Ekonomik istikrarsızlık artıkça artıyor. Her geçen gün tüketim maddelerine zam yapılmaktadır. Nerede duracağı da belli değil.
Öyle bir hal aldı ki; bir malzemeyi, bir yiyeceği, bir giyeceği, bir kitabı aynı fiyatla iki defa almak mümkün değildir.
Elbette Dünya üzerinde birçok Ülkenin etkisine girdiği enflasyon azdıkça azdı. Ancak Türkiye bu konuda en çok etkilenen Ülkelerden biridir.
Türkiye’nin kendi Petrolü olmadığı için şansız Ülkelerden biridir. Petrol fiyatlarının artması Türkiye’yi etkilemektedir.
Küresel hegemonya Dünyayı küreselleşme ile kendi pazarı haline getirmek istedi. Bunda da başarılı oldu.
Kendi Ülkesinde kendi kendine yetmeyen Ülkeler Dünya Üzerinde oluşan bir sıkıntıda olumsuz etkilenmektedir.
Kendi coğrafyasında üretim yapmayan ya da yapamayan Ülkeler ister istemez dışarıdan almak zorunda kalıyor.
Dışarıdan aldığı her ne ise ithal ettiği Ülkede; herhangi bir sıkıntı, savaş vs gibi durumlarda Ülke içindeki talebin karşılanamaması fiyat artışına neden olmaktadır.
Örneğin Rusya ve Ukrayna arasında süren savaş yüzünden Yağ fiyatları tırmanışa geçti. Çünkü Türkiye ayçiçeği yağının bir kısmını Rusya’dan ithal ediyor.
Elbette ayçiçeği yağı fiyatının fahiş şekilde artışına insanların kıtlıktan çıkmışçasına saldırması da etkili oldu.
İnsanların kendi ihtiyacından fazla alması hem fiyat artışına neden olmakta hem de bu durumu komisyoncular ve satıcılar suiistimal etmektedirler.
Aracılar, komisyoncular, satıcılar sattıkları her ne ise spekülasyon yaratarak manipülasyona açık hale getirmektedirler.
Bir gün bir bakıyorsunuz ki, Un fiyatları ile ilgili spekülasyon yapılarak fiyatlar artırılmakta ve un fiyatları fahiş seviyeye gelmektedir.
Bir gün bakıyorsunuz ki, Şeker fiyatları ile ilgili spekülasyon yapılarak fiyatlar artırılmakta ve şeker fiyatları fahiş seviyeye gelmektedir.
Bir gün bakıyorsunuz ki, Pirinç fiyatları ile ilgili spekülasyon yapılarak fiyatlar artırılmakta ve pirinç fiyatları fahiş seviyeye gelmektedir.
Hâsılı, bu böyle sürüp gitmektedir. Peki, bu nereye kadar böyle gidecek? Kimse bu gidişe dur demeyecek mi?
Tüketici nereye kadar dayanacak? Müdahale etmesi gerekenler yapılan spekülasyonlara müdahale etmesi gerekmiyor mu?
Elbette yakıt fiyatlarının artışları tepeden tırnağa her şeyin artmasına neden olmaktadır. Ancak Petrol fiyatları düşüşe geçtiği halde yakıt fiyatları düşmemektedir.
Yakıt fiyatları düşüşe geçmediği müddetçe tüketim maddeleri de düşmez. O halde petrol fiyatları düşünce yakıt fiyatlarının düşmediğini irdelemek gerekir.
Sanırım bu işte EPDK gibi enerji piyasasını düzenleme sorumluluğunu taşıyan kurumlara düşmektedir.
EPDK’nin bu sorumluluğu gereğince yerine getirmediği aşikârdır. Zira eğer sorumluluğunu yerine getirse idi yakıt fiyatları Petrol fiyatları düşüşe geçince düşerdi.
Rusya ve Ukrayna arasında süren Savaş birçok şeyin fiyatını da artırdı. Hem yağ fiyatı hem de doğalgaz fiyatı arttı.
Doğalgaz fiyatı tekrar tekrar arttı. Bu artışlar tüketiciyi canından bezdirdi. Esnaf da ne yapacağını şaşırdı.
Elektrik fiyatları da esnafa kepenk kapattırmaya başladı. Bu gidişe bir dur demek gerekir. Bu gidişe dur demek için topyekûn Üretim seferberliği başlatmak gerekir.