Geçtiğimiz hafta sonu Malatya Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneğinin (MAFSAD), Arapgir Belediyesinin desteği ile Kayaarası Kanyonunda “Yırtık da Olsa Çadırınla Gel” çağrısıyla düzenlediği Fotokampa katıldım.
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinliğin üçüne de katılanlardan biri olarak böylesi uluslararası bir organizasyonu düzenleyen MAFSAD büyük bir takdiri hak ediyor.
Bu sene dört arkadaş ailelerimizle ki henüz 1 yaşından 20 yaşına kadar farklı yaş gruplarında çocuklar yanımızda, katıldığımız fotokampta hem dinlenme ve doğayla iç içe dolu dolu 3 keyifli gün geçirme şansına sahip olduk.
Bu üç gün bir aylık tatile bedeldi dersem yalan olmaz.
Bir taraftan fotoğraf sunumları, fotoğraf ustalarıyla gezerek yapılan fotoğraf atölyeleri Arapgir’in tarihi, kültürü, doğasıyla tanışmak bütün arkadaşlarımla birlikte benimde ufkumu açtı.
Daha önce tanıştıklarımla birlikte yeni fotoğraf sanatçılarını tanımak Türkiye’nin dört bir yanında fotoğraf meraklıları ve fotoğraf sanatının ustalarıyla birlikte amatörleriyle de tanışmak başlıbaşına bir kazanım.
Bununla birlikte Arapgir’i gezip tanımak Arapgirlilerin sofrasına oturup ekmeklerini ve ışıklarını paylaşmak paha biçilemez bir değerdi.
En değerlisi ve önemlisi de çocuklarımızın daha önce hiç tecrübe etmedikleri ve belki bu organizasyon olmasa tecrübe etmek de nasip olmayacak bir şekilde tabiatın tam ortasında bir çadırda üç gün geçirmeyi yaşamasıdır.
Her bir arkadaşımızla birlikte gezip eğlenirken çektiğimiz fotoğraf karelerini söylemeye bile gerek görmüyorum.
Başta MAFSAD Derneği ve üyesi tüm arkadaşlarıma ve özelde tanıma şansı bulduğum Yılmaz Konuk, İnan Orhan, Hasan Dayankaç, Veysel Karakuş, Hatice Kara, Uğur Tatar’a 3 yıldır Fotokamp etkinliğini MAFSAD ile birlikte koordine eden Mustafa Ertekin hocama ne kadar teşekkür etsem azdır.
Emekleri ve güler yüzleriyle bize gösterdikleri ilgi ve yakınlık Fotokampın cazibesini daha arttırıyor ve her sene bir sonraki sene için plan yaptırıyor.
Unutulmaması gereken biri daha var ki birçok belediye başkanına çalışkanlığıyla örnek olabilecek Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu.
Belediyenin temizlik hizmetlisi gibi sokakta çalıştığına tanık olduğumuz örnek bir yönetici olarak teşekkürün ve takdirin en güzelini hak ediyor.
Demem o ki keyiflendik, eğlendik, ufkumuzu açıp döndük döndük ama heybemizde onlarca keşke ile…
Keşke Hasankeyf’te aynısını yapabilsek…
Keşke birbirimizle uğraşacağımız birbirimizi boğup vuracağımız yerde sanatla doğayla uğraşabilsek…
Keşke refüj ve bulvarlarımız reyhanın mor rengiyle ışıldasa bütün şehir reyhan kokabilse…
Keşke düşmanlık değil dostlukla bu kenti sofralarımızı şenlendirebilsek…
Keşke sanat, dostluk, sevgi, saygı ile toplayabilsek biz de dünyanın dört bir yanında birbirinden değerli insanları, toplayıp çadırlarımızla kurulabilsek Dicle Nehrinin kıyılarına…
Ateşler yakıp etrafında toplansak, kuma, toprağa, suya yeşile birbirimize bulansak, bulanıp da kirlerimizden arınsak...