Ülkemizin acil sorunlarını mesela ekonomik kalkınma ve planlarını, siyasi iktidara rağmen iktidarsızlığı, kaybedilen irtifayı mevcut hukukun hukuksuzluğunu bertaraf ederek, görmezden gelerek ya da erteleyerek başkanlık sistemi mi, yarı başkanlık mı, cumhurbaşkanı kim olacak, kim olmayacak tezleriyle, söylemleriyle bunlarla yatıp kalkmakla gündem oluşturmak, gündem değiştirmek veya zaman kaybetmek Allah'tan reva mı?
İlkokul mezunu olup olmadığı bile şüphe götüren sözde paralel örgütün lideri Fetullah Gülen'i “Gülenizm” diye bir ekolün, bir ideolojinin en tepesine oturtup; karşı paralellik girişimlerde bulunarak asli ve hayati önem taşıyan sorunları çözmemek çözüm mü? Hayat sadece bunlardan mı ibaret? Tırnak içinde Paralelcilerle yatıp kalkıyoruz. Adamların televizyon kanalları buharlaştırıldı ne yapılmak istendiğini anlamış değiliz.
Eğitim sorunumuz ne halde? Eğitimde olması gereken reformlar yapıldı mı? Reformist bir yaklaşımla eğitime gereken bilimsel katkılar yapılıyor mu?
Sanayi kalkınma hamlelerinde Dünya normlarının neresindeyiz? Üreten bir ekonomi mi? Tüketen bir ekonomi modeli mi? Uygulanıyor kamuoyuna açıklanıyor mu? Bu konularda hükümet yeterince şeffaf mı? Olacak mı? Olmayacak mı? Bilen var mı?
Geleceğe yönelik 5 yıllık iktisadi, ekonomi, sanayi hamlelerimiz, plan ve projeler yapılıyor mu? Yapılıyorsa nelerdir? Bu konuda belirgin bilimsel ve belgesel vergiler nelerdir? Kamuoyu ile paylaşılıyor mu?
Devletin en ince kılcal damarlarına bile sızdığı iddia edilen Cemaat'e ait her statüdeki güya paralelciler, ajanlar, casuslar ayıklanıyor mu? Haklarında yaptırımlara başlandı mı?
Şu an neredeler ne yapıyorlar gerektiğince ayıklandılar mı? Suçlular mı değiller mi? belge bilgi var mı? Yoksa kişisel kan davasına mı dönüşüldü? Hakkıyla bilenlerin olduğuna inanmıyorum.
Yapılması gerekenler yapılıyor mu? Bunlarla uğraşmak belli plan ve programlar oluşturup hukuk çerçevesi içinde yapılması gereken en önemli sorunları çözmek varken neler planlanıyor neler hedefleniyor doğrusu merak konusu. Zorlaştırmayın, çarpıtmayın her sorun kendi mecrasında zamanı gelince çözülür. Çözülmek zorunda.
Eski bir alışkanlıktır Ülkemizde gidiyor. Makama adam mı? Adama makam mı? Düşün de çık çıkabilirsen işin içinden. Garson masaya menüyü getirmeli.
Yok öyle tabldot yemeği yemek emrivakilerle olmaz, olamaz. Demokrasi varsa bu halkın bu seçmenin seçme hürriyeti de olmak durumunda yine Demokrasi gereği prensipler bunu gerektirir.
Yakın bir gelecekte Başkanlık sistemi yine gündeme geleceğe benziyor kim kimin başkanı olacak? Neyin başkanı niçin başkanlık?
Halka yani kamuoyuna tüm çıplaklığıyla gerekip gerekmediği nedenleriyle açıklanmazsa bu sistem çöker. Sınıf başkanı sınıfta kalır, diye düşünüyorum.
Kalın sağlık ve sevgiyle siz Batman Sonsöz okurlarımız.