İngilizceden Türkçe çevirirsek Kuzey Atlantik Ülkeler Paktı anlamına gelir NATO. BM ile AB’nin ise Birleşmiş Milletler ile Avrupa Birliği anlamına geldiğini bilmeyenimiz yok sanırım. Konuya girmek istiyorum; NATO’nun sicili bozuk. Temiz değil. Kuruluşundan günümüzde değin güya saygın (!) olan NATO’nun, kuruluş amaç ve niteliklerine uygun davrandığına şahit olan var mı? Hep Irkçı, hep fanatik ve son derece taraflı hareket etmiştir. AB Ülkelerinin lehine davranmıştır davranmaya da devam ediyor. Sözde ve teoride “Müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız” “Türkiye üyemizdir ve güvenimiz altındadır” bu ve bu anlamda sınırsız demeçlerine şahit olduğumuz halde fiilen gözle görülür bir faydasını veya icraatını hiç görmedik, görebileceğimize de inanmıyorum. Bu tezimi çürütecek birileri varsa hodri meydan diyorum. Kore savaşında binlerce vatandaşımızın şehit olmalarına da bu NATO denilen faşist, kapitalist ırkçı kararlarıyla tanınan ve sebep olan yine NATO değil miydi? Kore de şehit ve gazi olanların torunları şu an yaşıyorlar ve bu realiteyi en iyi onlar bilirler. Gelelim birleşmiş mi? Birleşmemiş mi? Sözde Birleşmiş Milletlere nasıl? Kime karşı birleşmiş oldukları ve ne iş yaptıkları, hangi misyonları kendilerine görev ve misyon edindikleri, ilkeleri ve prensipleri hiç anlaşılmayan bu sözde Birleşmiş Milletler’in Bosna Hersek’te, Sırpların yanında nasıl yer aldığı, ortaya çıkan ve halen de çıkmaya devam eden toplu mezarlarda nasıl rol aldığı, on binlerce Bosnalıların katledilmesine nasıl katkıda bulunduğu hafızalardan silinmemiştir. Onun da sicili bozuk, vahşi, ırkçı ve haçlı ruhlu… Bunu böyle bilmek gerekiyor. Bu benim söylemim ya da yakıştırmam değil aksine kendi icraatlarıdır ve maskesiz gerçek yüzleridir. Sayın Erdoğan’ın Başbakan iken “Bu Birleşmiş Milletler nerede? Ne iş yapar?” diye haykırdığını, hayretler içinde kaldığını hepimiz hatırlıyoruz. Göz göre göre Suriye yok ediliyor. Mısır’da haksız bir darbe yapıldı. Libya halen kendine gelemedi çalkantılı kaotik bir atmosfer yaşıyor, yarınları meçhul. Pakistan’ın şu an ne olduğu belli değil. Pakistan ile Afganistan ABD’nin bir mandası, bir sömürgesi halinde yoluna devam ediyor ama nasıl bir yol? Kendilerine çizilen rotaya sadık kalarak yazılacak, anlatacak çok şey var bu konularda. AB Ülkeleri de Vatikan’ın emirlerine tabii olup dünyayı sömürmeye, karıştırmaya devam ediyor. Allah’tan Yunanistan başlarına bela oldu da şimdilik ona odaklanmışlar onunla oyalanıyorlar. Kişisel tecrübem ve görüşüm bu kurumlar dünyadaki terörün hem sebebi hem mimarı hem de perdesidir. Gerçekte terörü körükleyecekleridir. Bu gerçeği bilmek, anlamak teşhis koymak için âlim bu günkü tabirle akademisyen olmaya gerek yok. Apaçık ayan beyan ortada olaylara bakmak yetmiyor. Görmek görebilmek gerekiyor. Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız