Bu Ülkede yaşayan ve bu ülkenin bir vatandaşı olarak içinde bulunduğumuz sosyo-psikolojinin birey psikolojisine indirgenmesi sonucunda doğaldır ki ben de negatif etkilenmiştim.
Bir yazarın hür ve bağımsız objektif olarak okurlarına yazamaması, sizce doğal mı?
Evet yazmamaya, veda etmeye kalemi kırmaya son derece kararlı ve yatkındım. İşte öylesi bir ruh halindeydim.
“Öz yurduna garipsin öz yurduna parya” misali.
Ancak sizlerden gelen ve şahsımı son derece duygulandıran yorumlarınız beni veda etme kararımdan caydırdı.
Ancak çok üzgünüm. İleri demokrasiden söz edenler, yeni Türkiye, gelişen Türkiye, Büyük Türkiye’den dem vuranlar biz köşe yazarlarını getirdikleri ya da getirmek istedikleri bu haller sizce yasal mı? Sizce normal mi? Diye düşünmenizi ve yargılamanızı istiyorum.
Gazetemizin üst düzey yöneticilerinden saygın ve değerli kişilik olan Hatice Türkan Hanım’la bu veda konusunu telefonla karşılıklı görüştük her şeye rağmen yazmam gerektiğini rica etti. Ayrılırsam, yazmayı bırakırsam Ercan Atay üstadımızın da üzüleceğini belirtince duygusallaştım ve ilk kez ilke ve kararımdan vazgeçmek zorunda kaldım. Bunun bilinmesini istiyorum.
Esasen tam anlamıyla sizlere gerektiği gibi hitap edememek, güzel yazılar yazamamak bir yazar olarak Sonsöz’ü taşıyanlardan biri olacağıma gazeteye yük olmak ayrı bir fasıldı ama öyle değilmiş bu bana anlatıldı ve ikna oldum.
Anlayacağınız yazar - okur beraberliğimiz devam edecek.
Sanat için sanat ilkesiyle yola çıkıldığında eğer ben Mehmet olarak sizlere yazmanın ahengini, ritmini ve hakkını veremiyorsam yazmanın bir anlamı olur muydu? modundaydım öyle olmadığı konusunda hem ikna edildim hem de yazıma atılan yorumlar yanınızda olmamı ve yazmamı gerektirdi.
Birçok okurum yorum atarak şiir beklentisi içindedirler.
Sizleri asla kırmadığımı şiirin tabiatına aykırı olsa da, sipariş havası veriyor olsa da sizler beğenip istedikten sonra bana da sizlere olan saygım ve Sonsöz okurlarımıza vermiş olduğum değer çok yüksek boyutlarda olduğu için evet yazacağım İnşallah.
Sizlerden beklediğim yorumlar şahsımı öven nitelikten ziyade eleştiri ve bizlere yön vermeniz, beklentileriniz doğrultusunda olursa sevinirim.
Çünkü esas gaye ve maksat “Okur – Sonsöz” ilişkisidir.
Kişiler olmamalı diye düşünüyorum. Gazetemizin sınıf atlaması, üst çok üst statülerde olması, memnuniyetiniz ile hizmet ve kalite bakımından amaç olmalı, gaye olmalı diye yola koyuluyorum.
Bilmem ki katılıyor musunuz?
Eğer Batman’da yaşıyor olsaydım gazetemizin bulunduğu semt neredeyse inanın tüm ekip, takım olarak “Voluntary” “Gönüllü olarak” o semtte aşkla, şevkle Sonsöz ailesi olarak bir kütüphane armağan etmek isterdik. Bu dileğimi Ercan üstadımızla, Hatice Hanımefendiye açacağım. Onaylarlarsa neden olmasın? Biliyorum ki bir kütüphane bin hapishane kapatır ya da engeller.
“Âlimlerin mürekkebi şehitlerin kanından daha eftaldir” Hadis-i Şerif. Böylesi bir hadis hatırlıyorum.
Kütüphaneler, yararlı kitaplar ve bilim inanın cehaleti yok eder belki bir gün Allah kısmet ederse eğer bu dileğim uygun görülürse onlarca kitap armağan eden ilk ben olacağım.
Sizler için, size yazan beni bir bayan okurum yerden yere vuran bir yorum atmıştı.
Haklı olup olmadığını daha anlamamışken diğer okurlarımız hanımefendiye benim yerime cevapladılar bunu hiç unutmayacağım.
Anladım ki Sonsöz’ü seviyor ve okuyorsunuz bu davranışınız mutluluk kaynağım oluyor. Bitirirken hepinize en kalbi şükran ve sevgilerimi siz nadide ve ender okurlarımıza sunuyorum.
Beğeneceğinizi umduğum minik bir şiirimle bitiriyorum.
YARIM KALAN
Ahenkle söyleyemediğim
Bir şarkı
Sen benim yazamadığım
Dram bir şiirimsin
Yarım kalan.
Bu şiir,
Bu öykü,
Bu aşk,
Aşkla başlayıp
Ayrılık ve acılarla bitmeseydi.
M. Ekmen 01/04/2016 İstanbul
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.