İnsanların sıklıkla başvurdukları, umut bağladıkları muska; kim ne derse desin faydası olan, psikolojik rahatlatma sağlayan ve şifa verdiğine inanan biriyim. İslam tarihiyle beraber dua ve duanın yazılı metni olan muska var olmuş varlığını devam da edecektir. Isra suresi 82 ayet: “Biz Kur'andan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa, bir rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını artırır” (diy. Meal) Aile huzuru, eşinin sevgisini artırma, bela ve musibetin defi... gibi faydalı şeyler için; Kur'an ayetleri, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin hadislerini, sahabe ve ermişlerin söyledikleri duaları muska yapmak, muşambaya sarıp boynunda taşımak caiz ve faydası vardır.
Tedavisini yapmak, ilgili doktorun tavsiyesine uymak şartıyla; psikiyatrik hastalar için muska yapmak tedaviye yardımcı olduğu bir hakikattir. İnanmayanların faydasız ve inananların her derde deva dedikleri muska anlayışı ise yanlış bir anlayıştır. Kısaca değindiğim ve faydasına inandığım muska’nın; kader bağlama yuva yıkma, kısmet açma... gibi bir işlevi de var mıdır? Hayır, yoktur derim. Aksini iddia etmek ise dinen kişiyi küfre kadar götürür.
Biz Müslümanlar inanmamız gereken altı şarttan biri de "Kadere yani hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna" inanmaktır. Muska'dan, hayır ve şer beklemek dinimize uygun olmadığı, ancak vesile etmenin de caiz olduğudur. Dini öğrenme konusunda cahil bırakılan ülkemin güzel insanları muska konusunda da yanlış bilgilere sahiptir. Altı yıl önce idi. Kısmetinin bağlandığını, kendisine büyü yapıldığını iddia eden birisi "hocam kısmetimi açacak, büyüyü bozacak değerli bir hoca buldum." Seansı 500 tl olan bu kişiye hoca olarak tanıtmamam şartıyla "beraber gidelim" teklifimi istemeyerek de kabul etti. Adamın yanına gittik. Şöyle tipine baktım dindara benzemiyordu.
Kendisine hoca (!) denilen kişi beni işaret ederek "kim bu?" Diye sordu. Kısa tanıtma faslından sonra bilgili (!) olduğunu göstermek için Arapça bir şeyler okumaya, mezhepler hakkında bilgi vermeye... başladı. Her halinde cahil olduğu belli olan hocaya (!) tahammül edemedim. Yanlışlarını söyleyince kızdı. Kur’an dahi okumayı bilmiyordu?
Cahil birinin hoca olarak toplumda değer bulması, bu işte iyi para kazanması... Kısmetinin bağlandığını, kendisine büyü yapıldığını ve bu yüzden evlenmediğini söyleyen birine; dinen böyle bir şeyin olmadığını söylediğimde ‘gittiğim hocalar bana halan kısmetini bağlamış’ dediklerini ve halasıyla küs olduklarını söylemesi... Kayıp olan para veya ziynetleri için hocaya gittiklerini hocanın, akrabalarınızdan birinin çaldığını söylemesi... Yine "kısmetini açtığını, en kısa zamanda evleneceğini..." ... Cehaletin zirve yaptığı acınacak durumlar. Bazen bu cehalet aile içi geçimsizliklere, aile bağlarının kopmasına hatta düşmanlıklara sebep olduğudur. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Sizden birine dua kapısı açılmışsa, muhakkak ki ona rahmet kapısı açılmıştır. Allah'a en sevimli dua, kendisine afiyet istenmesidir. Muhakkak ki dua, başa gelen ve gelmeyen her bela ve musibete fayda verir. Onun için ey Allah'ın kulları, duaya sarılınız!" (Tirmizi) Selam ve dua ile