Bu aralar gündemde olan konuların başında kira artışları var.
Batman'da konut ve işyeri kira artışları yüzde 50–150 arasında değişiyor.
Kiralar daha önce de yüksekti ancak 2022’de resmen uçtu.
Diyarbakır Caddesinde 10–15 metrekarelik bir işyerinin aylık kirası 7-8 bin liradan başlıyor.
3+1 bir dairenin aylık kirası 2.500 liradan başlıyor.
Şehrimizde küçücük eski bir dairenin aylık kirası 1.500 liradan başlıyor.
Zamlarla birlikte kiracılar ciddi manada bir mağduriyet yaşamaya başladı.
Salgın ve ekonomideki dalgalanmalar en çok kiracıları etkiliyor.
Ancak kiracıları düşünen yok.
Kiracılar da haklarını aramakta aciz.
Kira artışında mülkiyet sahipleri yasal artışları takmıyor.
Kiracılar da bunun farkında değil.
Aslında kiracılar işin başında yanlış yapıyor.
Kiraladıkları mesken için işyeri sahibi ile önce kira kontratı imzalamaları gerekir.
Ortada noter onaylı kira kontratı olmadığı için kimsenin kira oranlarını taktığı yok.
Hâlbuki kiracılar bir meskeni veya işyerini kiralarken kira artışını yılsonunda hangi artışa göre yapacaklarını belirleseler, en azında artış noktasında bir kriterleri olur.
Yasalara göre normalde her kiracı ve mülk sahibi arasında kira kontratı zorunludur.
Kira kontratı olması durumunda kira artışı ile ilgili hiçbir madde olmasa bile kiracılar artışa itiraz ederlerse hem mülk sahibi bildirim yapmadığı gibi para cezası alacak hem de kira artış oranı tefe tüfe’ye göre yapılacak.
Yeni açıklanan rakamlara göre, kira sözleşmesinde kira parasının artırılması TÜFE artış şartına göre yapılırsa, 2022/Ocak ayında yapılacak artış oranında 2022 enflasyon oranı baz alınacak.
Açıklanan enflasyon rakamlarına göre aylık kira artış oranı kapsamında sözleşmesi bu ay biten kiracılar için kira oranı yüzde 19,60 olarak açıklandı.
2022 kira artış oranı ile birlikte ev sahipleri, evlerinde oturan kiracılara aynı oranda zam yapmakla mükelleftir.
Bu durumda daha önce kirası Bin lira olan birinin ödeyeceği rakam en fazla 1200 lira olacak.
Ama gerçekte ise öyle olmuyor.
Kira oranları nereden bakarsanız yüzde 50 artışla gidiyor.
Bu durum karşısında hiç kimse kiracıyı korumuyor.
Kiracı iflas etmiş, icralık olmuş, kimsenin umurunda değil.
Kiracı bile yasalara göre hareket edip kendini güvenceye alabilir.
Oysa ne bilinçlenmiş bir kiracı var ne de kiracıyı düşünen var.
Tabi bir de kirası döviz olan kiracılar var.
Hem döviz artışı hem yıllık zam, bu kiracıları tam tüketti.
Yaşanan ekonomik durum karşısında kiracıların da mağdur olmaması için gerekli tedbirlerin alınması lazım.
Kiracıları tümü ile mülk sahiplerinin inisiyatifine bırakmak elbette doğru değildir.
Hem kiracılar bilinçli şekilde kendilerini savunmalı hem de tefe tüfe sınırını aşan oranda zam yapanlara kurumların müsaade etmemesi gerekir.