31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan seçimler yaklaştıkça siyaset meydanı kızışıyor.
Adaylar peyderpey netleşiyor.
Siyasi parti temsilcileri ve saha çalışanları, seçmenlerin kapısını şimdiden çalmaya başladı.
Ancak seçmende seçim heyecanı görünmüyor.
Çünkü seçmenler de biliyor ki aday ve siyasi partilerin, seçmenin hayatı, geleceği, sorunları, öncelikleri ve hayallerini gerçekleştirmeye yönelik gerçekçi projeleri yok.
Seçmen, siyasilere güvenini gittikçe yitiriyor.
Kırgınlıkları, kızgınlıkları yüzlerinden okunuyor.
Seçmeni geçmişte çok kararsız görmüştük, ancak bu denli kızgın ve kırgın görmemiştik.
Kırgın ve kızgın seçmen sayısı günden güne artıyor.
Durum öyle gösteriyor ki önümüzdeki seçimlerde birçok kişi sandığa gitmeyecek.
Siyasi partiler ve adayların, seçmenin gönlünü alıp tekrar onları ikna edebileceklerine de inancım yok.
Özellikle son dönemde kurulan yanlış ittifaklar ve verilen vaatlerin yerine getirilmemesi, kırgınlık ve kızgınlığın olmasındaki en önemli faktörü.
Kızgın ve kırgın seçmen sayısının giderek artması, siyasi partileri de olumsuz etkiliyor.
Kızgın ve kırgınları yeniden örgütlemek ve sandığa yönlendirmek kolay olmayacaktır.
Kızgın seçmenin sandık başına gitme ihtimali var ancak zıt partiye oy verebilir.
Korkusuz ve öfkeli olduğundan, değişimi tercih ederek oyunun rengini değiştirebilir.
Kırgın seçmen ise kolay kolay sandığa gitmeyebilir.
Çünkü içine kapanıktır, hataların sürekli tekrarlanmasından dolayı kimseye kolay kolay açılmaz.
Sandığa gitse bile kime oy vereceği son dakikaya kadar belli olmaz.
İki kesimin ortak tarafı ise memnuniyetsizlik ve küskünlüktür.
Memnuniyetsizliğin sebebi ise daha önce oy verdikleri siyasi partinin yönetim biçimi, karar verme şekli, yanlış ittifaklar, aday faktörü, verilen söz ve vaatlerin yerine getirilmemesi ve siyasi gerilimdir.
Diğer bir sebep ise siyasiler tarafından seçimden seçime hatırlandıkları hissidir.
Bu faktörler beraberinde memnuniyetsizliği getiriyor.
Var olan memnuniyetsizlik arttıkça kızgın ve kırgın seçmen sayısı da artıyor.
Siyasetteki yanlışlıklar, hayal kırıklıkları ve boş vaatler, önce kararsız seçmenler yarattı.
Kırgınlıklar, küskünlükler, kızgınlık, yorgunluklar ve umutsuzluklar ardı ardına geliyor.
Bu nedenle önce kırgın seçmenler, şimdi de kızgın seçmenler çoğaldı.
Bu durum geçmişte belli bir oy potansiyeline sahip siyasi partiler açısından risktir.
Önümüzde bir seçim var ve bu risk gittikçe büyüyor.
Siyasi partilerin aday konusunda yapacağı bir taktik hatası ile kırgın ve küskün seçmenler, seçimin kaderine etki edebilir.
Bu durum Batman ve ilçeleri için de geçerlidir.
Henüz adaylarını açıklamayan siyasi partiler kadar, adaylarını açıklayan DEM Partisi’nin de kadın kotası konusunda bu durumu göz önünde bulundurarak karar vermesi gerekir.
Siyasi partilerin bu durum karşısında yapacakları taktiksel bir hata seçimin kaderine etki edebilir.
Bu denli kırgın ve kızgın seçmenin olduğu bu dönemde hata yapan kaybeder.