Bundan 100 yıl önce İslam dünyasının 3 kutsal mekanı vardı! İslam’ın ilk kıblesi olan Mescidi Aksanın bulunduğu Kudüs. Kabe i Mükerreme’nin bulunduğu Mekke! Hilafetin merkezi olan İstanbul! Üçünü bir arada tutan yegâne güç hilafetti. Hilafeti ayakta tutan şey ise Arap, Türk, Kürt, Hint, Çeçen, Rus, herkesin etnik değil dini kimliğini ön planda tutarak, yekvücut olmalarıydı. İngiliz şeytanları bunu çok iyi biliyordu. Öncelikle Araplar ile Halifenin arasını açarak halifeyi güçsüz, Arapları başsız bıraktılar. Bunu da aynı günümüzde ki gibi halifenin ordusunun içinde ki hainleri kullanıp, Arapları tahrik edip, sonrada satın aldıkları bazı Arap şeyhlerini sahaya sürerek başardılar. Araplar ile halifenin arasına koca bir uçurum açılınca, Araplar kukla oldu. Halife ise son bir umutla kaldı! Sonra, o son umudu da söndürdü, o birileri… Hilafet düşünce, İstanbul eksik kaldı, tatsız, anlamsız… Kudüs vardı, İngilizlerin cephede yıkılıp, masada yılışıp, çöktüğü… Sonra o da gitti, Yahudi gelip çöktü! Yahudi’yi ilk tanıyan ise Hilafetin çöktüğü İstanbul’u yöneten Ankara oldu! Kudüs esir! İstanbul 100 yıllık esareti kırıp özgürlük naraları attığı için mahkum! Mekke ise Ebu Cehil'in tohumu olan, putperest bir güruh tarafından yönetiliyor. Yönetimin adına şeriat deyip, önce Şeriatı kirletmeye çalışıyorlar. Sonra krallık deyip, zulmü pekiştiriyorlar. Akabinde zulmü İslam’a mal edip, İslam’a zarar veriyorlar. Kuklalar çok zeliller, kuklacılar ise çok zalim! Kesmedi, Kutsal toprakları esir alıp, tüm kaynakları kuklacılara yedirmek onlara yetmedi. Asıllarına dönmeliydi Ebu Cehil’in torunları. Put yapmalı, ona tapmalı, onun için çatışıp, ölmeliydi birileri… Kardeşler ölmeli, çocuklar gömülmeli, insanlık ayaklar altına alınmalıydı… Sarı saçlı şişko bir put yaptılar onlara. Bütün mallarını serdiler ayaklarına! Olmadı, kardeşlerine saldırttılar! Yemen, Suriye, Lübnan, Katar… Kesmedi, Yahudi’ye karşı birleşelim diyen kardeşlerini kellesini aldılar! Parasını putun ayağına sermeyen kardeşlerini yere serdiler! Ilımlı İslam dediler! Daha önce oynanıp tutmayan senaryoyu tekrar hayata geçirmeye çalıştılar! Tekrara düştüler ama bunun farkına varmadılar. Varacak kabiliyetleri ve iradeleri de yoktu zaten! Eskiden de yaparlardı putları. Helvadan yapar sonra da acıkanca yerlerdi! Bu kez durum farklı, putlar helvadan değil, yiyenlerde tapanlar değil, tapılanlar! 40 yıl taparsın, bir gün saparsın, telef olursun! 40 yıl taparsın, bir gün sapmazsın, yine telef olursun! Çünkü bu putlar, çok açlar ve ilk önce kendilerine tapanları teperler! Ya Rabbi sen tüm kutsallarımızı Putperestlerden kurtar! Tüm putların yıkılıp, putperestlerin enkaz altında kaldığı yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…