Kudüs’ü tepsi üstünde adeta servis edercesine bir pazarlama tekniğince İsrail’e vermek isteyen Trump, bu davranışın bedelini mutlaka ödeyecek.
Her ne kadar Müslüman siyasiler tarafından gereğince ödemediyse de inanıyorum ki bu dosyaya Allah el koyacaktır.
Tarifi mümkün olmayan, an itibariyle bizlerin de bilmediğimiz bir tarzda ona bela ve ceza olarak ödetecektir.
Firavun’un ölüm tarzı, Ben-i israil’e demek ki ders olmamış olmalı ki silahsız, mazlum Filistinli kardeşlerimizin topraklarını işgal ettiler.
Bu da yetmiyormuş gibi soy kırımına kadar gidebiliyorlar.
Ancak cesaretini ABD’den alan ve kirli siyasetçi Netenyahu, zaten kendi ülkesinde bile sevilmiyor.
Eşiyle birlikte adı yolsuzluklara, rüşvete ve hırsızlığa karışan bu adam hakkında dava açılmış durumda…
Onların ne mal olduğunu tanıtmak ve deşifre etmek için yazma, açıklama gereği duydum.
Birilerinden (bu gün bu Trump olur yarın başkası olur) cesaret alarak, karşılıklı birbirlerine ödünler vererek Kudüs’ü ele geçirme, işgal etmeye kalkışmak, öyle basit bir eylem değil.
İsrail ve Netenyahu Hükümeti, çok ağır bedeller ödeyecektir.
An itibariyle 62 Filistinlinin ölümüne, binlercesinin yaralanmasına sebep olan o vahşet ve canice saldırıları da, tarihe Museviler adına kara lekeler düştü.
İstanbul’da acilen toplanan ve bu toplantıyı dönemin başkanlığınca gerçekleştiren Sayın Erdoğan, Ak Parti Genel Başkanı da İİT ülkelerinden maalesef beklediğince bir protesto ve yaptırımlar göremedi.
En çok da kendisi bu konuya eğiliyor.
Filistin halkına sahip çıkıyor.
Bizler kamera önünde öyle görüyor ve demeçlerinden öyle algılıyoruz.
Ancak perde arkasında kamera arkasında neler olup bittiği de zamana ve tarihe gizli kalmaz.
Elbette deşifre edileceği bir yakın gelecek zaman vardır.
Kimin ne yaptığı ve ne yapmaması gerektiğini de Allah biliyor.
Zaten Allahın dini, davası olan bu kutsal mekan ve bu mekana yapılanlar, planlanan din dışı davranışlar, dinsizlikler elbette ki cezasız kalmaz.
Mesele kimlerin ne çok samimi veya hain olduğudur.
Bir takım siyasiler, Sayın Erdoğan’ın da yeterli tepkisini koymadığını ve somut yaptırımlar yapmadığını TV kanallarında, sosyal medyada demeçlerle söyleseler de her şey apaçık aşikâr olarak cereyan ediyor ve biz basın mensupları da olayın yakın takipçisiyiz.
Ancak Birleşmiş Milletlerin, konuya gereğince yaklaşmaması da ayrı bir skandal olarak gözlemlenebilir.
İnsan hakları ve diğer Müslüman Arap Ülkeleri (ki ben onlara Mehmet Ekmen olarak İslam görünümlü çakma Çin malı Müslümanlar diyorum) de Allahın cezaları, korkaklar ve hainler olarak gelecek nesillerine hesap vereceklerdir diye düşünüyorum.
Ancak halen sözümün arkasındayım;
İsrail bu olayı ve Kutsal Kudüsümüzü oldubittiye getiremez, getirmeye çalışmamalı.
Bu düşünce, uzun vadede İsrail’e çok pahalıya mal olacaktır.
Çünkü Dünyadaki huzur ile barışı alt üst eden Müslümanlar ile Museviler arasında derin uçurumlar ve büyük kinler oluşturdu.