Kelime olarak; civâr ve mucavere mastarından isim olup genelde, birbirlerine yakın meskenlerde yaşayan kişilerin ve ailelerin her birini ifade eder. Meslek, iş yeri, arazi vb. yakın olanlar içinde Komşu olma kelimesi kullanılır. Komşuluk; fertler, aileler, köyler, kasabalar, bölgeler, devletler... içinde geçerlidir. Musibet ve afetlerde; yakın akrabadan çok bazen yakın komşu insanın imdadına daha önce ulaşır. Emin ve güvenilir komşunun olması bir nimet olmayanı ise bir derttir. Atalarımız "Ev alma komşu al", "Komşu komşunun küle muhtaçtır." demeleri boşuna değildir. Abdullah ibn Ömer(ra):Resulüllah sallahu aleyhi ve sellem: "Cibril bana komşu hakkına hürmet etmeyi o kadar devamlı tavsiye etti ki, nihayet ben onun yakında (Allahın emriyle) komşuyu komşuya mirasçı yapacağını zan ettim." (Sah. Buharı.) Günümüzde önem vermediğimiz konulardan biri de komşuluk ilişkileridir. Maddi imkânlarımız ve yaşam kalitemiz artarken komşuluk ilişkilerimiz maalesef azalmıştır. Evlerimize, uydu kentlerimize sitelerimize kapanıp, televizyonumuzu seyredip komşularımızla ilişkilerimizi kesmek doğru değildir. Yüce Allah: "Allah'a kulluk edin, O'na bir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve elinizin altıda bulunan kimselere iyilik edin. Allah, kendini beğenip öğünenleri elbette sevmez." (Nisa 36. Diy. meal) Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem arka arkaya üç defa:-"Vallahi iman etmiş olamaz, vallahi iman etmiş olamaz, vallahi iman etmiş olamaz!" buyurdu. Mecliste hazır bulunanlar tarafından: -Ya Resulullah! Bu iman etmiş olmayan kimdir? diye soruldu. Resulüllah sallahu aleyhi: -"Komşusu zulümülerinden, şerlerinden emin olmayan kimsedir." (sahih Buhari) Kur'an'da, hadis kitaplarında, sahabe hayatında, gelenek ve kültürümüzde komşuluk ve onun hakkına riayet etme hususu çokça bilgi vardır. Bilgi sahibi olmak öneli isede o bilgiye gücümüz nisbetinde uymak daha önemlidir. Fert olarak; evdeki, işyerindeki ve aynı meslekteki komşularımızla ilişkimiz nasıl? İyilik ve güzellik onlardan bekleme yerine bizler ne kadar iyilik ve güzellikler yapmaktayız. Onların şerinden emin olmaktan çok onlar bizden ne kadar emindir? Ya devlet olarak komşularımızla ilişkilerimiz nasıl? ABD ve Rusya’yı aramızdan çıkarıp komşuluk hukuku içerisinde aramızdaki ihtilaflara çözüm bulmayı denesek olmaz mı? Dinimiz, ezanımız, kitabımız, kıblemız... bir olan komşularımızla ilişkilerimizi geliştirmek daha islamidir. Ebü Şurayh el-Huzâî (ra) rivayetle; Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna iyilik etsin ve kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ikram etsin ve kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya(da) sussun."(Sün. ibn. Mace) Az yazdım İnşaAllah tam anlaşılır. Selam ve dua ile.