Ramazan Orucunu Bozmanın Kefareti ve Kefareti Gerektiren Durumlar
Bu, Ramazan ayında cinsel ilişkide bulunmak suretiyle orucu bozmaktır. Bu da cinsel ilişkide bulunan kişinin oruçlu olduğunu, Ramazan'da böyle bir şeyin haram olduğunu bilmesi ve aynı zamanda da sefer ruhsatına tâbi olmaması şartına bağlıdır. Bu bakımdan oruçlu olduğunu unutarak bu işi yapan veya bu işin Ramazan'da haram olduğunu bilmeden yapan veya Ramazan dışındaki bir oruçta bunu yapan veya orucunu önce başka bir şeyle bozduktan sonra bu işi yapan veya sefer ruhsatına sahip olarak yapan kişiye kefaret yoktur. Onun yapması gereken şey, sadece orucunu günü gününe kaza etmektir.
Kefaret, cinsel ilişkide bulunan kocaya vacip olur. Hanımına veya kendisiyle gizli ilişki kurulan kadına, kefaret vacip olmaz. Cinsel ilişkide bulunan erkeğin suçu daha büyük olduğu için, kefaret onun üzerine farz kılınmıştır.
Bu Kefaretin Keyfiyeti
Ramazan orucunun bu şekilde ifsat edilmesiyle vacip olan kefaret, mü'min bir köle azat etmektir. Kölenin erkek veya kadın olması fark etmez. Köle azat etmeye gücü yetmezse peş peşe iki ay oruç tutması gerekir. Eğer buna da gücü yetmezse, 60 fakiri doyurmalıdır. Bunlardan hiçbirini yapacak durumda değilse, bunlara gücü yettiği zamana kadar kefaret borcu üzerinde kalır ve ne zaman bunlardan birini yapmaya gücü yeterse o zaman kefaret borcunu eda eder.
Bunun delili, Ebu Hüreyre r.a'den rivayet edilen şu hadistir: Peygamber sav'e birisi gelerek şöyle dedi:
- Helak oldum ey Allah'ın Resûlü!
- Seni helak eden nedir?
- Ramazan'da (oruçlu iken) zevcemle cinsî münasebette bulundum.
- Bir köleyi hürriyete kavuşturacak bir şey bulabilir misin?
- Hayır, bulamam.
. - Peki iki ay peş peşe oruç tutmaya gücün yeter mi?
- Hayır, buna muktedir olamam (hem ben bu felakete oruç yüzünden uğramadım mı?)
- Altmış yoksulu doyuracak karşılığı bulabilir misin?
- Hayır, bulamam.
Sonra o zat oturdu. Derken Peygamber'e, içi hurma ile dolu (15 sâ' alabilen) bir sepet getirildi. Peygamber o zâta şöyle dedi:
- Bunu (al da) sadaka yap.
- Benden fakir bir yoksula mı vereceğim? Medine'nin karataşlı iki tarafı arasında buna benim ailemden daha muhtaç bir ev halkı yoktur. Bunun üzerine Hz. Peygamber, azı dişleri görülünceye kadar güldü.
Sonra o kimseye şöyle dedi: 'Haydi hurmayı götür de bunu kendi ailene yedir'.
Alimler, yemek yedirmeye gücü yeten bir fakirin, kefaretini aile fertlerine vermesinin caiz olmadığını söylemişlerdir Diğer kefaretler de böyledir. Bu hadîste zikredilen durum sadece o kişiye mahsustur. Şunu da belirtelim ki Ramazan orucunu cinsel ilişkide bulunmak suretiyle bozan kişinin, kefaretle beraber orucunu kaza etmesi de vaciptir. Kefaret, cinsel ilişkiyle ifsad edilen günlerin tekerrür etmesiyle tekerrür eder. Ramazan'ın iki gününde cinsel ilişkide bulunarak orucunu ifsad eden kişi, hem o iki günü kaza etmekle, hem de iki kefaret vermekle yükümlüdür. Ramazan'ın üç gününde cima yaparsa, üç kaza, üç kefaretle yükümlüdür.
Mevlam hakkıyla, adap ve erkânlarına uygun bir Ramazanı Şerifi tutmayı nasip etsin. Hakkını eda edenlerden eylesin. Fakir ve fukarayı kollayan, gözeten, yediren ve içirmeyi bir islami vazife olarak gören ve gereğini yerine getirenlerden eylesin. AMİN