Eğitimde ailenin rolü olsa da okul daha büyük bir öneme sahiptir.
Anaokulundan başlayan eğitim ve öğretim; ilk, orta, lise, lisans ve daha ileri derecedeki süreçte devletin; denetim, gözetim, müfredat ve hedefleri doğrultusunda şekillenir.
İyi bir nesil yetişmesine, geleceğimizin güvence altına alınmasına ve müessir medeniyetler seviyesine çıkarılmasında eğitim kurumları birinci derecede pay sahibidirler.
Tersi durumlardaki sorumluluk birinci derecede yine onlara aittir.
Dinimiz İslâm eğitim ve öğretime çok önem vermiş "beşikten mezara kadar" devam edilmesini hedeflemiştir.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Ya öğrenen ol, ya öğreten ol, ya dinleyen ol ya da ilmi seven ol. Sakın beşincisi olma. Yoksa helak olursun." (Taberani, Beyheki)
Okul deyip geçmeyin.
Çünkü geleceğimizi gençler, gençleri de eğitim kurumları şekillendirilir.
Eğitim kurumlarındaki iyi bir öğretim ve milli değerlere bağlı bir eğitim verilirse geleceğimiz yanı evlatlarımız emin ellerdedir denilebilir.
Öğrencinin başarısı; okul, öğrenci ve velinin ortak çabası sonucudur.
Okul; sıfır bilgiye sahip öğrencinin sağlam bir temele sahip olmasını sağlar.
Okul-veli ilişkisi iyi olursa öğrenciye artı değer katar
İyi bir üniversite ve bolümü hedefleyen öğrencinin hedefine ulaşmasına öncülük eder.
Öğrenciyi gayrete gelir, o da emek harcar ve başarılı olur.
Dersaneler ve özel öğretmenler öğrencinin başarısında etkileri olsa da aslan payı okul, idare, öğretmen, aile ve personelindir.
Bizler de gençlerimizin başarılı olmasını istiyorsak; okul idaresi ile diyalogumuzu güçlendirilmeliyiz.
Tavsiyelerine kulak vermeli ve rehberlik öğretmenleriyle irtibat halinde olmalıyız.