Hükümetin çoğu zaman kendini yalanladığına şahit olmuşsunuzdur ama bu ekonomik anlamda olup da cebimizden hortlayan bir enflasyon canavarına dönünce etkisi daha acı oluyor.
TÜİK enflasyonun yüzde 19,89 dese de millet bu oranın hiç de gerçekçi olmadığını biliyor bunun koca bir yalan ve aldatmaca olduğunun farkında.
Hazine ve Maliye Bakanlığı her yıl belirlenen Yeniden Değerleme oranına ilişkin kararını açıklayıp 2021 yılı için yeniden değerleme oranının yüzde 36,20 olarak ilan edince enflasyonun hiç de 19,89 olmadığını onaylamış oldu.
Tüm Vergi, prim, harç, ceza gibi işlemlerde yüzde 36,20 oranında yapılacak artış enflasyonun en az bu oranda olduğunu ve kendi hükümetinin enflasyon konusunda yalan söylediğini anlatmış oldu.
İktidar politik anlamda bütün iddia ve sloganlarını kaybetmeye başladı. 60-70lerin kuyrukları üzerinden bugün ki ekonomik düzeyi alkışlayıp alkışlatan hükümet bu kozunu da kaybetti.
Peşpeşe gelen zamlarla market alışverişlerinde indirimli ürünlere gelen miktar sınırlaması, doğalgaz, elektrik ve akaryakıta peş peşe yapılan zamlar milleti sokaklara döktü.
Akaryakıt istasyonlarındaki araç kuyruğu vaziyetin en bariz görüntülerinden biriydi. Ekonomide neredeyse bütün sektörlerde üretici can çekişiyor. İşveren can çekişiyor. İşçi ve memura gelince malumun ilamı olmaz zaten.
Enflasyon ve döviz kurundaki artışı suni olarak tanımlayıp her fırsatta sebebini dış güçler ve lobilere bağlayan iktidar doların ateşini indirmek için dış güçlerden destek almaktan geri durmuyor.
Bakınız en son Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) fiili lideri Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, Ankara'da Erdoğan ile görüştü. Görüşme sonrası Türkiye ile BAE arasında, 9 alanda anlaşmalar imzalandı.
Abu Dabi Kalkınma Holdingi Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Hasan Al Suwaidi, Türkiye ile BAE arasında yapılan anlaşmalar kapsamında 10 milyar dolarlık bir fonun tahsis edildiğini açıkladı.
Şimdi bu habere bakıp, kendi kaynak ve dinamiklerini tüketen iktidarın, 13 liraya tırmanan doları aşağı çekebilmek için apar topar dış güçlerden yardım aldığını söylesek yalan olmaz herhalde.
Bu yardıma karşılık iktidarın BAE ve prenslerine neler taahhüt ettiğini zaten muhalefet tartışıp duruyor oraya hiç girmeyeyim.
Ama dış güçlerden alınan bu desteğin doları 12 liranın altına indiremediği de ortada. Buna rağmen hala vaziyetin iyi olduğunu söylemek nasıl bir politik aymazlıktır anlamak mümkün değil. Boynundaki atkı ile 2, cebindeki gözlükle 4, belindeki kemerle 14 asgari ücret taşıyan AK Partili politikacılara rağmen gerekirse kuru soğan yeriz diyenlerin romantizmi, yakındır kuru soğanın da fiyatını tırmandıracak.
Ve bugün değil daha evvel başlayıp, artık kokusu ayyuka çıkan krizin başındayız. Allah yardımcımız olsun ve bizi bu durumun sorumlularından ve ve pişkin müsrifliklerinden kurtarsın.