Okumak dinimizin ilk emri!
İbadetten önce emredilmiş. Dikkat edin tavsiye, öneri, değil direkt emir. Olmazsa olmaz…
Toplumumuza baktığımızdaysa, pek okuyan olmaz!
Yani toplumumuz, okumayarak başta diniyle çelişiyor. 60 yaşına gelip de hiç kitap okumayan kaç kişi sayabilirsiniz etrafınızda?
Eminim ki çoktur! Liseyi bitirip de eline ders kitabı dışında kitap almayanların sayısı da azımsanacak gibi değil. Buna üniversitelileri de ekleyebiliriz. Üniversitelilerin kitap okuma istatistikleri de çok parlak değil.
Diğer istatistiklere bakacak olursak;
Kitap Türkiye'de ihtiyaç maddeleri sıralamasında 235 inci sırada yer alıyor.
Japonya'da toplumun yüzde 14'ü, ABD'de yüzde 12'si, İngiltere ve Fransa'da yüzde 21'i düzenli kitap okurken, bizim ülkemizde sadece 10 000’de bir kişi kitap okuyor.
Türkiye'de günde ortalama beş saat televizyon seyredilirken, kitap okumaya yılda sadece altı saat ayrılıyor.
Türkiye'de okunan kitaplar genellikle siyaset, aşk, cinsellik üzerinedir.
8 milyonluk Azerbaycan'da kitaplar ortalama 100 bin tirajla basılırken, 75 milyona yakın Türkiye'de bu rakam ortalama 2 bin - 4 bin dolayında. Çünkü Türkiye'de okuma alışkanlığına sahip kişilerin sayısı 70 bin dolayında.
Japonyalı yılda ortalama 25, İsviçreli 10, Fransız 7 kitap okurken, Türkiye'de bir kişi on yılda bir kitap okuyor.
Birleşmiş Milletler araştırmasına göre kitap için Norveçli 137, Alman 122, Belçikalı ve Avustralyalı 100, Güney Koreli 39 dolar ayırıyor yılda. Dünya ortalaması da 1,3 dolar. Ülkemizde ise bir kişi kitaba yılda ancak 0,45 dolar yani 45 sent ayırabiliyor.
Türkiye'de dergi okuma oranı yüzde 4, gazete okuma oranı yüzde 22, radyo dinleme oranı yüzde 24, televizyon izleme oranı yüzde 95.
Biz Türklerin kitap okumaya ayırdığı zamanı, Norveçli 300'e, ABD'li 210'a, İngiliz 87'ye, Japon 97'ye katlıyor.
Birleşmiş Milletler'in insani gelişim raporunda ülkeler kitap okuma oranına göre sıraya dizilmiş. Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86'ıncı sırada.
Japonya'da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. Türkiye'de sadece 23 milyon.
Japonya'da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa'da 7. Türkiye'de ise yılda 12 bin 89 kişiye 1 kitap düşüyor.
Türkiye'de yüksek öğrenim görenlerin oranı 1965'e göre 14 kat arttı. Ama Yüksek Öğrenim mezunlarının kitap okuma oranı 1965'in de altında kaldı.
Tablo tam bir felaket!
İş böyleyken, hızla akan zamana, ayak uydurmak olanaksız!
Kendimizden başlayarak, çocuklarımız ve çevremize okumayı sevdirelim.
Günde 5 sayfa bile olsa basit bir dergi veya broşür bile olsa okuyalım, okutalım. Okumadan gelişemeyiz, okumadan erişemeyiz, hiç kimseye ve hiç bir şeye…
İnsanların bol bol okudukları bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…