Yıl 2015… Dağlıca’da 16 askerimizi şehid vermişiz. Ana haber bülteninde son dakika olarak geçiyor. Türkiye’nin bağrına düşen yangın evimin içine düşmez mi… Kısık ve yaşlı gözlerle pür dikkat dinliyorum. Ertesi gün oluyor. Acım taze. ‘Anne’ diyorum. Asalım bayrağımızı ya… Sadece acılı bilmesinler. Acılı ve gururlu bilsinler. ‘Yaşatmazlar kızım dur.’ O gün durdum. Ama bugün şehid kanlarıyla bezenen dağlıca dağlarında on binler bayraklarını salladılar. Ben o gün durdum. Ama şehidler veren Batman teröre lanet için durmadı. Ben durdum. Ama acısını daha fazla bağrında taşıyamayan 80’lik nenem durmadı. Oturma eylemine katıldı. Şırnak da al yaldızlı bayrağı göğsünde taşıyan adamlar cesaretimi tazelediler. Gördüğüm fotoğraf değildi. Tüm korku imparatorluklarının yıkılmaya mahkum gerçeğinin ayak sesleriydi. Ben o gün durduğum için utançlar içindeyim. Ama memleketim Siirt’te durmayan binlere selam olsun. Şecaat kıvılcım misali… Attığı yerden büyür. Alev alır. Sarar. Yanmak için kıvılcım, kıvılcım için cesaret gerekir. Cesur annelerimi tekrar kutluyorum. Görsünler attıkları kıvılcım nasılda yaktı tüm korkularımızı. Nasılda yıllardır terörle lekelenen bölge ve insanının vatanseverliğini anlattı. Herkesi aynı kefeye koyanları utandırdı. Hakkari’nin hepsini yakın diyenleri biliyorum. On binleri tüm baskılara ve korkulara rağmen yürüten vatan aşkından başka nedir ki… Utandırsın bu sözü edeni, böyle düşüneni. Biz birlikte güzeliz. Acılara göğüs gererken de güzeliz. Acımızı yaşatanlara direnirken de… Biz güzeliz. Şarkılarımız Kürtçe, Türkçe, Arapça da güzel. Anlamı kardeşlik olduktan sonra… Yüksekova’da açan pembe çiçekler kadar güzeliz. Şırnak’ın dağlarından mayın kokusunu sileceğiz. Çiçek kokan dağlara gebeyiz, bilmiyorsunuz. Sason’un terörden arınıp çilek yetiştiren dağları size ibret olsun. Dağlarımıza umut ekip, sevgi biçeceğiz. Gençlerimizin zihinlerini karanlık örgütlerinizin dayattığı ideolojilere mesken etmeyeceğiz. Yolu, ruhu, kalbi aydınlık bir nesil için çabalayacağız. Teröre kurban giden her can bizim. Kimlik sorgulamayız. İnsan canını mukaddes görür kastedeni düşman belleriz. Mazlumun dinini, dilini, ırkını bilmeyiz. Şimdi siz… Gözünüzü ve kirli ellerinizi gençlerimizden çekin. Zihinlerini ütopik, kirli ellere hizmet eden ideolojilerle doldurmayın. Zira bu gençlerin olması gereken yer dağ değil. Okul sıraları… Önce sizin çocuklarınızı görelim Gabarda, Cudi’de. Davaysa, siz başı çekin. Görelim. Bizim yavrularımızdan medet ummayın. Daha fazla anne ahını alıpta makus sonunuzu hızlandırmayın. Dilediğiniz kadar güçlü karanlıklarınız olsun. Bir ışığın önüne geçecek gücü bulamazsınız. Bir annenin metaneti altında ezilirsiniz. Gözyaşında boğulursunuz. Etmeyin! Selam olsun direnişini sürdüren annelerime! Ah elimde olaydı da yanınızda olabileydim. Ruhum, düşüm kalemim sizlerle! Binler selam… Binler şükran…