Muharrem ayı gelince her Müslüman’ın aklına, Kerbela olayı, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve selemin ciğer paresi Hz. Hüseyin (ra) ile aile efradının hunharca şahadeti akla gelir.
Hiçbir Müslüman’ın tasvip etmediği, doğru bulmadığı, gerçekleştiren ve sebep olanları lanetlediği bu olay, istismara açık, Şia ve Sünni âlemi diye iki kavramın oluşmasına sebebiyet vermiş ve Sünni düşmanlığına dönüşmüştür.
Hz. Hüseyni sevmeyen, olayı tasvip eden ve kınamayan bir Müslüman’ın olduğunu düşünmediğim gibi, aksi durumda ise onun Müslümanlığının tartışılacağı da bir gerçektir.
10 Ekim 680 yılında cereyan eden bu olay Hz. Muaviyenın (Halife olarak değil Saltanat olarak Kabul edilir.) vefatından sonra iktidara gelen (tartışmalı biçimde) oğlu Yezid’in otoritesini güçlendirmek, ülkede birlik sağlamak, kargaşaya son vermek ve iki başlılığı önlemek için Medine valisini, kendisine biat etmeleri konusunda mektup yazmasıyla başlamıştır.
Hz. Hüseyin(ra) Küfe halkının davetinden önce Medine den ayrılmış Mekke’ye gitmiş, Yezidin hilafetinin gayri meşru olduğunu, ehil olmadığını, kendisinin daha ehil olduğunu ve Yezidin halifeliğini tanımadığını ilan etmişti.
(Tartışmaların Odağındaki Halife Yezid b. Muaviye. Kılıç Ünal).
Hz. Ali(ra) ve Hz. Muaviye arasında cereyan eden neticede Hz. Ali (ra) şahadetiyle Hilafet makamı Hz. Muaviye’ye geçmiş, Hilafet merkezi Küfeden Dımaşk’e götürülmüş buda Küfe halkının ekonomik yönde büyük kayıplar yaşamasına sebebiyet vermişti.
Küfe’deki muhalifler de Süleyman b. Surad’ın evinde toplanarak, “dağınık durumdaki muhalifleri Yezide karşı toplamasını” isteyerek “şayet gelirse kendisini halife” tayın edip biat edeceklerini ve “Yezide karşı savaşacakları” yönünde bir mektubu Hz. Hüseyin(ra) a gönderdiler. (Ebü Mihnef, Maktelü’l-İmam el-Hüseyn)
Hz. Hüseyin(ra) Küfe’ye hareket etmeden önce amcasının oğlu Müslim b. Akil’i Küfeye göndermiş, iyi bir karşılama yapılmış ve etrafında insanlar toplanmışsa da Küfe valisinin değiştirilmesi sonucu gelişen olaylar Müslim’i yalnız bırakmış, sığındığı yaşlı kadının evinde yakalanmış valinin huzuruna getirilmişti.
Müslim b. Akil sarayın damına çıkarılarak, o ve onun taraftarı Hani b. Urbe valinin emriyle katledildi. (Halife b. Hayat, Tarih, s. 176; İbn Kuteybe, el-imamae ll…)
Hz. Hüseyin (ra) Küfe ye gideceği kararından haberdar olan Abdullah b. Abbas, Iraklılara güvenilmeyeceğini, gitmemesi gerektiği konusunda ikna etmeye çalışmışsa da başarılı olamamış, Yemen’e gitme teklifi de kabul görmemişti. (Dineveri, el-Ahbaru’t-Tival, s223-224)
Meşhur şair Ferezdak “Küfeliler kalbi seninle kılıçları ise Ümmeyeoğulları’yla birliktedir.” Abdullah b. Cafer’ın gitmemesi için adeta yalvardığı mektubu, Mekke valisi Amr b. Sa’id’den kendisi için eman aldığını bildirmesine ve nice sahabe ve ileri gelenlerin istek ve yalvarmalarına rağmen Hz. Hüseyin(ra) kararından vazgeçmemişti. (Taberi, Tarih, V 386-389; İbnü’l-Kesir, el-Kamil,lll 275-277; el- bediye, Vlll, 163-164)
Yürüyüş esnasında Küfede bulunan Müslim’e haberci olarak gönderdiği sütkardeşi Abdullah b. Buktur’un da yakalandığı, Küfeye götürülüp öldürüldüğü haberini aldıktan sonra onunla yola çıkanların da ayrılmasıyla akrabalarıyla yalnız kalmıştı. (Taberi, Tarih V 394-399)
Iraktan gelen Abdullah b. Muti geri dönmesi için çabası da fayda etmedi. (ibn’ü-Esir, el-Kamil, lll, 277–278)
10 Muharrem, Cuma 10 Ekim 680 tarihinde 72 Kişilik Hz. Hüseyin (ra) Öbür tarafta Yezid’in valisi İbn-i Ziyad komutasındaki 30 bin kişili ordusu.
Hz. Hüseyin(ra) Kampı kuşatılmış, suyolları kesilmiş, açlığa ve susuzluğa mahkûm edilmişti. Irak’ın terk edilmesi karşılığında kuşatılmanın kaldırılması teklifi Ömer bin Sad tarafından kabul edilmişse de, Şimrbin Zi’l-Cevşen, Bahteri bin Rabia ve Şeys bın Rebia kabul etmemiştir.
Yine savaş(Katliam demek daha doğrudur) başlamadan önce Yezidin komutanlarından Hürr b. Yezid, saf değiştirerek Hz. Hüseyin(ra) yanında yer almış orduyu ikna çabaları boşa gitmiş ve şehit edilmişti. (Kerbela olayında el-Hürr b. Yezid… Süleyman Demirel s. 103- 148)
Hadisenin siyasi sorumlusu olan Yezid, onun Küfe’deki valisi Übeydullah b. Ziyad ve emrindeki komutanlardır.
Ancak katliamın sorumlusu Hz. Hüseyin (ra)i şehirlerine davet eden, sonra vazgeçen ve hıyanet edip onu ve ahalisini şehit eden Küfe halkıdır.
Tarihe mal olmuş bu acı olayı suçlama ve kınama yerine Ehli beyte sevgi ve muhabbet olarak anılsa daha iyi olacağı kanaatindeyim.