Kanun adamları, kanuna uymazsa, kanunun hiçbir kıymeti kalmaz. Kanunun kıymet görmediği bir toplumda da kimse gün yüzü görmez! Hakim, savcı, polis, asker, gazeteci, idareci, siyasetçi… Bunlar toplumda belli bir saygınlığı olan aynı zamanda da belli imtiyazlara (yazılı veya değil) sahip meslek grupları. Bunlar, sahip oldukları imtiyazları halka veya kamu görevlilerine dayatır ve kanunsuz işler yaptırırlarsa, bu kişilerin saygınlığıyla beraber, toplumdaki huzurda kaybolur gider. Çok üst perdeden girmeyeceğim. Basit bir park meselesi, kimlik kontrolü, sigara yasağı veya özel güvenlik bölgelerinin ihlali… Kardeşim her kim olursan ol. Gücünü kanundan mı alıyorsun, evet. O zaman o kanuna en başta senin uyman gerekir. Trafiği tehlikeye düşürecek yere park etmek gibi bir hakkın yok! Özel bir statün varsa, oradaki görevliye kimliğinizi gösterip makul süre talep edebilirsiniz. Talebiniz makulse zaten görevli gerekli ayrıcalığı gösterecektir. Yok efendim, siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? Cehennemin dibi! Ulan herkes senin ne mal olduğunu bilmek zorunda mı? Bu ülkede vatandaşın yarısından fazlası, bakanları sokakta görse tanımaz. Cumhurbaşkanını bile tanımayanlar var. Herkes, herkesi tanımak zorunda değil. Hem sen benim kim olduğumu biliyor musun deyip adamın üstüne yürüsen, ilgili de senin bu artistliğini yese, herkes bunu yapar ve kimse kurallara uymaz. Ya da ben savcıyım, hakimim, gazeteciyim, askerim, polisim deyip geçsen, herkes bunu yapar. Çünkü bağırıp geçtiğinde, karşıdaki de ürküp kimlik soramadığında, vatandaşta bunu kendinde hak görür. Ben savcıyım, ben hakimim, ben valiyim demek çok kolay. Bunu bir belge ile belgelendirmedikten sonra bu cümleyi herkes söyler. Bunun içinde bir görevli size o kimliği sormadan gösterirseniz çok daha münasip olur. Hem güvenlik görevlisi zor durumda kalmamış, hem güvenlik zafiyeti yaşanmamış hem de zaman kaybı olmamış olacak. Toplumsal huzura da katkı sunmuş olacaksınız. Birde kanuni koruman var diye görevini yapan bir personeli ezmek azarlamak, ne kadar ahlaki! Kurallara kendiniz uymayarak, bunu başkasından beklemek, ne kadar ahlaki? ... Bunları niye yazıyorum? Demek ki böyle şeyler yaşanıyor ki yazıyorum. İsim vermiyorum, görüntü yayınlamıyorum. Ama gerekirse bunu da yaparım. Kimse kanunları kullanıp kanunsuzluk yapamaz. Kanunu, kuralı uygulamakla mükellef personeli azarlayamaz, hırpalayamaz. Bunu yapan her iki cihanda bunun karşılığını görür. Zamanın birinde bende bir valiye “siz kurallara uymazsanız, vatandaşta uymaz” demiş, sürgünler yemiştim. Şimdi o vali memur bile değil. Ben ki küçük dağları yarattım diyen o zat, şimdi dağların sadece fotoğraflarıyla avunuyor. Ona ayakçılık yapanlar şimdi yerlerde sürünüyor. Yüce Rabbim, bazen karşıya bırakmıyor, direk çakıyor! Bizim görevimiz, kurallara, kanunlara uymak, uymayanları uyarmak. İmtiyazlarını kullanarak bizi ezmeye çalışanlarıysa, Allah’a havale etmek. Allah en güzel vekildir. Öyle bir kanun gösteriyor ki onlara, of anam of! Herkesin yerini, hakkını ve haddini bildiği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın.