16 yıl aradan sonra 2021-2022 sezonunda 2. lig’e çıkan Batman Petrolspor, zor günler yaşıyor.
Büyük emekler, büyük para ve özlemlerle elde edilen 2. lig fırsatı, bencillik, hırs ve koltuk sevdası yüzünden heba edilmek üzere.
Çünkü Batman Petrolspor sezon başından TPAO’dan gelen teklifi kabul etmiş olsaydı şimdi bambaşka bir durumda olurdu.
17 takımın mücadele ettiği beyaz grupta bu hafta alınan sonuçlardan sonra Petrolspor’un lig’de kalması nerdeyse artık mucizelere kaldı.
4 takımın düşeceği 2. lig beyaz gurupta 3 takımın ligden düşmesi kesinleşmiş iken düşme riski olan iki takımdan biri Batman Petrolspor diğeri ise İnegölspor olarak görünüyor.
Bu hafta Amedspor’un kendi sahasında zayıf rakibi İnegölspor’a 2-0 yenilmesi, Petrolspor’un da Menemenspor’la kendi sahasında 2-2 berabere kalması nedeni ile takımımızın küme düşme tehlikesi daha da arttı.
Şunun şurasında ligin bitimine iki hafta kaldı.
Petrolspor küme düşme mücadelesi verdiği en yakın rakip takım olan İnegölspor’un 2 puan gerisinde bulunuyor.
Son maçın Şanlıurfaspor ile olması göz önünde tutulursa kümede kalması çok zor gibi görünüyor.
Petrolspor’un bu duruma düşmesinin birçok neden ve sebebi var elbette.
Bir kere sezon başından bu yana ortaya konulan yönetimsel taktik ve anlayış bunun en önemli sebebidir.
Petrolspor’un kaç kişi ile nasıl yönetildiğini, maddi kaynakların nereden karşılanacağı, hedefin bir üst lige çıkmak mı, yoksa küme düşmeyerek ligde kalmak mı olup olmadığını sezon sonuna rağmen halen anlamış değiliz.
Anlayacağınız stratejisi, hedefi, plan ve programı olmayan bir takım görüntüsü veriyor.
Yaşanan sorun ve sıkıntılardan dolayı devre arası kamp dönemi yaşamadı ve lige belirsizlikler içerisinde başladı.
Sezon başından bu yana takımda sular durulmadı.
Yönetim içinde çekişmeler, yönetimin kurum ve kuruluşlarla yaşadığı sorunlar, takımı yalnızlaştırdı.
Yönetimde istifalar, teknik heyette sorunlar ve değişlikler, isabetsiz transferler ve takımdan ayrılmalar gibi sorunlar takımı bu hale getirdi.
Bütün bu sorunlardan kaynaklı istikrar yakalanmadı bir türlü.
Üstelik aynı grupta rakip olduğu Amedspor ile kurduğu duygusal bağların faturası da ağır oldu.
Şanlıurfaspor ile Amedspor arasında yaşanan şampiyonluk yarışında çıkan çekişmenin içerisine çekilmesi faciaydı.
Şanlıurfaspor maçında hiç yoktan maçın yarıda kalması, hükmen takımın mağlup sayılması, saha kapatma ve para cezalarının verilmesi takıma büyük bir darbe oldu.
Amedpor’un ise Petrolspor’un rakipleri olan Bursaspor ve İnegölspor karşısında mağlup olması ile Petrolspor iyiden iyiye ateşe atıldı.
Ama Petrolspor’un geldiği noktada sadece Amedspor takımını ve yöneticilerini suçlamak doğru değildir.
Çünkü sporda her takım birbiriyle rakiptir .
Takımlar arasında dostluk ayrı, sahada rekabet ayrıdır.
Anlayacağınız yarışta ve sahada dostluk yoktur, rekabet vardır.
Bu yüzden baştan beri stratejik yanlışlığı yapan Amedspor değil, Petrolspor’dur.
Amedspor yönetiminin İnegölspor yönetimine gösterdiği dostane yaklaşım ve armağan ettiği 3 puan ebette kendilerine yakışmadı.
Ancak Petrolspor’un bu hale düşmesinin tek nedeni Amedspor ile kurulan dostluk bağları değildir.
Sezon boyunca bir sürü taktiksel ve yönetimsel yanlışlar yapıldı.
Bunun faturası da bugün küme düşecek bir mağduriyete neden oldu.
Burada sadece yönetim suçlu değil.
1.lig olanaklarına sahip futbolcular da suçludur elbette.
Son haftalarda FERNAS yönetim kurulu başkanı Muzaffer Nasıroğlu ve yönetim kurulu üyesi Ferhat Nasıroğlu’nun maddi ve manevi desteklerine rağmen sahaya çıkıp formalarının hakkını vermediler.
Kendilerine yazıklar olsun diyorum.
İnegölspor’a yenileceksin, Menemen gibi eşit güce sahip olduğun bir takımla sahada ateş hattındayken üstelik berabere kalacaksın ve takımı ateşe atacaksın.
Bir daha yazıklar olsun size.
Takımın bu hale düşmesinde yönetimin ne kadar payı varsa sizin gibi basiretsiz sporcuların da
payı vardır.
Yönetim ve teknik heyetle el ele verip takımı bu hale düşürdünüz ya ne diyeyim size bilemiyorum.
Bir daha yazıklar olsun diyorum ve başka bir şey demiyorum.