Onca yaşanan olayın üstüne bir de bulutlar kaplayıp kapatınca gökyüzünü, gri bir umutsuzluktur sardı herkesi.
Tabi ki kurumlarımız da el birliğiyle yaşananları unutturmak için yakılan yıkılanın izlerini silmeye hızlı bir şekilde çalışıyor ya aferin onlara.
Baksanıza trafik ışıkları en hızlı şekilde onarıldı, yakılan yıkılan işyerleri çarçabuk yenilendi. Duraklar onarıldı ya insanlar o moralsizliği o karamsarlığı hemen atıverdi üstünden.
Onca olayın içinde korudukları siyasi parti binalarını hala korumak için nöbet tutan kolluk kuvvetleri, milletin gözüne sokmadan, tedirginlik yaratmadan ne de güzel yapıyor işini.
Eli tetikte kolluk kuvvetlerinin güvenliği sağlamaya çalışırken ki hali ve tavrı, eminim ki hiçbirinizi güvensiz hissettirmiyordur kendinizi. Tedirgin etmiyor ve kaygılandırmıyordur.
Çatışmaların sorumlusu, körüklüsü vs. ne güzel açıklamalar yapıyor…
Kimisi en pişkin şekilde kendini olan bitenin en uzağına atarken, ötekisi üyelerine kendilerini korumaları telkininde bulunuyor Ankara’dakiler de hala siyasi manevralarla karşısındakinin tuttuğu bıçağı biliyor.
Elinizi başınızın arkasına bağlayın, uzatın ayaklarınızı.
Düşünün ne kadar huzurluyuz ve bu huzuru besleyen, bizi düşünen, bizim için gamlanan ne çok idarecimiz var.
Olağanlaşmanın zamanı gelmedi artık. Olağanüstü hallerimizi güç bela atmışken üstümüzden yeniden olağanüstü halleri hatırlatan onca şeyi silip süpürmek kaygısında değil mi kimse?
Yoksa bu olağanüstü haller ve yansıması görüntülerin sürmesini arzuluyor birileri. Bir de olağanaltını mı denesek acaba?
KÖPRÜLÜ KAVŞAK
Köprülü kavşak ödeneksizlikten yakınıyor. Malumunuz gerek trafiği aksatması gerekse de yarattığı toz ve kirlilik olarak eski Devlet Hastanesi köprülü kavşak inşaatı ağır aksak bitirilmeye çalışılıyor.
Bitti bitecek derken Karayolları ödeneksizlikten yakınıyor. Haklılar, onlara diyecek bir sözüm yok.
Ama nedense aklıma “Maliye Bakanının Batmanlı oluşu bizim için büyük şanstır” diyen hemşerilerimiz geldi.
Baksanıza ne büyük bir şansmış Maliye Bakanımızın Batmanlı oluşu.
Fazla söze lüzum yok. “Biz kimden ödenek çıkarmasını beklemeliyiz?” diye sormak gerek sadece. Samsunlu Bakanlardan beklesek olur mu dersiniz?