TV Kanallarında akademisyenlerce tartışılan farklı görüş ve fikirlerden bıktık.
Ortalık ve siyasi sular bulandırılıyor, kimin haklı, kimin haksız olduğu fazlasıyla imajisiyon kokuyor.
Oysa siyasiler kolları sıvadı ve sahneye çıkacaklar.
Birebir kendi ifadelerini, propagandalarını, vermek istedikleri mesajları bizzat kendilerinden dinleyeceğiz.
Bu da izlemekte olduğumuz bu ucuz maliyetli ve düşük profilli filimin hayli renkli ve heyecanlı olacağının sinyalleri verildi bile.
Ancak şunu açıkça belirtmekte yarar var;
Siyasi profiller bu seçim atmosferinde çok başarılılar mı?
Yoksa acı bir realite şu ki yurdum insanı okumuyor, analiz etmiyor, siyaseti ve siyasileri analiz etmek konusunda onları gereğince tanımakta pek de mahir değiller.
En büyük sorun da bu değil mi?
Adam akıllı siyasete hakim olsalardı, siyasileri ve amaçlarını, hedeflerini, ne yapıp ne yapmak istediklerini yeterince anlayabilselerdi, bizler bu sancılı ve hayati önem taşıyan durumları atmosferi yaşar mıydık?
Bu günlere gelinir miydi?
Anlamış ve anlatabilecek durumda değilim.
Oysa futbol takımı tutar gibi parti tuttuklarını, adet yerini bulsun diye misyoner edasıyla oy kullandıklarını çok iyi biliyorum.
Sanırım herkes bu gerçeği çok net ve iyi biliyor.
Peki, bu böyle olmalı mıydı?
Ses seda yok. Bu konuyu anlatan irdeleyen kimseler de yok.
Seçmenin böyle davranması, bu tarz siyasete olumlu-olumsuz katkısı inanın bazı at hırsızı tabirine layık olan siyasilere öylesine yarıyor ki, sormayın gitsin.
Ballı kadayıf kaymaklı tatlı gibi iştahlarını kabartıyor.
Dokunmayın keyiflerine gitsin.
Cumhurbaşkanı Erdoğan mutlaka şiirler okuyacak.
Bu olmazsa olamazıdır.
CHP’ye çatacak hedef noktasına koyacak.
FETÖ’yü uzun-uzun anlatacak, haksız da değil.
Bunca olanlardan sonra bu konuda 15 Temmuz Ruhu diye asil bir ruh vardı.
Dilerim o ruh hep yaşasın.
Ülkenin birliği dirliği ve bekası için canını kanını hatta hayatlarını bile seve-seve vermiş bir ruh. O ruhlar şad olsun.
Bunun dışında AB ülkelerinin maskelerini düşürmeye yönelik belge ve salt gerçek bilgilerle ne mal olduklarını oldukça cesur bir tarzla anlatacak.
Dedim ya hayli renkli günler yaşayacağız. Gökkuşağını aratmayacak kadar renkli...
Terörü anlatacak uzun ve detaylı bir açıklamalar dizisi.
Gelinen nokta alınan yol sebep-sonuçlarıyla detaylandıracak.
Şehitlerimizi hiç unutmadan kahramanlıklarını da anlatmasını mutlaka bekliyorum.
TV kanalları Cumhurbaşkanımızın yanında ve onu destekleyen her nevi görselleri yayımlayacaklar.
CHP bu konudan şikâyetçi ve yetersizdir. Basın ve medya bir şekilde iktidarın yanında yer alması zaten kaçınılmaz nedenlerini niçin’lerini dünya âlem biliyor, yazmama gerek yok.
Dünya kamuoyu da bu konuyu işlemeye ve haber yapmaya başladılar bile ama asla objektif ve tarafsız olarak değil hem haberleri hem de yaptıkları siyasi açıklamaları.
Tamamen kendilerine ve çıkarları doğrultusundadır onlar böyle çalışıyorlar.
Hiç bir zaman dost olmadılar. Yanımızda olmadılar olmak da istemediler.
Renkli günlerimizin gri rengi olan bu AB ülkeleri zaten sıkıntılı ve kendi içlerinde bile huzursuzdurlar.
Sağlıklı bir toplum olmayan olamayan bu maskelilerden net’lik ve dürüstlük beklenir mi? Deneme yanılma yoluyla öylesine hainliklerine, iftiralarına şahit olduk ki onlara güvenmek, inanmak mümkün değil.
****
Sonuç olarak sandıktan çıkacak sonuçlar bana göre an ve tarih itibariyle samimi ve korkmadan ifade etmek gerekirse son derece koca bir belirsizlik gösteriyor.
Ne olur ne olmaz? Milli iradenin kararı sandığa nasıl yansıyacak, ibre kimden yana olacak yakın bir gelecekte onun da sinyallerini alacağız.
Zamanı geldiğinde tarafsız olarak onu da yazmak isterim, kısmet olursa.
Ancak CHP’nin çaylak ve acemi ve iyi bir ana muhalefet imaj ve misyonunu yapamadığı, gün gibi ortadadır.
Alınan bazı bilgilere göre fısıltı söylemler bu konuda İktidarın da pek rahat olmadığı ve çıkacak sonuçların belirsizliği onları da düşündürmektedir.
Ne derece doğru veya yanlış an gelecek gün gelecek bu soru işaretinin de cevabını mutlaka görsel medyada meşhur akademisyenler anlatacaklardır.
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız