Komünizm parayı bulana kadar,
Feminizm kocayı bulana kadar,
Ateizm uçak sallanana kadar, derler.
İnsan tanımadığı, ulaşamadığı yada anlaşamadıklarına düşmanlık duyar!
Bazen bu düşmanlığı da yaşam tarzına yorar…
Bugün yüzde doksan dokuzu Müslüman olduğu iddia edilen toplumumuzda da yığınla “Peygamber düşmanı” mevcut!
Bazısı yaşantısı, tarzı ve tavrıyla bazısı direk eylem ve söylem birliğiyle!
Dostun da düşmanın da delikanlısına Eyvallah!
Lakin bazıları pek yanardöner şeyler. Bir gün küfrettiklerine, obur gün salya sümük yalvarıyorlar.
Olabilir, insanın bakış açısı değişebilir, yanlış yolda olduğunu anlayabilir, doğru yolu bulmuş olabilir…
Bunların tümü olağan şeyler ama olan, bunlardan hiçbiri değil!
Bizimkilerin işi düştü yada menfaati çelişti diye yanaşıyorlar!
Yoksa bir hafta Lutilik organizasyonu yapan, diğer hafta Peygamber organizasyonu yapmaz.
Bu hiç mantıklı değil!
Bunu ne göktekiler nede yerdekiler yer!
Yemediler de…
Bu toplumun, bu toprakların, bu hava ve suyun Peygambere ihtiyacı var!
Hem de zerrelerine kadar ihtiyacı var.
Öğütlerine, yaşantısına, dostluğuna, şefaatine…
Kimse kimseyi ondan mahrum etmeye kalkmasın!
Kimin ona layık olup olmadığını kimse kestiremez.
Kimse onu kendi tekeline alamaz, çünkü O, bütün insanlara ve cinlere gönderilmiştir.
Kimse de onu dünyalık menfaati için kullanamaz!
Hepimiz sussak ta O, buna izin vermez!
Çarpar, tüm merhametiyle çarpar, hemde çok kötü çarpar!
Onu sevin, onu yaşayın, onu anlatın ama sakın onu suiistimal etmeye kalkmayın!
Peygamber sevgisinin tüm hane ve kalplere girdiği, yaşantısının yaşam tarzı, öğütlerinin kanun, öğretilerinin Anayasa olduğu yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…
Onu yaşayıp, yaşatanlara selam olsun…