Değerli dostlar, malum mübarek Ramazan Ayındayız. Ramazan ayı darahmet, bereket ve bağışlanma ayıdır. Bu vesile ile Allah’ın indinde “Mümin kimdir, Müslüman nasıl olmalıdır?” diye küçük bir araştırmada bulunmak istedim. Malum toplumun yüzde doksanına soracak olsak “Elhamdulillah… Müslümanız.” Diyecekler.
Tabi biz de bununla gurur duyuyoruz. Yalnız “Müslümanım” demekle “Müslümanca yaşamak” birbirinden farklı şeyler olsa gerek ki bilumum “Müslümanım” diyenler ne yazık ki “Müslümanca yaşamak”tan geri kalabiliyorlar. Müslümanca yaşamadığımız içinde dünya toplumları maalesef bizden medeniymiş gibi görünüyorlar.
Bu nedenle “Müslüman kişiliğin” sadece bazı özelliklerini dile getirelim ki ne olup ne olmadığımızı bilelim diye düşündüm. Amacım kesinlikle kimseye vaaz vermek ya da nasihatte bulunmak değil…
Amacım; Sadece ve sadece kendimizin ve toplumuzun gerçekleriyle yüzleşmektir.
O halde “Müslüman kimdir?” sorusu ile başlayalım.
Müslüman; Öncelikle görmediği bir yaratıcıya inanandır ve onun yer ve gök ile birlikte tüm evreni yarattığına iman eder. Ve ancak Allah'a kulluk eder, onun istediği şekilde hayatını düzenler. Rabbinin emrettiği ibadetleri yerine getirir, yasakladığı işlerden kaçınır. Yaşamını Kur'an'ı keriminayetlerine göre düzenler. Kur'an'a uyar. Düzenli namaz kılar. Namazsız Müslüman olmaz. Aksi kendini ve çevresini kandırmaktır.
Biz Allah’ı görmesek te Allah'ın her şeyi gören ve işiten olduğunu bilir. Ona göre hareket eder.
Müslüman güvenilirdir. Özü sözü birdir. Hedefi hep doğruluktur. Haset etmekten kaçınır.Asla iftira atmaz. Kesinlikle verdiği sözde durur, yaptığı anlaşmalara sadık kalır. Emanete hıyanet etmez. Özü sözüne, içi dışına uygundur. İnsanlar arasında fitneçıkarmaz. İnsanları birbirine düşürecek sözlerden ve işlerden uzak durur. Kimsenin ayıplarını araştırmaz. Bilmediği bir şey hakkında hüküm vermez.
Kesinlikle yalan konuşmaz. Yalan yere yemin etmez. Yalan şâhitlikte bulunmaz. Söz verdiklerinde sözünde durur
Eeee eğer kişi yalan konuşuyorsa “Müslümanım” demesi yalandan ibaret olur. Çünkü Peygamberimiz (as) “Mü’min yalancı olabilir mi?” diye sorulan bir soruya “Asla” diyerek Müslümanın yalan atamayacağını kesin bir şekilde ortaya koymuştur. O halde çevremizde bulunan yalancıların islamına itibar edilmemelidir.
Müslüman, toplum için fedakârdır.
İyiliğiemreder, kötülüğü engeller. İnsanlara yardım eder. İnsanların hakkını korur, gözetir. Yoksullara sahip çıkar. Her işini iyilik üzere gerçekleştirir. Faydalı işler yapar. Küfre karşı sert ama insanlara karşı çok merhametlidir.
En önemlisi de Müslümanın toplumsal olarak yüklendiği işlevdir.
Müslüman, kötülüğün ve hayâsızlığın her türlüsünden, gizlisinden ve açığından, büyüğünden ve küçüğünden sakınır.Kötü zanda bulunmaz.Biribirlerinibir diğerine karşı ötekileştirmez, aşağılamaz, karalamaz.
Haktan ve Adaletten ayrılmaz.
Müslüman; hükmedince adaletle hükmeder. Haksızlığa karşı durur. Zulmün her çeşidine, zalimin her türlüsüne ve her türlü haksızlığı karşısına alır. Mazlumun yanında yer alır. Her zaman hakkın ve haklının yanında yer alır. Aleyhine olsa bile hak ve adaletten ayrılmaz.Adaleti terk etmez. Hakkı gizlemez.İnsanların hakkına, emeğine, ekmeğine göz dikmez.Emeklerini gasp etmez.
Kesinlikle yalan şahitlik yapmaz. Onlar şahitliklerini dosdoğru yerine getirirler. Dostlarını, akrabalarını, arkadaşlarını yalan şahitlik yaparak kayırmaz. Hakkı söylemekten çekinmezler. İnsanlardan çekindikleri için gerçeği gizlemezler. Doğruyu açıklamaktan çekinmezler.
Hak doğrultusunda kınayıcıların kınamasından korkmazlar. Yalnızca Allah'a güvenir. Ona dayanırlar, ondan başka kimseden korkmazlar. Zulme karşı durmaktan bu uğurda öldürülmekten çekinmezler, korkmazlar.
Emanetlere ihanet etmezler.
Allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmaz. Allah’ın dini üzerinden çıkar ve menfaat sağlamaz. Kendi menfaatleri için Allah’ın dinini menfaatle değiştirmez. Mevki ve menfaatlere alet etmez.Dillerini eğip bükerek (geveleyerek) Allah adına yalan konuşmaz. Çünkü emindir, güvenilirdir.
Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürür. Öfkesine kapılmaz, hoşgörülü ve bağışlayıcıdır.Son derece güçlü bir kişilik sergiler, etrafına da güven verir.
Allah’ın istek ve taleplerini bir kez daha anımsayınca durup düşündüm. Kendi kendime tefekkür ettim. Sonra gördüm ki Allah’ın isteklerine ne kadar da az uyuyoruz. Ne kadar az yerine getiriyoruz. Ve kendi nefsime dönerek bu mübarek Ramazan ayının son günleri hürmetine ki Mübarek Kadir Gecesinin bu günlerde olması kuvvetle mümkün Rabbimin emirlerini tefekkür ederek eksik ve noksanlarımı görüp gidermek için bir gayret içine girmeye karar verdim.
Rabbimden bizleri ve tüm kardeşlerimi bu prensipler doğrultusunda yaşamaya yöneltmesini temenni ediyorum.
Biz zavallı ve aciz kullarız, bizleri bağışla Allahım…