?>

Namazsız bir Müslümanlık olamaz (1)

Sabahattin Hamidi

1 gün önce

Tüm övgüler-tüm takdirler-tüm beğeniler Alemlerin sahibi, alemlerin besleyeni ve terbiye edip yetiştiricisi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam onun Resulü Muhammed sav’e, O’nun tertemiz ehli beytine, seçkin ashabına ve kıyamete kadar onun izinden şaşmadan yürüyenlerin üzerine olsun.
  Kıymetli okurlar; Bu yazımız da, namazın Müslümanın hayatındaki yerinden, müslüman için taşımış olduğu öneminden ve namazsız bir Müslümanlığın olamayışından söz etmeye çalışacağız inşaallah.
   Müslüman için dinde namaz oldukça önemli ve tüm ibadetlerden farklı bir şekilde istisnai bir konuma oturtulmuştur. Müslüman için asla ihmal edilmemesi ve müslüman oluşumuzun temel ana kolonlarını oluşturmaktadır. Yüce Allah buyuruyor:
 “İman eden kullarıma da söyle: Hiçbir pazarlığın, hiçbir kayırmanın olmayacağı O büyük gün gelip çatmadan önce, namazı gereği gibi dosdoğru ve aksatmadan kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler." (ibrahim:3)
Namazı dikkat ve özenle kılın, zekâtı verin ve Allah’ın hükümlerine boyun eğen müminlerle birlikte, sizde boyun eğin.” (Bakara.43)
   “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her iyiliği, Mahşer günü Allah’ın huzurunda mutlaka göreceksiniz.”(Bakara.110)
İman edip doğru ve yararlı işler yapan, namazını güzelce kılan ve zekatını verenlere gelince, işte Rablerinin katında onlara muhteşem ödüller vardır.O gün onlar ne korkuya kapılacak, ne de üzüleceklerdir.”(Bakara.277)
    “Sizin yardımcınız, koruyucunuz ve gerçek dostunuz kafirler ve münafıklar değil, ancak Allah’tır, O’nun elçisidir ve tam bir teslimiyetle Allah’a boyun eğerek namazlarını kılan, zekatlarını veren mü’minlerdir.” diye buyurmaktadır yüce Mevlamız c.c. (Maide.55)
    Evet kıymetli okurlar, Bunlar kadar daha yüzlerce ayet, Müslümanın namazı gereği gibi ikame etmesinin gereğinden söz etmektedir.
      Namaz kulca yaşamadır, Namaz tüm bedeniyle Allah’a boyun eğmedir, Eliyle, koluyla, ayağıyla, ağzıyla, diliyle, düşüncesiyle ve beyniyle Allah’a boyun eğme ve onun emrettiklerinin doğrultusuna sunmadır namaz. Allah’ın emri altına almadır ve Onun istediği şekilde bunları kullanmadır. Bu mantıkla kılınmalı. Bunlardan yoksun bir namazın Allah katında bir değeri yoktur ve olmayacaktır.
    Namazın ne kadar önemli ve müslümanın hayatında ne kadar önem arz ettiğini anlamamız gerekiyor. Allah’a ve Resulüne imandan sonra yapılması gerekli ve yapılacak ilk şey namazdır. Müslüman olmamızın ve Müslümanlığımızın olmazsa olmaz şartı ve koşuludur. Bir kişinin Müslüman oluşu kıldığı namazladır ve kıldığı namazdan anlaşılır. Efendimiz a.s’mın ashabı; Namazın terkinin dışında hiçbir amelin terkini küfür saymazlardı. Daha doğrusu namazın terkini küfür olarak telakki etmişlerdir. Kafir ile mü’mini birbirinden ayıran tek özellik namazdır diye buyurmuştur efendimiz a.s.
    Neden bu kadar önem arz ediyor bu namaz kıymetli okurlar.? Çünkü dinde fetvası olmayan ve fetvasız tek ibadet namazdır da ondan. Her halükârda ve her durumda kılmak zorunda ve ihmal etmememiz gereken bir ibadettir. Yolcuysak tehir ederek, (öğleni-ikindiye veya akşamı-yatsıya veya tersini yaparak) hastaysak, ayakta duramıyorsak oturarak. Oturarak kılamıyorsak uzanarak, onu da yapamıyorsak gözlerimizle ve hatta savaşta bile ihmal etmememiz gereken ve kılmak zorunda olduğumuz bir ibadettir namaz.
     Cenabı Allah bütün ibadetler içerisinde, sürekli ve ısrarla namazı zikredip ele alması, müslümanın kurtuluşu için ne kadar önem arz ettiğini anlamamızı, bilmemizi istiyor. Eğer bir müslümanın namazı Allah katında değer görmemişse, zaten diğer amellerinin de bir değeri de yok demektir. Çünkü namazı olmayanın dinide yoktur diye buyuruyor efendimiz a.s.
    Yine efendimiz a.s. “Namazın dindeki yeri, başın bedendeki yeri gibidir.” Bedenin de başı olmayan bir insan, ne kadar işe yarıyorsa namazı gereği gibi kılmayanlar da o kadar işe yarıyorlardır. Namaz, insan için dininde ki direğidir. Kâfirle mümini birbirlerinden ayıran namazdır. Nasılsa Allah’ın hakkıdır, borcudur, affeder gibi düşüncelere asla kapılmayalım. Ve gevşetmeyelim. Tamamen şeytandan gelen bu dürtülere aldanmayalım. Kaçamağı yoktur ve asla da olamaz.
   Kıldığımız namazlarımız da, bedenimizi, beynimizi ve şuurumuzu Allah’a yönlendirerek, Allah’a has kılarak o namazı eda etmeliyiz. Çünkü efendimiz a.s: “Bir kul kalbi ve bedeniyle bütünleşerek Allah’a yönelmedikçe, Allah, onun hiçbir amelini kabul etmez.’’ diye buyurmaktadır.  Kıldığımız namazlar sadece şekilden ibaret olmayacak, işte kıldık, kılıyoruz demekten ibaret olmayacak. Nasılsa Allah kabul edecek demekten ibaret olmayacak. Beden, düşünce ve ruh bir bütün halinde Allah’a yöneltilerek, kılınmalıdır namaz.
    Rabbim bu şekilde ve amacına uygun bir namazı ikame edenlerden eylesin.
                                                                                                                                                                   DEVAMI BİR SONRA Kİ YAZIDA,,,,
 
  
YAZARIN DİĞER YAZILARI