Gazete olarak önemli özelliklerimizden biri de ezilenlerin ve mazlumların sesi olmamızdır.
Bu, yayın politikamızın vazgeçilmez ilkelerinden biridir.
Bu özelliğimizden dolayı sorunu olanlar ve sesini duyurmak isteyenler en çok bizi tercih ediyor.
Biz de elimizden geldikçe sayfamızı, hak gaspına uğrayanlara ve ezilenlere ayırıyoruz.
Son günlerde kimliklerini gizlemek koşulu ile en çok market çalışanları, sorunlarının çözümü için bize başvuruyor.
Kimisi sebepsiz yere işinden atılmış.
Kimisinin, çalışma saatleri belli değil ve hafta tatili yok.
Kimisi de asgari ücretin altında çalıştırıldığını söylüyor.
Bunu söylerken de işten atılan veya halen çalışanlar, isimlerini saklıyor.
Çalışan işinden olmaktan korkuyor, işten atılan ise ismi duyulursa kimsenin bir daha onu çalıştırmamasından korkuyor.
Haber ve yazılarımızda emekçilerin özellikle hak arama noktasında isimlerini ve fotoğraflarını paylaşmamaya özen gösteriyoruz.
Öyle bir korku ve baskı altındalar ki emin olun haklarını savunmak için yazdığımız haber ve yazıları paylaşmaktan korkuyorlar.
Tabi mevcut şartlar içerisinde onları anlıyor ve hak veriyoruz.
Batman Sonsöz Gazetesinin 13 Eylül ile 28 Eylül 2022 tarihlerinde market emekçilerinin sorunlarını dile getirmiştim.
“Market Çalışanları Zulmüne Son Verilsin” “Yine market çalışanları sorunları” başlıklı yazılarım, özelikle market çalışanları arasında ciddi manada beğeni almıştı.
İlk kez Batman’da sorunlarını geniş bir çerçevede ele aldığım için birçoğu yüz yüze ve sosyal medya aracılığı ile teşekkürlerini iletti.
Yazdığım yazılardan sonra çalışma koşulları ve yaşamlarında ciddi bir değişim olmazsa da en azında hakları açısından birçoğunun bilinçlendiğini öğrendim.
Önemli olan da budur zaten.
Çalışanlar, kendi haklarını savunmadıkça biz ne kadar yazarsak çizersek boştur.
Market çalışanları iş verene karşı hakkını savunmaya korktuğu için bizim aracılığımızla hak arayışına giriyor.
Bir market çalışanı dolaylı olarak sosyal medya üzerinden hak arayışı için bir mektup göndermiş bana.
Mektubunu direk bana da yollamamış.
Hatice Hanım aracılığı ile gönderdiği mesaj şöyle:
“Recep Kavuş’un geçmişte biz market çalışanı sorunları ile ilgili yazdığı yazılar çok ses getirmişti. Ancak sorunlarımız devam ediyor. Kendisinden ricamız sorunlarımız ile ilgili güzel bir yazı kaleme alsın demiş”
Hatice Hanım market emekçilerinden gelen mektubu bana ileteli yaklaşık bir hafta oldu.
Bu süreçte market çalışanlarının sorunları ile ilgili bir araştırma yaptım.
Geçmişte patron ve çalışan hukukuna dikkat çekmiştim zaten.
Bunu bir daha tekrarlamaya gerek yok.
Market emekçilerinin sosyal ve ekonomik koşulları halen düzeltilmiş değil.
Aldıkları maaş, ev kirası ve elektrik ile doğalgaz parasına yetmiyor, çalışma saatleri çok fazla.
Diğer bir tarafta markete alışverişe gelen müşterilerin yaklaşımı da patronun yaklaşımından farklı değildir.
En ufak bir aksaklıkta ve kusurda hemen tepki gösteriyor hatta emekçileri patrona şikâyet ediyorlar.
Market çalışanları hiç yorulmaz, sorunu olmaz, morali bozulmaz kısacası robotmuş gibi bir muamele görürler işveren ve müşteriden.
Tabi genelleme yapmamak lazım ama çok az sayıda işveren, çalışanlarına hak alın terini verip emeğine saygı duyuyor.
Oysa emekçi, hak ettiğini aldıkça verimliliği de artar, daha çok kazandırmak için çabada sarf eder.
Meseleye bu çerçevede bakılırsa herkes kazançlı çıkar.
Sorunları çözülmedikçe market emekçilerinin sorunlarını burada yazamaya devam edeceğim zaman zaman.