?>

Özden sözler

Mehmet Yavuz Çakal

3 yıl önce

Kelimelerin kalbine ilahi anlamları inzal eden Allah’a hamt olsun. Kişi kalbinin olduğu yerdedir. Hayat anlamını O’nu var edenden alır.  Bütün varlık Allah’ı gösteren, göstergedir. Allah’ı bilme arzusu özünde kendini bilme arzusundan neşet eder. Varlığın tamamı ayettir. Okumayı bekleyen Kainat, Hadisat, İnsan ve Kur’an-ı Kerim ayetleridir. İlk üçü ile birlikte okunmayınca Kur’an-ı Kerim ayeti layıkıyla anlaşılmaz. Hayatımıza yeni giren ayet bize nazil olmuştur. En büyük başarı hayatını imanına şahit gösterebilmektir.Basiret gönülgözü ile görmektir. Doğru yaşamayan doğru anlatamaz. Seni neyin tatmin ettiğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Mana yoksa söz ne işe yarar?
Ezeli mazimiz ve ebedi istikbalimiz hakkında bilgi verebilecek yegane kaynak Allah. Allah’ı bilme arzusu özünde kendini bilme arzusundan neşet eder. Bilgi ahlakından mahrum olanın bilgisi arttıkça vahşeti de artar. Bilgi kirliliği cehalettendir. Duygu kirliliği sefahattendir. Amellerin niyetlere göre olması, bilincin eylemden önce gelmesidir. Aynı kaynaktan beslenenler aynı amaca yönelirler. Amaçlar araclaşırsa,  araçlarda amaclaşır.  İkisi de cinayettir. Ön yargı aklın kuyusudur. Aklını yerine koymayanlar, lazım olduğunda onu yerinde bulamaz. İşleyen bir akıl esere bakıp müessiri, fiile bakıp faili, sanata bakıp sanatkarı keşfeder. Akıl ve vicdan aktüel olmayınca yok sayılır. Aklını kullanmayan pisliğemahkum olur.
Mana yoksa söz ne işe yarar? Mümin söze, münafık göze inanır. İman en büyük imkan dır. Cehalet kendini bilmezliktir. Dünya sevgisi her hayatın başıdır. Servet mülkiyet değil emanettir. Ölünce götüremeyeceğin şey senin değildir. Harcama ahlakına sahip olmadan harcama yapmak, kendini harcamaktır. Servete sahip değil de servete ait olanlar ahiretin dilencisi olacaklar. Faiz servetin miktarını artırır, fakat ruhunu öldürür. Allah’a kul olan, eşyaya efendi olur. Fıtrat ilahi formattır, yaratılış amacıdır. Fıtrat değiştirilemez, fıtrat keşfedilir. Boyaların hası Allah’ın boyasıdır; işte o fıtrattır. Fıtrattan söz etmek yaratılış anlam ve amacından söz etmektir. Uğraştığı şeyin fıtratını bilmeyen başarılı olamaz.
İslam’ın insan tasavvuru ferde değil şahsiyete dayanır. Şahsiyetin okulu ailedir. Sürüden biri olan sürünür. Şahsiyeti olan dik durur. İmanınız uğruna ödediğiniz her bedel; size bu dünyada şahsiyet, ahirette cennet olarak dönecektir. Alınıp satılabilecek kadar şahsiyetsiz olanlar, muhataplarına fiyat biçmeye kalkarlar. Biz, bu aleme sahip olmak için değil, şahit olmak için geldik. Yaşamak şahit olmaktır. Şahit olmak, insanın üzerinde söz hakkı olan değerlerini imanına şahit kılmasıdır. Hayatını imanına şahit kılmışsa o insan yatağında ölsede şehittir.
Şirk; insanın kendi kendine yettiğini zannetmesidir. Her şirk haddini bilmezliktir. Şirk, insanın ruhsal bağımsızlık sürecine vurulmuş bir şeytan prangasıdır. Her şirk Allah’ın insana dair umutlarını boşa çıkarma teşebbüsüdür. Her şirk insanı ya kula kul eder, ya eşyaya kul eder, ya da nefsine kul eder. Şirk, Allah’ın insana olan sevgisine büyük ihanettir, bu yüzden tövbesiz affı yoktur. Kur’an-ı Kerimin hükmünde: Allah’a ortak koşulan soyut-somut her türlü otoriteye tağut denir. Her tür putlaştırma teşebbüsü bir manevi cinayettir. Tüm şirkler uzak tanrı tasavvurundan neşet eder. Şirk, Allah’ın müdahil olmadığı bir alan tasavvur etmektir.  Kuddüs olan Allah’tan koparılan her kutsal, put olmaya adaydır. İhlas, inancı şirkten halis kılmaktır.
İblis, Allah’ı anlamadığı için şeytan oldu. Şeytan Allah’ın değil insanın rakibidir. Şeytan kuşku çiftçisidir. Şüphe ekmek için yürek arar. İlk materyaliz hammaddesiyle insana üstünlük taslayan şeytandır. Şeytan, ırkçılığın piridir. Kur’an-ı Kerimde insan kendi günahıyla aynılaşmasın diye günah fiili şeytana nispet edilir. Şeytanın gör dediği yerden bakmak içgüdüleriyle bakmaktır. Şeytanın gör dediği yerden bakan şeytanın gösterdiğini görür. Kur’an-ı Kerimde: Allah ile ilişkisi anlatıldığında iblis, insan ile ilişkisi anlatıldığında şeytan adıyla geçer. İnsan umudunu kaybederse iblisleşir. Şeytanın hezimeti insanın azmine bağlıdır. Şeytanın emrine giren insan için söylenecek söz şudur. Sanal komutana gerçek asker.  Şeytan tatil yapmaz ve emekli olmaz. İyinin ve kötünün tarifini şeytana yaptıran, şeytanın gör dediği yerden bakıyor demektir. Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınma anlamına gelen Euzu Besmele (istiaze) Akla abdest aldırmaktır.
 Şefaat, Allah’ın af ödülünü affettiği kuluna, bir başka kulu eliyle vermesidir. Allah’tan başka şefaatçi aramak, Allah’tan istemeye yüzü olmamaktır. İman asabiyet değil, hakikate mensubiyettir. Taassup özünden kopuktur, makbul olan tek taassup hakikate taassuptur. Taassup kutuplaşmayı, kutuplaşma nefreti, nefret zulmü getirir. Irk gibi, renk gibi, cinsiyet gibi seçiminde kişinin dahli olmadığı hususlarda övünmek ilkel materyalizmdir. Mensubiyetimize değil takvanıza yaslanın. İslam’a en büyük kötülüğü, onu inkar edenler değil, O’nu tahrif edenler yapmıştır. Tahrifle taklit arasında gizli bir geçit vardır. Bir inancı tahriften korumanın yolu onu hayata taşımaktır.
Takva, şuurun en yüksek halidir. Takvanın en küçüğü varlığın en aşağı türüne, takvanın en büyüyü de varlığın zirvesi Allah’a karşı sorumluluktur. Sakınanlar, korunanlardır. Kalbine takva ilga edilen insan, şirke, küfre ve günaha karşı aşılanmıştır. Takva; özünde sevginin kişiye yüklediği sorumluluktur. Takva; dikkatin sürekli Allah’a yoğunlaşma halidir. Bu yüzden muttaki en uyanık ve olgun kimsedir. Bilginin zirvesi tevhid, eylemin zirvesi istikamettir. Tevhidin inşası şirkin imhası ile mümkündür. Kelime-i Tevhid varlık kapısının anahtarıdır. Lailahe illallah demek; yüzde yüz Allah demektir. Sevgide, korkuda ve ümitte tevhit şarttır. İman en büyük imkandır. Cehalet kendini bilmezliktir. Dua, insanın kendi kendine yetmediğinin itirafıdır. Dua Allah’a çıkarılmış davetiyedir. Zarfın içine yüreğini koyanın duası kabul olur. En özlü dua, halini Allah’a arz etmektir. Allah insanla vahiyle, insan Allah’la dua ile konuşur. Salat kıyama kalkmış duadır. Akıllı ol, ihtiyacını iste.
Sözün özü, özün sözüdür. En büyük söz, tekbüyük Allah’a verilen sözdür. İslam söz medeniyetidir, gayesi sözün gücünü, gücün sözüne galip kılmaktır. ‘’Allah’ın sözünün diğer sözlere üstünlüğü, Allah’ın yaratılanlara üstünlüğü gibidir.’’(Hadis). Allah cümlemizi kendisine verdiğimiz sözü tutanlardan eylesin! Selam ve dua ile.
YAZARIN DİĞER YAZILARI