Harem; cebrail (as) tarafından Hz. İbrahim(as) bildirilmiş ve Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem tarafından da sınırı çizilmiş alandır. Merkezinde Kâbe’nın bulunduğu bu alan; en yakını kuzeydeki Ten'im(7-8 km), en uzağı doğuda bulunan Cirane(16), Hudeybiye(15 km.), tepeler(14km.) ve Üdat'ül-ibn (12 km) ile çevrili geniş bir bölgeyi kapsar. Ötelimizin bulunduğu yer Mahbes bölgesinde Kabe’ye 2 km uzaklıktaydı. Mekke de hac ve umrecilere hizmet sunan tüm oteller gibi bizim otel de harem sınırı içinde idi. Birçok umrecinin bilmediği veya anlamakta zorluk çektiği konu harem konusudur. Harem; hürmet, saygı ve tazim manasına gelir ki İslam dini açıdan yukarıda sınırlarını açıkladığım Mekke’dir. Onun için Mekke’ye gelindiğinde ihramlı veya ihramsız olunsa dahi bu sınırlar içinde saygıda kusur edilmemeli, yeşil alana, zararsız haşereye ve diğer zararsız hayvanlara zarar verilmemeli, avlanılmamalı ve avcıya avı gösterilmemelidir. Umrecilerin az bir kısmı harem de oldukları halde memlekette imiş gibi davranmakta ve yanlış yapmaktalar. Kâbe yani Mescidül harem Beytullah olup Harem bölgesindeki camidir. Ancak bulunduğumuz (Harem bölgesi) yerdeki ibadetler de kâbe kadar olmasa da yeryüzündeki tüm yerlerden daha efdal ve sevabı kat be kat fazla olduğu da bir gerçektir. Çünkü orası da HAREM’dir. İmkânlar olsa kâbe ye gitmek doğru olduğu gibi imkân olmadığı zaman bulunduğumuz yerden de ibadetimizi ihmal etmek ise yanlış olanıdır. Bir başka dikkatimi çeken konu da Türk hacılarında kadın sayısının erkek sayısını kat be kat fazla olduğudur. Azınlığın azınlığı olan erkeklerin ibadetleri yerine getirme ve bilinçli hareket etme konusunda kadınlardan geri kaldığıdır. Çocukların varlığı, yaramazlıkları, nazlanmaları bir başka güzelliktir. Umrecilerin sadaka konusunda cömert olmaları, dualarındaki ihlâs ve samimiyet takdire şayandır. Bu sene Korona virüsü nedeniyle toplu taşıma araçlarına yasak getirildiğinden servis araçları kaldırıldı. Kaldırılan bir başka şeyde Zemzem suyu idi. Otelden Kâbe ye kadar yaya olarak 20-30 dakika yürüme mesafesinde. Diyelim yürüdük Kâbe ye girme şansı var mı? Zor. Hangi yolun ne zaman kapanacağı belli olmadığından geri dönmek istesen de yasak nedeniyle bulunduğun yerde kalmak zorunda kalınabiliniyor. Saat dokuzda Kabe’ye gitmek niyetiyle yola çıktım. Allahın inayeti ile üçüncü kata gitme imkânı buldum, tavafı yaptım. Kâbe yi bir iki noktada az da olsa görme imkânım oldu. Metaf alanına az sayıda insanlar alınmıştı. Bu gün bir türlü imkân bulup metaf alanına giremedim. Korona virüsü sonrası uygulanan kısıtlamalar kâbe’yi direk görmede sıkıntı olduğundan insanı bayağı üzüyor. Suudiler bu dönemi iyi değerlendirip kâbe inşaatını hızlandırmışlar. Büyük ihtimalle hac sezonuna yetiştirmeye çalışıyorlar. Kâbe yi çevreleyen Osmanlı revakları aslına uygun biçimde yeniden yerine konuluyor. Sıcaklığa karşı Pervana sistemi yerini iklimlendirme yani klimalar alacak. Bu da ses kirliliğini önleyecektir. Tavaf alanı daha geniş olacak. Yapılan çalışmalar ve düzenlemelerin sade olması (şimdilik öyle gözüküyor) doğru ve güzeldir. Kâbe yi görme alan ve açısı genişlemekte tavaf sonrası Sa'yi (umre ve Hac yapanlar) yapmak için Safa tepesine (başlama yeridir) gitmek daha kolaylaşmakta. Sa'yi da her şavtin sonunda Kâbe yi görerek selamlama yapılabilecektir. Çalışmalar bitse, hac ve Umre izni verilse daha fazla insan ve daha iyi imkânlarla ibadetini ifa edebileceklerdir. Selam ve dua ile.