?>

MÜSLÜMAN ALLAH’A TESLİM OLANDIR

Mehmet Yavuz Çakal

5 yıl önce

Müslüman olmak; Kayyum olan Allah’a teslim olmaktır. El-Kayyum olan ALLAH(C.C.) Eşsiz yönetici, varlığı sevk ve idare eden, her şeyin varlığı idaresine bağlı olan, Mutlak ve ölümsüz, sapmaya izin vermeyen doğruluğu ifade eder.  Kişinin varlığını Allah’a teslim etmesi çok büyük olaydır. Büyük güvendir. Kur’an, insanın kendisini Allah’a teslim etmesiyle sonuçlanan büyük güvene İman adını veriyor. İman eden Allah’ın yöneticiliğine şek siz şüphesiz güven duyar. İslam; KAYYUM olan ALLAH’IN Kainatı yönettiği sistemin adıdır. Gökler ve yer Kayyum’un eşsiz Yöneticiliğine isteyerek teslim olmuşlardır. Allah(C.C.) Şuursuz varlıkları koyduğu yasalar üzerinden yönetmektedir. Fakat insanı iradesi üzerinden yönetmeyi murat etmiştir. Bunun içinde insana akıl, irade ve vicdan vermiştir. İnsana aklını doğru yönetmeyi öğretmek içinde, Vahiy ve peygamber göndermiştir. Tüm diktatör ve tiranlıklar, Allah’ın Kayyum isminden rol çalmaya teşebbüs etmişlerdir. Kendilerini Tanrı, ya da Tanrının yeryüzünde gölgesi ilan etmişlerdir. Allah’ın Kayyum ismine kâmil manada iman eden Resulümüz Muhammed yönetim tarzı ile bunu ispat etmiştir. Ne özel bir üniforma, nede özel bir oturma yeri oluşturmamıştır. El-HAY El-KAYYUM olan Allah(C.C.) Öyle bir diridir ki; dirileri O yaratır ve yarattığını O diriltir. Yarattıklarını yasaları ve verdiği irade üzerinde sevk ve idare eder. Asla onları başıboş bırakmaz.’’ Yoksa insanoğlu kendisinin yeryüzünde başı boş bırakılacağını mı sanıyor.’’ (Kıyamet suresi;36.ayet). İçinde yaşadığımız bu dünyada her şey Allah’ın Koyduğu yasalar çerçevesinde olup biter. Allah(C.C.) Koyduğu yasaların mahkumu değildir. O’nun yasalarının üzerinde yasaları vardır. Biz insanlar bunu anlamak ve kavramakta aciziz. Modern geçinenler Allah’I Koyduğu yasaların mahkûmu sanırlar. Gelenekçilerde Allah’I İlminin mahkum usanırlar, geçmişte kalan anı mutlaklaştırırlar. Deterministler ; sebep sonuç ilişkisini Allah’ın yerine koyarak, tanrılaştırırlar. HAYYUM Ve KAYYUM olan ALLAH(C.C.) Her an yaratır. İradeli ve iradesiz varlıkların yasaları farklıdır. İradeli varlıklar hesaba çekilecektir. ‘’ (hesap günü) bütün yüzler HAYY ve KAYYUM ALLAH’IN Huzurunda(saygıyla) eğilecektir. (Yani ezeli ve ebedi olarak diri, varlığın ve hayatın biricik kaynağı, ölümsüz ve yaratıcı, evrenin mutlak hakimi, bütün varlıkları sürekli olarak koruyup gözeten, yöneten ve yönlendiren yüce kudret olan ALLAH’A boyun eğecek, teslim olacaklar. İşte o an) Zulüm yüküyle (O’nun huzuruna)  gelenler,(kelimenin tam anlamıyla) perişan olacaklardır!’’(Taha suresi;111.ayet).’’ Öte yandan (ALLAH’IN ayetlerine yürekten) İnanarak güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyanlar ise, ne haksızlığa uğratılmaktan korkacaklar, ne de(Hak ettikleri mükafattan) yok sun bırakılmaktan.’’(Taha;112   İslam ALLAH’IN Dini ve yoludur. İslam ALLAH’A Teslimiyet yoludur. İslam insanı yönetmede eşsiz olan Kayyum dindir. Kur’an İslam’ın bu özelliğinin ifadesi için Kayyım, dost doğru sıfatını kullanır.’’ Haydi, ALLAH(C.C.) Tarafından(takdir edilmiş geri çevrilmesi imkansız gün gelmezden önce yüzünü(insanı) mükemmel yöneten dine çevir.’’  (Rum suresi;43.ayet). İnsanın bu sorumluluğu bihakkın yerine getirmesi için, fıtratına yabancılaşmaması lazım. Bunu temin için kendini yönetecek kullanma kılavuzu, hayatını yönetecek bir yol haritasına ihtiyacı vardır. İşte bu kullanım kılavuzu yol haritası İslam’dır.    ‘’İmdi sen, varlığını her tür sapmadan uzaklaşarak hanif dine, ALLAH’IN insanlığın özüne doğuştan nakşettiği fıtrata çevir.(ta ki) ALLAH’IN yarattığında olumsuz bir değişme olmasın: işte ( insanı)doğru yöneten dinin(amacı)budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.(Rum suresi;30.ayet) Fıtrat; iyiye, doğruya ve hakikate eğilimdir. İnsan bu amaç için yaratılmıştır. Bu amaç: yeryüzünde hayatın tevhit ve adalet üzerinde inşasıdır. Kur’an insana bu vazifesinden dolayı halife adını verir. İslam üst yapıdır. İnsanın alt yapısı fıtrattır. Dindarlık insanın başlangıçtaki yapısına dönüştür. Küfür, şirk, dalalet, nifak gibi manen ahlaken düşüş ise, fıtrattan uzaklaşma, dolayısıyla  kendine yabancılaşmasıdır. KAYYUM Olan ALLAH(C.C)  İnsana, kendini ve hayatı yönetmeyi öğretmektedir. Kur’an-ın her suresi, ALLAH’IN eşsiz ve benzersiz yöneticiliğinin tecellisini yansıtan bir aynadır. Alak suresinin ilk beş ayeti; muhatabına merakı ve ilgiyi, aklı ve bilgiyi yönetmeyi öğretir. Yaratan RABBIN adına okumayı emreder. Okumak, bütünün parçaları arasında bağ kurmaktır. Aklı ve bilgiyi yönetmektir. Müzzemmil suresinin ilk beş ayeti muhatabına gece kıyamını emreder. Bu emri veren KAYYUM olan ALLAH’TIR. Bu emir uykuyu yönetme emridir. Müddessir suresinin ilk pasajı; kalk emridir. Hayatı yönelt emridir. Tasavvurunu yönet, elbiseni temiz tut diyen ayet, bütün kirlerden uzak dur. İlişkilerini duygunu yönet emridir.   Fatiha suresi: ALLAH’IN insana RABBİYLE ilişkisini yönetmeyi öğrettiği suredir. ‘’Bilmediğin şeyin ardına düşme! Unutma ki işitme, görme ve hissetme duygusunun her biri, ondan sorumludur.’’(İsra suresi;36.ayet) Duyularını kontrol altına almayan, güdülerinin kontrolüne girer. Vahiy, insanın en güzel yönetim danışmanıdır. Vahyin yönetimine teslim olmayan, nefsinin ve güdülerinin yönetimine teslim olur. KAYYUM olan ALLAH’IN Yönetimi altına girmeyen insanı yönetmek için şeytan hazır kıta beklemektedir .’’Kim RAHMAN’IN Zikrine/Vahyine karşı kör davranırsa, ona şeytanı musallat ederiz; artık o onun denetimine girer’’(Zuhruf sures;36.ayet). Namazzamanın , Oruç güdülerin ,zekat servetin, hac ümmetin yönetilmesidir. Her farz gibi, her haramda EL- KAYYUM olan ALLAH’IN İnsana tecellisidir. Eşsiz ve benzersiz yönetici olan ALLAH(C.C.) Haramları üzerinden insana nefsini, güdülerini, duygularını, ayartıcı benliğini yönetmesini öğretir. Sözün özü; Müslüman olalım, HAY ve KAYYUM olan ALLAH’A Teslim olalım.  YA HAY, YA KAYYUM, YA ALLAH! Varlığın eşsiz ve benzersiz yöneticisi sensin! Bizi de varlığını sana teslim edenlerden kıl. Güdülerini imanın eline verenlerden kıl! Amin!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI