Yazılacak sözüm yok. Üstüme düşen suskunluğun boşluğunu doldurmak için sevdiğim bir şairi koşturdum yardımıma. Edip Cansever’in özellikle son kaç aydır yaşananların tarifi olabilecek o güzel dizeleri “Dağılmış pazaryerlerine benziyor şimdi istasyonlar/ Ve dağılmış pazaryerlerine memleket” ile hatırlattığı “Mendilimde Kan Sesleri” şiirini suskunluğun doğurduğu boşluğu doldurmak için sizinle paylaşmak istedim.
Şiir biraz uzun ki her şiir bitmeyecek kadar uzun derdim eskiden. Feysbuk tiwitir nesline sorsan iki mısradan sonrasını okumaya vakitleri olmaz ama ben ikiden çok paylaşacağım sizinle. Belki bu sayede 5 değil 10 dakika ayırabileceğim sizi aptal kutusu televizyonun içinizi karartan haberlerinden.
Keşke şiire teslim olsa tüm eli silahlılar.
Her yere yetişilir
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
Çocuğum beni bağışla
Ahmet Abi sen de bağışla
Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil
Ama hiç değil
Ah güzel Ahmet abim benim
İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
Suyunda yüzen balığa
Toprağını iten çiçeğe
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
......
Hasretine, yalanına benzer
Anısı işsizliktir
Acısı bilincidir
Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir
.....
Bilmezlikten gelme Ahmet Abi
Umudu dürt
Umutsuzluğu yatıştır
Diyeceğim şu ki
Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
.....
Ah güzel Ahmet Abim benim
Gördün mü bak
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
İşte o kadar.
Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar