Bülent Ecevit “Köykent” diye bir proje ortaya attı. Bu projeye göre köyler, kentlerde bulunan imkânlarla donatılacaktı.
CHP tarafından 1969 yılında ortaya atılan ve 1973 yılında geliştirilen proje ile köylerde yaşayanlar, kentlere gitmek için bir neden bulamayacaktı.
İş imkânları oluşturulacak, sosyal tesisler kurulacaktı. Cadde ve sokaklar, şehirlerde olduğu gibi asfaltlanacak dolayısıyla yolların temizliği açısından kentlerden farkı kalmayacaktı.
Ecevit’in hayali olan “Köykentler” gerçekleşmedi. Ancak hayalimiz ve isteğimiz olmayan kentlerimiz, köy halini aldı.
Şehrimizi büyük bir köy halinde görmek üzüyor bizi.
Giderek büyüyüp kalabalıklaşan Batman, büyük bir köy halini almış durumdadır.
Kent demeye bin şahit isteyen Batman, nasıl oldu da köye dönüştü?
Süreç nasıl işledi de bu hale gelindi?
Her şeyden önce kuralsızlık, kenti köy haline getirdi. Caddeler ve sokaklar için herhangi bir düzene uyulmadı.
İsteyen istediği gibi binasını, sitesini veya evini yaptı.
Yolun ortasında olmuş, sokağın başında olmuş, cadde işgal edilmiş kimin işine nasıl geldiyse öyle yapıldı.
Kaldırım işgalleri gırla, imar yolları gasp edilmiş kimin umurunda?
Belediye nerede? Yok, mu buranın bir yetkilisi, bir mülki amiri?
Kafesini kaldırıma uzatmış, akaryakıt istasyonuna imar yolunu katmış, çay ocakları ve kahvehaneler kaldırıma sandalye atmış. İyi de nereye kadar?
Yollar çukur ve hendeklerle geçilmez olmuş. Ana caddeler delik deşik. Doğalgaz boruları döşendikten sonra kapatılmış ama çukurlar kalmış.
Aylar boyu “ana güzergâh” yol çalışması bitmemiş.
Servis yolu kaldırımda sonlanmış. Tekrar tekrar yollar ihaleye verilmiş ama aynı tas aynı hamam.
Çöpler yerlerde birikmiş, pis sular kaldırımlara akmış, Çöp kutularındaki çöpler yerlere dökülmüş, izmaritler her tarafa yayılmış.
Yollar, kaldırımlar, caddeler kısacası her taraf toz toprak.
Kışın yerler çamur ve bataklık.
Binalar iç içe, balkondan balkona geçilecek mesabede, şehir dibindeki lisenin kanalizasyonu ortalığa saçılmakta.
Caddeye, sokağın orta yerine araçlar park etmiş. Araç otoparkları yok. Binaların sağı, solu, önü, arkası araç ile dolu.
Düzensiz yapılaşma binanın biri sekiz kat, diğeri dört kat biri sağa diğeri sola bakar. İşte size köy haline dönüşen bir kent!