniz… Hatta biraz daha profesyonel bir sisteme başvuruyor her seferinde. Sayaca film takıyor, kablo takıyor, Buton yapıyor, Kumandalı sistem kuruyor… Öyle ya da böyle kaçak elektrik kullanmaktan vazgeçmiyor anlayacağınız. O halde yanlış şekilde çözüm arıyoruz… “Kaçak elektrik kullanmayın” diye bas bas bağırmak yerine; “Elektrik israfı yapmayın” diye seslenmek lazım tüketiciye. Her iki tarafın da haklı olduğu bir kısır döngü bizimkisi… Şöyle ki; DEDAŞ haklı, Çünkü kış mevsiminde topa tutuluyor, protesto ediliyor, dahası rehin alınıyor… Elektrik sistemlerini yeniliyor, güçlendiriyor da neye yarıyor? “Kışın her odaya bir elektrik sobası, her odaya bir elektrikli halı, her yatağa bir elektrikli battaniye” moduna geçen evlerde elektrik tüketimi yüzde 200 artıyor. Banyo suyu, elektrikli aletlerle ısıtılıyor, Tüp yerine elektrikli ocaklar kullanılıyor, Elektrik kesintileri dışındaki bütün zamanlarda, bütün elektrikli ısıtıcılar açık bırakılıyor. Güçlendirilen trafo ve elektrik hatları, hikâye kalıyor… Diğer taraftan tüketici haklı; Çünkü hafif bir rüzgâr esse saatlerce, bazen günlerce karanlıkta kalıyor, Sık sık kesilen elektrikler, beyaz eşyaları harap u bitap ediyor, Çocuklar “elektrik kesildi, ödevlerimi yapamadım” derken hep haklı çıkıyor, Elektrikli aletlere bağlı hastalar, zor durumda kalıyor, Benim gibi, dizisini izleyemeyenler, saçını kurutamayanlar oluyor… Anlayacağın nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça… N’apalım o vakit? Başımızı, iki elimizin arasına alıp, kendimize çeki düzen verelim… Elektrik kurumu, vatandaşın düşmanı değil, vatandaş da elektrik kurumunun… Birbirimizle alışveriş yapıyoruz… Hizmet alıyor, ücret ödüyoruz… Rahat bir kış geçirmek istiyorsak, karşılıklı anlayış içerisinde olmak zorundayız… Birbirimize artistlik yapmamıza gerek yok, ikimiz de birbirimize muhtaç durumdayız… Kaçak elektrik kullanmaktan kendimizi alıkoyamıyor muyuz? Bari israf yapmayın yahu… Evin bütün odalarını, yazdan beter, hamamdan sıcak duruma getirmesek de olur, Uyuduğumuz odada elektrikli sobayı sabaha kadar açık tutmak yerine, 1 battaniye daha örtersek üstümüze, çok şey kaybetmeyiz emin olun… Salonda, mutfakta, gözümüzün değdiği her yerde ısıtıcı kullanmak da nerden çıktı? Banyoda su ısıtırken kullandığımız o fişler, 24 saat prize takılı kalsa ne olur, kalmasa ne olur? Tasarruftan geriye, elektrik kesintisiyle süslenmiş bir kış kalırsa yine, O vakit, kılıçları kuşanmak farz olur biz tüketicilere…