Petrolspor nasıl bir kulüp oldu anlamadım gitti. Her şey o kadar hızlı ve enteresan gelişiyor ki takımı benim gibi yakinen takip edenler bile ne yapacağını, ne yazacağını bilemez oldu. Geçen hafta yeni yönetim ve yeni hoca ile deplasmanda alınan galibiyeti yorumladık. Sonrasında hafta içi flaş gelişmeler yaşandı. Yönetim belirsizliği ve Teknik Direktör istifası ile hafta sonuna girdik. Süreç sonrasında ligin 9. haftasında Osmaniyespor Futbol Kulübü ile nasıl bir sonuç alınacağını merakla bekledik. Durumdan çok etkilenmiştik ve bu yüzden çok ta umutlu değildik açıkçası. Haksız da çıkmadık ve yine yeniden son dakika golüyle puanları cömertçe misafir takıma hediye ettik. Sonuç konusunda haklı çıkmış olabiliriz ama zaman zaman sahada ortaya koyulan futbol konusunda yanıldığımızı söyleyebilirim. Hatta skor 1-1 iken kaçan net iki pozisyondan faydalanabilsek belki şimdi farklı şeyler konuşuyor olurduk. Özellikle Emrah Metoğlu’nun kaçırdığı öyle bir pozisyon var ki, aklıma geldikçe çıldırıyorum. Kaleci bile kalesinde yokken, kale sahası içinde topa neresiyle vursa gol olacak pozisyonda, kafa vuruşunu yere sektirerek topu auta göndermeyi başarıyor. Başarıyor diyorum zira imkânsızı gerçekleştirdi desem abartmış olmam. Futbolcular üzerinden takımı eleştirmek istemiyorum ama yorum yapacak başka kimse yok. Kulübe de bulunmayan Teknik Heyete mi, yoksa belirsizliği devam eden Yönetime mi yorum yapacağım. Sahada görevlerini yapmaya çalışan ve yaşanan durumdan tahminen etkilenmiş oyuncular üzerinden mecburen bir şeyler yazacağız. Ya da yazmayalım bu hafta boş verin. Dediğim gibi yazdıklarımızı okuyacak ve bundan ders çıkaracak bir hoca mı var?. Kulübün kimde kalacağı konusuyla uğraşacak olan yönetici adayları mı okuyacak! Hiç sanmıyorum. Ama bizi takip eden ve uzakta oldukları için maçı izleyemeyen yürekli Petrolsporlular için birkaç cümle kurmayı kendime vazife biliyorum. Geçen hafta da dile getirdiğim gibi takım içinde kaliteli isimler var. Ellerinden geleni yapıyorlar ama onlara ayak uyduracak isimler olmayınca takım bir yerde mutlaka aksıyor. Buna elbette sakat ve cezalı isimlerin oluşu da etkilidir. Örneğin, Ali Kuleli bu maçta sahada olsaydı bu sonucu yaşamayacağımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Ali Kemal bir o kanatta, bir bu kanatta elinden geleni yaptı ama yine de eksiği kapatamadı. Diğer taraftan Aziz Ceylan ilk yarıda sadece bedenen sahada olunca İkinci yarı yerini Furkan Güneş’e bıraktı. Birazcık koşan Furkan, mücadele anlamında Aziz Ceylan’dan daha iyi görünse de sonuç olarak ondan farklı bir etki bırakmadı. Sabahattin Usta, Çetin Turan, Ardahan, Fatih Aydın, kaleci Ahmet çabalasalar da sonucu değiştiremediler. Sol bekte Veli Akbulut kanadından gelen tehlikeli pozisyonlara direnç gösteremedi. Yenilen ilk golde arkasından tıngır mıngır gelen Osmaniyesporlu Burak’ı savunamaması da buna örnek gösterilebilir. Burak Seres ilk yarıda varlığını golle gösterse de son devrede yokları oynadı. Yazacak çok şey var ama dediğim gibi kulübede kimse olmadığı için fazla da uzatmaya gerek yok. Zaten olsaydı tek değişiklikle maçı bitirmezdiler. Biz bir an önce Celal Aras, Fahri Küçükyurt ve Ali Kuleli’nin sakatlıkları bitsin diye dua edelim. Aksi takdirde kendi bölgelerin de oynayamayan iyi isimlerden faydalanmadığımız gibi kaçan pisi pisine puan veya puanlara da yanacağız, demedi demeyin. Yazdık çizdik bir şeyler ama bir de bu saniye ve son dakika kabuslarını ne yapacağız bilmiyorum. Maçların son dakikaları yetmezmiş gibi şimdi de ilk yarıların son saniyeleri kabus oldu. Bu hafta da aynı senaryoyu iki devrede izledik. Anlayacağınız birazcık dikkatli olsak ve şans bizden yana olsa hakem düdüklerini çalacak biz de keyfimize bakacağız. Bu uğursuzluğumuzu bir tarafa bırakıp önümüze bakmamız lazım. Ama nasıl ? Bir an önce ne yapılacaksa yapılsın. Yönetim ve teknik heyet belirlensin. Çok geç olmadan taşların yerine oturması lazım. Hem kulübün geleceği, hem futbolcuların psikolojisi hem de taraftarın kaygı ve umudu için gereken neyse yapılsın. Kör, sağır, dilsizi oynayıp Petrolspor’u yalnız bırakanlar bu şehre nasıl hesap verecekler bilmiyorum. Bu takıma sahip çıkacaklar ise menfaatsiz, çıkarsız ve hesapsız çıksınlar. Gayretiniz ve Samimiyetiniz konuşulsun ki bu takıma bu Şehir varız desin