Nihayet Mübarek Kurban Bayramı’nı yaşıyoruz. İster istemez akla fakir, fukara, garip, gureba geliyor.
Et yiyecekler mi? Çocuklarını giyindirebilecekler mi?
Bayramı bayram tadında yaşayabilecekler mi? Düşünmeden geçemiyorum.
Hemen bayram ertesinde de okullar açılıyor. O da ayrı bir masraf.
Okul çantası, okul kıyafetleri, kalem, defterler, yok servis ücreti akla gelmeyen diğer harcamalar. Yapsan olmuyor. Çünkü elde, avuçta yok. Yapmasan hiç olmuyor.
Bir aile reisi olarak okul’a giden çocuğa karşı ne anlatılabilir?
***
“Çocuğum paramız yok, biz yine eski çantanla seni okula gönderelim” mi diyeceksiniz? Böylesi bir davranışta bulunduğunuzda çocuğun yüz ifadesini anlamak için bir davranış bilimcisi olmaya gerek yok.
Elde yok, avuçta yok, cüzdanda yok.
Yok’larla donatılmış olan dar gelirli aileler ne yapacaklar? Ne yapmayacaklar?
İşte bunları yazma konusunda tıkanıyorum çıkar yol bulamıyorum. Ancak üzülüyorum.
Ben çocuklarımı senelerce özel kolejlerde okuttum. İnanın o kolejlere ödediğim parayla çocukların geleceği kurtulurdu.
Kendilerine yapılacak yatırım açısından.
Daha sonra bunun doğru olmadığını anlayıp Devlet okullarına yazdırdım.
Kendileri de itiraf ediyorlar. İyi ki de Devlet okullarında okuyoruz. Kendimize geldik, halkımızı tanıdık gerçek bir hayat yaşıyoruz. Dediklerine defalarca şahit oldum.
Zaten özellerde eğitim amaçlı değiller. O tüccar kafalılar kapital peşinde.
Öze dönersek ben Ak Parti’den eğitimle ilgili çok daha farklı, yararlı plan ve projeler beklerdim. Çocukları okula gidenlere asgari ücret reva mı?
Miktarını ancak mikroskopla görebileceğiniz o para nasıl bir ücret aile reisine?
Halkın kendilerine bu ülkenin halkının refahı için oy verdiği iktidar refah sağlayabiliyor mu? Her şey ortada değil mi? İnsanlar, kitleler canlı canlı bu hayatı yaşamıyorlar mı?
***
15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanının yani Başkomutanın bir çağrısıyla sabahlara kadar aile boyu parklarda, alanlarda demokrasiyi korumak adına nöbet tutanlar kaybettikleri o zamanlarını kendilerine ayırıp ikinci ve üçüncü bir iş yapmış olsalardı bugün rahatlıkla kurbanlarını kesebileceklerdi.
Bayram tatillerini bayram tadında yaşayabileceklerdi.
Çocukları için okul masraflarının tümünü karşılayabileceklerdi.
Vakit bölü nakit formülüyle yola çıkarsanız bana hak vereceksiniz. Şimdi Ak Parti bu rehabilite anlamında yakındığım ve yazdığım sorunların neresinde?
Böyle olmalı mıydı? Parasız geçen bayramların tadı olabiliyor mu?
Kurban kesmeden başkasının keseceği yani zenginlerin yahut durumu iyi olanların kesip size de bir parça getirmelerini beklemek nasıl bir psikoloji? Bunu Başbakana ve Başkomutana nasıl anlatmalı? Diye düşünüyorum.
Her şeye rağmen atlattığımız bu büyük badirelere rağmen içinde bulunduğumuz bu zor durumlara rağmen tüm İslam aleminin ve Müslümanların kurban bayramlarını bayram tadında kutlar, nice bayramlara daha sağlıklı, umutlu ve refah içinde erişmeleri için Allah’a daima duacıyım. Saygılarımla.
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.