Örfümüze, geleneğimize, dinimize, ahlakımıza muhalif olan yılbaşı ve kutlamaları bizlere neden cazip gelmekte?
Miladi takvimin sonlarına doğru yani yılın başına yakın zaman dilimine gelindiğinde, neden gündemimizi meşgul etmekte ve bizleri hazırlık telaşına sevk etmektedir?
Tek cevabı; nefsin hoşuna gitmesi, insi ve cini şeytanların telkini, irade zafiyeti ve inancımıza olan bağlılığımızın giderek azalması diyebiliriz.
Latince kökene sahip "Natalis" sözcüğünden türeyen "Noel" veya yılbaşı; Protestan ve Katoliklerin 25 Aralık'ta, Ortodoksların ise 6 Ocak'ta kutladıkları günün adıdır.
Ayrıca dinimizin şiddetle yasakladığı; israf, içki, kumar ve daha niceleri bu günde teşvik edilmekte, yaygın hale getirilmeye çalışılmaktadır.
Bu gün; masum ve bir günlük kutlama olmaktan ziyade, zehirli elma şekeri yiyen gibi, günü kutlayan kimseler; imanı, ahlaki ve İslami yönde (manevi) ölümüne sebep olabilmektedir.
Maide 90: "Ey iman edenler! İçki, kumar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz."
Ecdadımızın kutlamadığı, uzak durduğu, Noel ve kutlamaları maalesef bizler tarafından normal imiş gibi kabul görmekte hatta zaruretmiş gibi düşünülmektedir.
Batının müspet ilim teknik ve teknolojisi yerine, onların hayat felsefesini tercih eden devlet ricali 3 Selim döneminde 1800'lü yıllarında İngiliz gemisinde düzenlenen yılbaşı balosuna ilk iştirak yapılmış ve kutlamalara katılmışlardır.
Dönemin alimleri "haramdır" "bir kavme benzeyen o kavimdendir" diye karşı çıkmalarına rağmen protokol icabı denilmiş maalesef âlimler dinlememiş bu kötü gelenek günümüze genişleyerek gelmesine sebep olunmuştur.
Takvimler 1926 gösterdiğinde ise yılbaşı genel kabul görmüş, kutlamalar listesindeki yerini almıştır.
Kumar olan piyangonun "milli" ile kutsanması ve "milli piyango" adıyla milli olması ise ayrı bir üzüntü olduğudur.
Ülkemizde Noel kutlamaları, batı tarzı giyim ve yaşayış çok ileri giderken; islam'ın esaslarından olan; ahlak, Muamelat (insanlar arasındaki ilişkiler) geriye gidilmiş, alet ve maddi ilerleme konusunda ise batının çok gerisinde kalınmıştır.
Biz Müslümanlar noel'i kutlama yerine ahlakı mızı geliştirmeli dürüstlüğü düstur edinmeli maddi ve manevi Terakki konusunda çokça çalışmalıyız.
Müspet fen ve ilmi nerede olursa olsun onu almalı, geliştirmeli, insanlığın istifadesine sunmaya gayret etmeliyiz.
Sadece yılbaşı değil her güne başlarken helal dairesinde günü nasıl geçireceğimiz, akşam olup yastığa başımızı koyduğumuzda "Bugün Allah için ne yaptım" muhasebesini yapmalıyız.