Son günlerde gündem eski Başbakanlardan Davutoğlu ile renklendi.
MHP lideri Bahçeli ve yardımcıları Davutoğlu’nu sahneye çıkardılar, yükleniyorlar.
Dikkat ederseniz ve bu adamcağıza kimi zaman da yerden yere vuruyorlar.
Yapılmak istenen ne?
Davutoğlu’nu tekrar sahneye çıkardılar kamuoyu bu senaryonun gerçek yüzünü bilmiyor.
Zaman-zaman geçmişte de belirttiğim gibi TV kanallarına çıkan yahut çıkarılan akademisyen görünümlü kalemşorlar de bu konuyu istedikleri gibi irdeleyip yorumlar çeşitli senaryolarla bu durumu açıklıyorlar ama güveç yemeğini andırırcasına söylemedikleri ve güveç kabına koymadıkları malzeme kalmadı.
Oysa ben isterdim ki Davutoğlu’nu Başbakan Binali Yıldırım yahut Cumhurbaşkanı Erdoğan onu savunsun ve bu MHP, Davutoğlu polemiğine bir son verdirsin.
Hepimiz biliyoruz ki kendi döneminde Başbakanlık süresince aldığı kararlar ve icraatlarını asla ferdi ve kendi hür iradesiyle icra etmedi tüm yaptıkları ve söylemleri AK Parti’nin politikalarıydı.
Yok, tersi olsaydı zaten partinin ileri gelenleri sözcüleri anında açıklamalar yaparak durumu kamuoyuna belirtirdiler.
Hatta AKP’nin başında kim olursa olsun hiç bir zaman Cumhurbaşkanından ve onun politikalarından ayrı bağımsız bir yönetim sergilemez zira ortak aldıkları kararlar var herkes ona sadık kalır.
Yok kalmazlarsa çeker giderler o duble yollardan biliyorsunuz ki yollar gidişli gelişlidir yahut o kişi bir şekilde gönderilir.
Gitmenin veya gönderilmenin bin bir şekli şeması vardır.
Şimdi Cumhurbaşkanı defalarca istifalarını istedikleri bazı belediye başkanları allem edip kalem edip istifa etmemenin yapay çarelerini arıyorlar istifa etmemeye çalışıyorlar.
Oysa akıbetleri kesinlikle o koltuklardan ayrılmak olacak bir şekilde, her şekilde.
Oysa Davutoğlu onurlu bir tarzla kendisine verilen ayrılma görevini saygın bir edayla ve hazin bir konuşmayla bıraktı.
Hakkını yememek lazım...
O davranışından ötürü de onu tebrik etmek gerekir.
MHP’nin, ülkemize Başbakanlık yapmış olan Davutoğlu’nu ringe zorla çeşitli bahanelerle çıkartıp ona saldırmalarını ve ona vurdukça vurmalarını hiç doğru bulmuyorum.
Bunun yanı sıra AK Parti’nin de onu gereğince korumamaları da ayrı ve düşündürücü bir konu. MHP’ye ters düşmeme politikası ise ne derece doğru bir karar ve politika anlaşılır gibi değil. Üstelik halen Konya milletvekili ve iktidarın bir vekili, en acısı da kendi döneminde ona yakın olan yalakalar ve Bakanlık görevine getirilen kabinesinden de birilerine ters düşmemek için gıkları çıkmıyor.
Bu nasıl politika?
Ahde vefa misyonu anlayamıyorum anlatamam anlamak da istemem.
Bu çirkin politikalara tenezzül edenlere de seçmen bir şekilde ders verir diye düşünmek istiyorum ama seçmene de pek güvenilmiyor artık.
Zaten güvenilseydi politika çok daha seviyeli ve dengeli olurdu diye düşünüyorum.