?>

Kürt siyasetinde kadın çıkmazı

Ubeyd Baş

4 gün önce

‘Beni bilen bilir’ klişesiyle başlayıp önünüze koyacağım, cümlelerin yanlış anlaşılmasının önüne geçmeye çalışmayacağım.
Bazen aynı yerde durmasanız da ‘öteki’nin kendini doğru ve güçlü ifade etme beceriksizliğinden, onun hakkını savunmak size düşer de ahlaken ve vicdanen üstünüze düşeni yapmak zorundasınızdır.
Bundan ötürüdür ki ne kendi mahallenize ne de diğer mahalleye yaranamazsınız. Hani yaranmak gibi bir derdim var mı diye sorsanız, onu çoktan geçtim derim.
Aslında bu durumla ilgili güzel bir Kürtçe deyim vardır: ‘Te tenureke germ ji xere nehişt’ denir. Moda mod çevirirseniz: Kendine sıcak bir tandır bırakmadın, anlamına gelir.

Özetle; sözünü ve eleştirini, ne kendi mahallenden ne de öteki mahalleden esirgememek ve birilerini eleştirirken sırtını bir yere dayayıp güç almamak anlamında kullanılır.

Yaklaşık, 25 gündür Batman Belediyesi’nin seçilmiş başkanı yerinden edilerek, antidemokratik bir şekilde kayyım atandı. Aslında sadece Batman Belediyesi değil, halkın iradesi ve demokrasisine kayyım atandı.

Haklı ve gerekli tepkilerle, şehrin birçok yerinde eylem, gösteri ve yürüyüşlerle yine ve yeniden sahneye konan antidemokratik kayyım uygulamasına karşı çıkıldı ve bir müddet sonra herkes rutinine döndü.

Böylesi zamanlarda mağdurun yanında ve haksızın karşısında duralım derken maalesef buna fırsat vermiyorlar. Fırsat vermiyorlar çünkü hala, halka rağmen, halk için ve halka karşı siyasetten vazgeçmediklerini gösterdiler.
Seçilmiş ve devrik Belediye Başkanı birkaç gün önce bir kanalda yaptığı açıklamalarla, uğradığı haksızlıkta yanında duracakları ve desteklerini, kendinden uzaklaştırdı.

Başkan’ın aile kurumuyla ilgili açıklamalarına baktığınızda; kişisel düşüncesi bağlamında bu kadar tepkiyi hak etmiyor belki ama bunu bir siyasi hareketin seçilmiş ve hatta haksızlığa kayyıma uğramış belediye başkanı olarak yaptığında; söz konusu partisinin aileye bakış açısı olarak anlaşılır ki bu düşünceler bu halkın kültürüne ve değerlerine aykırı düşüncelerdir ve elbette ki eleştirilecektir.

Başkan’ın “Kadın Politikaları Müdürlüğü binasında sürekli evliliği öven ve aile kurumunu çok önemli gören afişlerle karşılaştığımızda şok olmuştuk" şeklindeki açıklamaları yoğun bir eleştiri alırken, buna rağmen DEM Parti Genel Merkezi’nden konuya ilişkin hiç açıklama yapılmaması nasıl yorumlanabilir.

Belki de Genel Merkez, Başkan Sönük’ü eleştirmiştir de, Başkan: Kadın politikalar müdürlüğünün görevi kadınların toplumsal, ekonomik, siyasi, kültürel vb. sorunların çözümü için gerekli politikaları üretmek.

Bizim karşı olduğumuz ailenin kendisi değil bu müdürlüğün kendi işinin dışında her şey yapıyor olmasıdır.  Demokratik aileyi savunuyoruz. Şeklinde bir açıklama yapmak zorunda kalmıştır.
Siyaseten yapılan ve tüm noksanlık ve yanlış kurgulamalara rağmen, toplumun önemli bir değeri olan aile kurumuna dönük bu yaklaşımı düzeltmeye çalışmak sadece Başkan Sönük’e bırakılmamalıydı.

Genel Merkezin, tartışma ve eleştirilere sağır ve dilsiz kalması; Kürt siyasetinin kadın çıkmazında olduğunu ya da hareketin “Jin Jiyan Azadi” gibi bir slogana kapatıldığı anlamına gelir mi?       

     

YAZARIN DİĞER YAZILARI