“2 Bin Dolar peşin, işe başlayınca da 100 bin liranı alırım”
Yani toplamda neredeyse 140 bin lira para eder.
Görünürde kârlı bir iş değil mi?
Dünyanın en kolay yoldan para kazanma işi budur herhalde.
İş arayanlarla bu pazarlığı yapanlar, şehrimizdeki bazı kadro simsarlarıdır.
Ne zaman kamuda personel alımı olsa, bunlar hemen saf ve temiz yürekli insanları kandırmaya çalışır.
Bu ara birkaç tanımadığım kişi, gazeteci olduğumdan dolayı bana kadro simsarlarının kadrolu iş karşılığı yazımın girişindeki teklifi birçok kişiye sunduğunu söyledi.
Ben ‘sakın bu kişilere inanmayın’ desem de sanki ikna edemedim kendilerini.
İşsiz insanlar iş umudu ile gelen her teklife inanıyor çünkü.
Çoğu da kandırılıyor.
Ama ‘ya gerçekse’ umudu ile yine de kadro simsarlarına kanıyorlar.
Bu kadro simsarları genelde iktidar yakın parti ve belediye yönetimine yakın olduğunu göstererek inandırıcı olmaya çalışıyor.
Çaresiz durumdaki işsizler de kendisine iş bulacak dayısı olmadığı için umudu kadro simsarlarına bağlıyor.
Torpil ve para ile işe yerleştirme, her dönem gündemde oldu.
Geçmişte gerçekten parayı basıp işe girenler de oldu.
Halen oluyor mu?
Oluyorsa da inanmak istemiyorum.
Geçmişe rağmen hak ve hukuk arama bilincinin bu kadar geliştiği bir dönemde de oluyorsa vah halimize.
Kaldı ki birçok işe alım, kameraların önünde ve noter huzurunda kura ile gerçekleşiyor.
Buna rağmen halen kura ile yapılan iş için ‘o iş bizde’ diyen uyanık kadro simsarları var.
Bana sorarsanız bu fırsatçılar ya tutarsa deyip şanslarını deniyor.
Tuttuysa hiçbir fonksiyonları ve müdahaleleri olmadan parayı cebe atıyorlar.
Bu yüzden bu tiplere inanmamak lazım.
Yaşanmış bir örnekten söz edeceğim;
Bir arkadaşım anlatıyor, yıllar önce iktidar partisi yönetimindeyken bu durumundan haberdar bir işsiz, kendisini telefonla arayıp yüz yüze görüşmek istediğini söyler.
Görüşme esnasında bir kuruma personel alınacağını ve bunun için destek olmasını ister.
Arkadaş da siyasetçi ya, politik bir dille ‘söz elimden geleni yaparım’ der.
Sonra da unutmuş zaten.
Sınav ve mülakatın ardından işsiz kişi, tecrübesi ile hak ederek işe yerleşir.
Aradan bir süre geçtikten sonra elinde bir hediye paketi ile kendisine teşekkür ziyaretine gelir.
Hediye paketinde iki bilezik varmış.
İlk iki maaşı ile altın bilezik alarak ‘işimde bana yardımcı oldun, bu da senin hakkın’ der.
Şaşırır ve hediyeyi kabul etmeyip, kendisinin işe yerleşmesinde hiçbir rolünün olmadığını söyler.
Tam tersi durumlar da yaşanıyor.
Kendi hakkı ve tecrübesi ile işe giren bazı kişilere kadro simsarları ‘biz sizi işe yerleştirdik’ direke para alabiliyor.
Bu umut tüccarlarına pirim vermemek ve inanmamak gerekir.
Belediyeye personel alımının yapıldığı bu sıralar yine ortalıkta gezdiği söylenen kadro simsarlarını adli kolluk birimleri de takibe almalı.
İş alımlarına fesat karıştırmaya kalkışan ve kamu kurumlarını töhmet altında bırakanlara kesinlikle fırsat vermemek lazım.
bu iddiaları ortaya atan, insanların işsizliği ve yoksulluğu üzerinden rant elde etmeye çalışanlar cezasız kalmamalıdır.
Hem noter huzurunda yapılan kurada nasıl bir kayırma, torpil olabilir ki?
Bu yüzden işsiz insanlar da bu kişilere itibar etmemeli ve kendilerinden rüşvet talep edenleri ilgili kurumlara bildirmelidir.
Ancak bu şekilde bu fırsatçılarla baş edilebilinir.