Yüce Allah(c.c). Kendisine şeksiz- şüphesiz inananlara Mümin, kendisini inkar edenlere kafir, inkarla küfür arasında bocalayan gibi görünüp inkara daha yakın olup, kendine özgü bir takım özellikler taşıyanlara münafık demektedir. Parçalanmış şahsiyet gereği münafık bir takım psikolojik, ahlaki ve sosyolojik davranış bozuklukları gösterir. İman ve ibadet hayatı temelde sağlam değildir. Nifak duygusu son derece karmaşık bir yapıya sahip olduğundan bu duygunun tespiti ve eğitimi güçtür. Din eğitimcilerine büyük görev düşmektedir. Amaç, münafığın nifak duygusunu eğitmektir. Kur’an-ı Kerimin metodu eğitimde önemlidir.’’İman edip sonra inkar eden ve tekrar iman eden ve ardından inkara saplanan ve en sonunda saplandığı inkara boğazına kadar gömülenlere gelince: Allah onları affetmeyecek ve rehberlik yapmayacaktır.’’ ‘’ İki yüzlülere müjdele ki, onlar elem verici azaba müstahaktır.’’(Nisa suresi; 137-138.ayet) Nifak ehli münafık ın sonu hüsrandır.
Münafık kendine, Allah’a ve diğer insanlara karşı net bir tavır sergilemeyip ikili pozisyon takınmaktadır. İslam dinine bir taraftan girip diğer taraftan çıkan manasını taşıyan nifak kelimesi bu eylemi gerçekleştiren kişiyi ifade eden münafık kelimesi tabirinden alınmıştır. Nifak; imanını açıklayıp küfrü gizlemek. Kur’an-ı Kerimde: münafığı, sözde imanlı olduğunu söyleyip, Allah’a, resulüne ve müminlere karşı düşmanlığını gizleyen kimse olarak bildirilir. ‘’İnsanlar arasında öyle kimselerde var ki, gerçekte inanmadıkları halde, biz de Allah’a ve ahiret gününe inanıyoruz derler.’’( Bakara suresi;8.ayet). Nifak: imanı ciddiye almama, iman ahlakından mahrum olma olayıdır. Bu vasfıyla bir akide problemi olmaktan daha çok ahlak problemidir. En temelinde çarpık bir Allah tasavvuru ve ahirete inanmama yer alır.
Nifak bir şahsiyet parçalanması olarak Münafıkun suresinde tarihsel atıflar ve şahıslar üzerinden incelenir. ‘’ İkiyüzlüler sana geldiklerinde, biz şahadet ederiz ki sen kesinlikle Allah’ın resulüsün derler. Allah’ta onları biliyor ki, gerçekten de sen O’nun resulüsün; ama Allah şuna da şahadet eder ki, iki yüzlüler kesinlikle yalancıdırlar.’’(Münafıkun suresi;1.ayet) Vahyin ifadesine göre münafıklar üç tiptir. 1-İnanmadığı halde inanmış görünenler. 2-Bocalayanlar.3-Kalbi hastalıklı olanlar. Münafık tabiatlı birinde kimi zaman bu üç hali farklı veya eş zamanlı olarak tezahür edebildiği gibi, imanla nifak arasında geçişlerde yaşanabilir. Münafıkları birde tavır açısından üç sınıfa ayırabiliriz. 1-İtikadi münafıklar. 2-Ameli münafıklar 3-Siyasi münafıklar.’’ Nifakı içselleştirenlerin kalplerine mühür vurulmuştur. İmanın hakikatini kavrayamazlar. Onlar giydirilmiş kalaslar gibidirler. Onlar için af dileyen Allah’ın Resulü de olsa, münafıklar asla affa mazhar olmayacaktır.’’(Münafıkun suresi;3-4 ve6.ayetler.) Münafık imanı bırakıp imaja yatırım yapandır.
İnfak, nifakın panzehiridir. Nifak iki yüzlülük tür. İki yüzü olanın tek dünyası olur. İnfak ise iki dünyalı bir imanın eseridir. ‘’ Onların (Allah’a sadakatlerini ifade için) mallarından bir miktar sadaka al. Bu sayede, onların temizlenmelerine ve inkişafına yol açmış olursun. Ve onları dua ile destekle. Çünkü senin duan, onlar için bir gönül ferahlığıdır. Hem Allah tüm duaları işitir, her şeyin iç yüzünü bilir.’’(Tevbe suresi;103.ayet). Sadakanın etimolojik anlamı özünde güçlü ve sağlam olan sıdk kökünden türetilmiştir. Yalanın zıddıdır. Kişinin, bağlılığındaki güç ve dürüstlük Sadakat ile ifade edilir. Kişinin sadakatine delil olsun diye malından Allah adına çıkardığı miktara da sadaka denilmiştir. ‘’ De ki: Eğer benim Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydınız, o zaman harcanıp tükenir korkusuyla kesinlikle onlara sımsıkı sarılırdınız: Zira insan oğlu oldum olası pek hasistir.’’(İsra suresi;100.ayet). Hasislik duygusundan kurtulan infak bilincini hayat tarzı edinen, nifaktan uzaklaşır münafık olmaz.
İslam toplumu içinde en tehlikeli ve en zararlı şer grupları olan münafıkların bu zararlı faaliyetlerinden korunabilmek, kafirlere karşı alınacak tedbirlerden daha zordur. Zira kafir İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlığını açıktan ilan ederken; münafık, dine bağlı bir Müslüman rolüyle müminleri aldatmakta, İslam’ı içten çökertme yolunda her türlü kötülüğü sinsice gerçekleştirmektedir. Gayesi uğruna münafık sürekli entrikalar çevirmekte, komplodan komploya koşmakta, yalan, iftira gibi ahlak dışı her yola başvurmaktadır. Bu itibarla Kur’an-ı Kerimin nazarında münafık inkarcıdan daha tehlikelidir. Bu sebepten münafıklardan gelebilecek bu dahili tehlikelere dikkat çeken ilgili ayetlerde nifak konusuna geniş yer verilmiş, münafıkların nitelikleri ve hileleri uzun uzun anlatılarak müminlerin bu konuda uyanık olmaları istenmiş. Bu gerekçe ile müminler için, münafıkların niteliklerini ve tehlikelerini bilmenin hem kendisini hem de inancını nifak fitnesinden korumak bakımından önem arz etmektedir.
Nifak ve münafıklıktan korunmanın tek çaresi Kur’an-ı Kerime sarılmaktır. Sosyo-politik davranışlarda Allah’ın emir ve yasaklarına göre hareket etmektir. ‘’ Siz ey iman edenler! Allah’a, resule ve aranızda alanlarında yetkin ve otorite sahibi olan kimselere itaat edin, bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah’a ve resule götürün: tabi eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız. Böyle yapmanız hem çok hayırlı, hem de sonuçları açısından çok daha güzeldir.’’(Nisa suresi;59.ayet) Günümüz Müslümanı imanında gevşeklik göstererek, münafığın fiillerini işlemekte, ameli nifaka düşmekte. Bunu önlemek için din eğitiminde nifak ve münafıklık Kur’an-i anlayışla öncelikle yer almalıdır. Allah cümlemizi nifak ve münafıklıktan korusun! Kendisine hakkıyla kul olanlardan eylesin! Selam ve dua ile.