Nisan ayında Referandum için önümüze getirilecek sandığı iktidar lehine “EVET” oylarıyla dolup taşmasının hazırlıkları başladı.
Ufukta görünür hale geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da işi şansa bırakmamak için sahaya ineceğini söyledi.
Haydi hayırlısı.
Bakalım neler vaat edilecek?
Siyaset ve siyasiler henüz jelâtinden çıkmamış.
Ne tür hakaret ve iftiralarla birbirlerini suçlayacaklar doğrusu merak ediyorum.
CHP’den başlıyorum.
CHP ve yandaşları kapı kapı dolaşıp halka demokrasi elden gidiyor feryatları ve ya uzun havaları çalacaklar. Seçmeni ikna etmeye çalışacaklar.
Dikta ve diktatörlükten tek adam döneminin sakıncalarını anlatmaya çalışacaklar.
İnşallah bu çalışmalarını sarhoş olarak değil de ayık kafayla yaparlar.
Ancak unuttukları bir şey var bu kapı kapı dolaşmalar halka inme metodu çok eski ve miadı dolmuş bir yöntemdir.
Yıllar önce bu taktiği AK Parti uyguladı başarılı da oldu.
Komikliğe bakın AK Parti yöntem ve metoduyla yola çıkan kapı kapı dolaşma eylemi ve CHP ne kadar inandırıcı olabilir?
Ne kadar başarılı olunabilir?
Çünkü kapıları kilitli bulacaklarını ve anahtarların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da olduğunu bile bilmeyen bir parti ve ümitleri.
Geçmiş olsun ey CHP!
Sizler bu kafayla başarılı olamazsınız zaten şimdiye kadar olamadınız da.
Önemli bir nokta daha var o da şu ki bir şekilde milli iradenin oylarıyla sandıktan HAYIR oyları fazlasıyla çıkarsa bu kez CHP kendine mal etmeye çalışacaktır.
O da ayrı bir saz teli olur.
Zira milli iradenin ne yapacağını nasıl goller atacağını kaleciyi hangi köşeye ters yatıracağını önceden kimse bilemez.
Yakın bir geçmişte bunu yaşadık Haziran seçimleri arkasından Kasım seçimleri bunun örneğidir.
Yükselen MHP oylarının nasıl yarıya indiği gibi.
Bırakalım AK Parti ve ekibinin CHP ye karşı karşı ataklarını bir yana Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bile tek başına CHP’nin üstesinden gelebiliyor.
Göreceksiniz kanayan kaşlarına çalışacaklar.
Telefon faturasını gündeme getirecekler.
Birçok alanda saldırdıkça saldıracaklar CHP politikalarına.
Daha önce benzer anlamda yazmıştım köşemde, bilerek bilmeyerek direk dolaylı CHP’nin pasifliği hep bu muhteremlere yaradı.
Zira karşılarında güçlü ve bilinçli bir ana muhalefet göremediler
Ancak bu sandık ve sonuçları ülkemiz için hayati önem arz etmekte olup fevkalade kararlı bilinçli bir araştırma yapmak suretiyle oylarımızı kullanmalıyız.
Hiç bir siyasinin ve partinin çıkarları Türkiye’nin huzurundan, bekasından daha önemli değildir.
Hatırlatmak gerekir.
AK Parti’nin meşhur bir sloganı vardı.
“Türkiye Kazanacaksa Biz Kaybetmeye Varız” diye.
Şimdi tam zamanı ve onlara hatırlatmak gerekir gerçekten var mısınız?
Göreceğiz. Zaman bunu sandıktan çıkacak oy sonuçlarıyla test edecek eğer HAYIR’lar fazla çıkarsa…
Sandık sonucu ne olur ne olmaz?
Şimdiden söylemek fal bakmak kadar basit olur.
Ama ne olacaksa Türkiye ve Millet penceresinden ülkemizin bekası açısından bakmakta yarar var. Koltuklar kiralık siyasiler birey ve fani ama Türkiye ve millet bakidir.
Bu geçeği de yabana atmamak durumunda olmalıyız, diye düşünüp sizleri de bu konuda aklıselim düşünmeye düşündürmeye davet ediyorum.
Aslolan Türkiye ve Milletse partiler siyasiler çok arka planda olmalı.
Kendi selametimiz ve güzel yarınlarımız için getirmeyi bildiğimiz gibi zamanın tüneline gömmeyi de bilmeliyiz.