Orucun Hikmetleri, Sırları ve Faydaları,
Müslümanın, her şeyden önce orucun bir ibadet olduğunu ve Allah'ın onu farz kıldığını bilmesi gerekir. İbâdet olmasından maksat, Allah'ın emrine uymak ve Allah'a karşı kulluk görevini yerine getirmek amacıyla oruç tutmaktır. Müslüman, bu ibadetten doğması mümkün olan sonuca bakmaksızın bunu yerine getirmelidir. Böyle yaptıktan sonra orucun hikmet ve faydalarını araştırmasına herhangi bir engel yoktur. Hiç şüphesiz Allah'ın hükümlerinin tümünde hikmet ve kullar için faydalar vardır. Ancak ibadet eden kişi, o ibadetteki hikmet ve faydalan bilmek mecburiyetinde değildir. Yine hiç şüphe yok ki orucun da birçok hikmet ve faydaları vardır. Bu hikmet ve faydaların bir kısmına muttali olunur, bir kısmı ise kullar için gizli kalır. Orucun hikmet ve faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
1. Sahih oruç, Allah'ın murakabesi için mü'minin kalbini uyanık tu¬tar. Oruçlu bir kişi, bir müddet sonra açlık ve susuzluk hisseder. Nefsi, yemeye ve içmeye meyleder. Fakat oruçlu olduğunun şuurunda olması buna mâni olur. Oruçlu kimse, nefsinin arzu ve isteklerine engel olur. Bunu da Allah'ın emrini yerine getirmek için yapar. Böylece kalbi daima uyanık olur, Allah'ın murakabesi altında olduğunun şuuruna varır ve daima Allah'ı anmış olur. O'nun kudret ve azametini hisseder.
2. Ramazan ayı mukaddes bir aydır. Allah, kullarından, bu ayı iba¬detle geçirmelerini, Allah'a yaklaşmak için gayret göstermelerini istemiştir. Bu orucu tutup, içindeki ibadetleri eksiksiz yapıp, bu halis ibadetler sayesinde Cennetine uçmayı bizlerden istemiştir. Yemek sofralarında, içki meclislerinde keyif yaparken bunların olması müm¬kün değildir. Bu bakımdan Ramazan ayı, ibadet etmek ve Allah'a yaklaşmak için en uygun ve bulunmaz bir fırsat ayıdır. Bu fırsatı bir daha göremeyebiliriz. Nasip olmayabilir. Kıymetini bilelim.
3. Sene boyunca yemek yendiği için hisler dümura uğrar ve nefsin azmasına sebep olur. Her iki durum da müslüman için uygun değildir. Orucun teşrî kılınmasında, nefsi temizlemek, hisleri güçlendirmek gibi hikmetler olduğu anlaşılmaktadır.
4. İslâm toplumunun üzerine bina edildiği temellerin en önemlile¬rinden biri de Müslümanların birbirlerine sevgi ve merhamet göstermele¬ridir. Zengin, açlığın acısını tatmadıkça, felaketlerini hissetmedikçe fakire gerektiği gibi merhamet edemez. Fakat Ramazan ay'ı, zengine fakirlik şuurunu veren, onu elem ve yoksulluğunda fakirle beraber yaşamaya sevk eden bir aydır. Bu bakımdan zenginlerin kalbine şefkat ve merhamet duygularını yerleştiren, fakirlere yardım etmeye sevk eden bir ibadettir oruç!
Mevlam cümlemizi bu mantık ve şuurla orucunu tutanlardan eylesin. Ramazan ayının içindeki ibadetlerin büyüklüğünü idrak ederek bir ibadeti sergileyenlerden eylesin. Ramazan boyunca, günahlarımdan temizlenirim mantığını daima canlı tutanlardan eylesin. Vahamete ve gevşekliğe kapılmadan bu mübarek ayı bitirmeyi cümlemize nasip etsin. AMİN