Alım gücünün düşüşü kuşkusuz en çok kamu ve özel sektörde çalışan emekçileri etkiliyor.
Bu yüzden emekçilerin gözü 5-6 aydır gündemde olan banka promosyonlarındaydı.
Ancak gel gör ki bankalar, promosyon noktasında çifte standart uyguluyor.
Kurumdan kuruma, bölgeden bölgeye bir ayırımcılık söz konusu.
Bir kuruma teklif edilen ücret ile diğer kurum çalışanlarına teklif edilen ücret, birbirini tutmuyor.
Bir bölgede verilen ücret ile başka bölgede ilde verilen ücret de birbirini tutmuyor.
Resmen ayırımcılı ve çifte standart uygulanıyor.
Bankaların farklı yaklaşımlarına akıl erdirmek mümkün değil.
Para aynı para…
Başka bölgede de olsa kurum aynı kurum…
Ama Ankara ve Batman’daki emekçiye teklif edilen ücret arasında uçurum var.
Ankara’da belediye çalışanlarına çalışanlara 27 bin lira maaş promosyonu veren banka, Batman’da ilk promosyon ihalesinde 16 bin ikinci promosyon ihalesine ise hiç teklif bile vermedi bile.
Bu çifte standart değil de nedir?
Aylardır Batman Belediyesi Yönetimi ve sendikalar emekçinin hak ettiği maaş promosyonu almak için çabalayıp duruyor.
Bankalar ise 2500 personeli olan belediye işçilerine düşük promosyon ücreti ödemek için adeta anlaşmış görünüyor.
Promosyon ihalesine katılanlar ise sanki kerhen katılmış gibi davranıyorlar.
Bankaların bu haksız tutumu karşısında emekçiler de harekete geçmeli.
Mesela maaşları yatar yatmaz hemen bankadan çekmeli, zorunlu durumlar hariç kredi çekmemeli, kredi kartı kullanmama yoluna gitmelidir.
Maaş aldıkları banka dışındaki bankalardaki hesaplarını iptal etmeliler.
Kısacası bankalarla ticari ilişkilerini sınırlasınlar.
Bankaların çifte standart uygulamaları sadece belediye emekçilerine yönelik değil, Milli Eğitim Çalışanları da aynı durumda.
Batman Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanlarına da ilk maaş promosyonu ihalesinde 3 yıl için 16 bin teklif edilmişti, ikinci teklif ise 13 bin lira oldu.
Tıpkı belediye emekçilerine teklif edilen miktar gibi bu oran da diğer kurum ve şehirlerde verilen oranla karşılaştırıldığında çok cüzi bir rakam olarak görülmektedir.
Bankaların yaklaşımı ve bu anlayışı kabul edilir gibi değil.
Bu gün kamu emekçilerine üvey evlat muamelesini yapan banka, yarın tüm müşterilerine bu yüzünü göstermeye başlar.
Bu yüzden belediye ve eğitim emekçilerine yönelik bu haksız ve ayırımcılık içeren uygulama, kesinlikle kabul edilemez.
Şayet İstanbul ve Ankara gibi şehirlerde kamu çalışanlarına verilen promosyon oranı Batman’daki emekçilere de verilseydi bu sadece onların bütçesine katkı sunmayacak, özellikle esnaf kesimi de bundan fayda görecekti.
Hatta birçok kamu çalışanı promosyon parasına alın teri ve hak edilmiş bir kazanç olarak görmediği için yoksullara dağıtmayı bile düşünüyordu.
Bu yüzden bu konu sadece bir kesimi ilgilendiren bir durum değildir.
Emekçiler hak ettikleri parayı almış olsaydı bu paranın Batman piyasasına ciddi manada bir katkısı olacaktı.
Bu nedenle bankaların üzerinde ciddi ciddi durmak gerekir.
Çünkü bu sorun sadece emekçileri ilgilendiren bir sorun değildir.