Bir Dinin ilkelerinin mükemmel olması yetmez. O Dinin müntesiplerinin de söz konusu ilkeleri yerine getirmesi gerekir.
Dinin İlkeleri yerine getirilmediği sürece İlkelerin Dinin kaynağında durması tek başına hiçbir şey ifade etmez.
Yerine getirilmeyen ilkeler ve teoriler O Dinin müntesiplerine hiçbir fayda vermeyeceği gibi toplumun ıslah olup doğru yolu bulması da mümkün değildir.
İslam Dini, müntesipleri olan Müslümanlara; “İhtiyacınızdan arta kalanı infak ediniz.” ,”Gelirinizin kırkta birini fakirlere veriniz.” Diye emrettiği halde müntesipleri bu emrin hilafına hareket ediyorlarsa O Din ne yapabilir?
İslam Dini Münafıklığın alametlerini; Yalan söylemek, Emanete hıyanet etmek, Sözünde durmamak olarak sayıyorsa ve buna rağmen Müslüman bu üç özelliği kendisinde barındırıyorsa O Din ne yapabilir?
İslam Dini ;“Kendi için istediğini Müslüman kardeşi için de istemedikçe tam iman etmiş olmaz” diyorsa ve Müslüman kendi Müslüman kardeşinin kötülüğünü istiyorsa Müslüman toplum nasıl düzelebilir?
İslam Dini; “Her kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. “demesine rağmen Müslüman, kardeşinin ihtiyacını gidermiyorsa İslam Dini ne yapabilir?
Bırakın Müslüman Müslüman’ın ihtiyacını gidersin aksine günümüzde Müslüman Müslüman’ı sıkıntıya koyuyor. Hem de öyle bir sıkıntı ki neredeyse kanını emecek durumda.
İnsanlar o kadar vicdansızlaşmış o kadar acımasız olmuş ki, yeter ki kazanayım da ne olursa olsun düşüncesindedirler.
Bir insanın ihtiyacı o kadar sömürülür hale gelmiş ki, tefeciler tarafından sömürülen insanlar işin içinden çıkmak için çözümü intihar etmekte buluyorlar.
Bir insan; borcunu kapatmak, hastasını tedavi ettirmek, gıda veya giyim ihtiyacını gidermek, barınma ihtiyacını gidermek gibi temel bir ihtiyaca sahip olabilir.
İşte temel ihtiyacından dolayı paraya olan gereksinimini fırsat bilip sömürmek İslami olmadığı gibi İnsani de değildir.
Tefecilik yapıp buna İslami kılıf arayıp meşrulaştırmaya yeltenmek, bir takım hileli işler yapıp normalleştirmeye çalışmak sadece kendini kandırmaktır.
Günümüzde giderek yozlaşan bir toplum ile karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Araştırılması gereken ve Sosyolojik bir olay olan bu durum hayret vericidir.
Birçok insan için normal hale gelmiş durumlar karşısında ne söylemek lazım bilemiyorum? Ancak toplumun iflasına yol açan bir durum olduğu da aşikârdır.
O kadar yaygınlaşan bir durum olmuş ki tefecilik, acaba ne zaman bu toplum bu kadar acımasızlaştı diye soruyoruz kendi kendimize?
Şunu tefeciler bilsin ki, kaybedecekler onlardır. Kısa bir süre kendilerini kazançlı hissedebilirler, ama gerçek anlamda kaybeden onlar olacaktır.