Demografik olarak sayıları yaklaşık iki milyarı aşkın Müslüman Ülkeler, lanetli kavim beni İsrailoğulları’nın Mescid-i Aksa’da yaptığı zulme ses çıkarmıyor.
Bu ülkelerin çoğu da müslüman görünümlü Arap Ülkeleridirler.
Amerika’ya gidenler ve orada araştırma yapanlar çok iyi bilir ki Amerika’nın birçok sektörü İsrail’lerin elindedir.
Bu Müslüman görünümlü Arap kardeşlerimiz (Aman kardeşlikleri uzak dursun bizden) her tür yatırımlarını da onlarla yapmaktadır.
Adamlar yakıp yıkıyor, kutsallarımıza el atıyorlar, mazlum Filistinlileri tutukluyor hatta öldürürken kimsenin sesi sedası çıkmıyor.
Bu nasıl Müslümanlık ve din kardeşliği?
Birileri bana anlatabilir mi?
Anlamakta fazlasıyla zorluk çekiyorum.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan da olmazsa, haklarını savunmazsa, bu zulmü, faşizmi ve kansızlığı dile getirmese adamlar yol kat edeceklerdi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bu mücadelesini ve Filistin’i sahiplenme politikasını tebrik ediyorum.
Gelelim meselenin esasına;
Bir Yahudi tutuklansa, yaralansa yahut öldürülse, dünyanın neresinde olursa olsun fark etmez İsrail, dünyaları yakar, yapmayacağı kötülük kalmaz.
Oysa yukarıda belirtmiş olduğum gibi sayıları iki milyarı aşkın Müslüman Devletler en başta da Suudi Arabistan, Mısır v.s ülkelerin umurlarında bile değil.
İslam söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmayan bu Müslüman görünümlü riyakâr ülkeler, söz konusu İsrail’in uyguladığı zulüm olunca ses dahi çıkarmıyorlar.
En ufak bir zarar gördüğünde “İsrail’i bir günde yerle bir ederim” diyen İran’a ne demeli?
Çok zengin nükleer güce sahip olmasına rağmen o da ses çıkarmıyor.
Şimdi İran’a sormak gerek;
Ey, İran sen müslümanım diyorsun bu konuda fazlasıyla da dem vuruyorsun.
İslam tekelineymiş gibi hareket ediyorsun.
Bak bakayım müslüman kardeşlerin Filistin ve kutsalımız eski kıblemiz Mescid-i Aksa ne hallerde?
Daha önce de benzer durumlarda tepki olsun diye yazmış olduğum köşe yazılarımda Pakistanlı Filozof Edebiyatçı Bilim Adamı Rahmetli Muhammed İkbal’in bu anlamda efsane sayılacak kadar güzel bir sözü var.
İkbal der ki: “Allah bir, Kur’an bir, Peygamber bir ravzayı mutahhara”
Allah kendisinden razı olsun ve cennet mekân olsun.
İslam sosyolojisini daha 19.yy. da okumuş, adeta bu konuda bizlere yol yordam ve doğru adresi göstermiştir.
En acısı da “Küfür tek millettir” hadis-i şerifi de hatırlarsak konuyu çok daha iyi perçinlemiş oluruz.
Kutsal kitabımız olan yüce Kur’an-ı Kerimde bu zalim ve lanetli kavim olan beni İsrailoğlu’yla ilgili onlarca ayeti kerime vardır.
Kim oldukları, ne yaptıkları ve tutum ile davranışları, Allah’a şirk koşmaları, Peygamber öldürmeleri ve daha neler neler…
Merak edenler ve bu konuda samimi olanlar açıp bakabilirler, araştırabilirler.
İslam Birliği kurulmadığı sürece tek millet olan küfür, tek millet olmayı başardığı için Müslümanlara ve İslam ülkelerine daha çok zarar verir, karşılarında savunma anlamında bir güç yok, bu kozlarını çok iyi kullanıyorlar.
Zira bir müslüman olarak acı çektim, içim yanıyor.
Bizler bu pasif halimizle Yüce Allaha, yüce Peygamberimize ahirette nasıl cevap verebiliriz diye utanç duyuyorum.
Ancak yine birçok ayetlerde ve hadislerde eninde sonunda küfrün yok olacağı, helak olacağı, zaferin İslam’a ait olacağı konusunda fazlasıyla bilgi ve ilahi belgeler vardır.
Dilerim ki o günler uzak olmasın.
Kahrolsun faşist müşrik riyakâr zalim İsrail.
Eninde sonunda senin de hazin sonun gelecek, inanıyorum.
Bu konudaki ayetlere kalben inanıyor, iman ediyorum
Allah, İslam ülkelerini ve müslümanları uyandırsın, şuurlandırsın ve hak olan İslam yolunda ebedi olarak zaferler nasip etsin dilek ve dualarımla..