İki buçuk yıl süren ve yaşamımıza bir kâbus gibi giren pandeminin etkisi azalınca bitti gibi bir rehavete kapıldık.
Vaka sayılarının azalması ile birlikte pandemi tedbirleri teker teker terk edildi.
Pandemi süreci elbette çok ağır ve zor oldu.
Ölen canların yanı sıra yaşamımızda silinmesi güç psikolojik etkiler bıraktı.
Koronanın etkisinin azalması elbette kolay olmadı.
Bedelleri ağır oldu.
Yaşamımızın tüm alanlarında etkili oldu.
Sadece sağlığımız bozulmadı, ekonomik ve sosyal açıdan da hayatımızda ciddi manada etkileri oldu.
Bu yüzden unutmak ve kurtulmak için herkes elinden geleni yaptı.
Nitekim yok denecek düzeye de geldi.
Bir kaç aydır maskelerden, sosyal izolasyonlardan kurtulmuştuk.
Hayatımızdan çıkıp gideceğini hayal etmeye başlamıştık.
Tam unutmak üzereyken beklenmedik bir dönüş yaptı korona.
Günlük yayınlanan COVID-19 istatistiklerine bakılacak olursa, yeniden tırmanışa geçtiği ve terk edilen tedbirlerin adım adım geri geleceği muhtemel.
Hastane kapılarında yine test kuyrukları oluştu.
Yoğun bakım servisleri tekrar hazırlandı.
Bu ara sık sık korona haberlerini duymaya başladık.
Hastalanan hastalanana…
Gerçi belirtiler geçmişteki korona vakalarından daha farklı.
Kovit olanların çoğu hastalığı ayakta geçiriyor.
Belirtileri boğaz yanması ve hafif öksürük.
Aslında bir nevi soğuk algınlığı ve grip gibi.
Ama bu belirtiler üzerine test yapan her kişinin sonucu pozitif çıkıyor.
Sonucu çıkan kişiye de sağlık görevlilerinin tavsiyesi 1 ağrı kesici hap ve evde bir hafta izolasyon.
Yani eskisi gibi karantina ve izolasyon tedbirleri de ağır değil.
Aslında covid dedikleri, etkisi düşük başka bulaşıcı hastalık da olabilir.
Basit bir enfeksiyon da olabilir.
Geçmişte de her yaz mevsimi bu tür salgınlar yaşanıyordu
O zamanlar Covit hayatımıza girmediği için sorun abartılmıyordu.
Şimdi ise en hafif grip hastalığında insanlar hemen panikleyip hastaneye koşuyor.
Aslında yeni salgının etki ve sonuçlarını biraz beklemek lazım.
Panik havası psikolojik olarak da insanlarda hastalığa karşı direnci düşürüyor.
Sapasağlam birine bile ‘covidsiniz’ dediğinizde o kişi hemen halsizlik ve ağrılar hisediyor.
O yüzden tam olarak ne olduğu belli olmayan ama tahlillerde korona ile benzerlik gösteren bu hastalığa karşı tedbirli ve dikkatli olmakta yarar var.
Ancak koronaya da mutasyona uğramış, aşı ile birlikte insan üzerinde etkisini yitirmiş sıradan bulaşıcı bir hastalık gibi yaklaşmak gerekir.
Halk arasındaki salgında coronanın birçok yan etkisi hissedilmiyor.
Bu yüzden uzmanlar da bu işi pek ciddiye almıyor.
Doğal dengenin bozulduğu, organik olmayan yiyecekler yüzünden bir çok hastalık ve virüsle yaşadığımız bir gerçektir.
Yani aslında , COVID-19 dışında birçok başka virüslerle de yaşıyoruz.
Özellikle mevsimsel değişikliklerin yaşandığı dönemlerde, gelişen üst solunum yolu enfeksiyonlarının %30'una yakını, salgın virüslerden kaynaklıdırlar.
Coronayıda bu hali ile kabul etmek, hastalık seyrinin biraz daha yüksek olması sebebi ile sadece dikkatli olmak gerekir.
Her şeyden önce, sağlığımıza dikkat edip bağışıklığımızı güçlü tutmamız gerekir
Yeniden hayatımıza geri dönen koronavirüse de diğer hastalıklar gibi alışmak ve aşılarımızı düzenli yapmaktan başka çare görünmüyor.