Bu bayram rutin olmasın. Bayram yazısının içeriğini; şeker, çikolata, tatlı vs oluşturmasın. Çiçek, böcek yazısı da olmasın.
Müslümanlar 30 gün boyunca oruç tuttular, açlık çektiler. Sonucunda bayram yapmak haklarıdır diyebilirsiniz.
Elbette haklarıdır, helal hoş olsun. Kimsenin bayramında gözümüz yok. Dilediklerince bayram yapabilirler.
Ancak Müslüman kardeşlerinin aylarca; eziyet, işkence, açlık çektiklerini düşünerek bayram yapsınlar.
Hadisi şerif gereğince; “Müslümanlar bir vücudun azası gibidir, vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlarıda rahatsız olur.”Buhari, Edep 27
Filistinli Müslüman kardeşlerimizin; aylarca öldürülmesini, yaralanmasını, açlığını, evsiz barksız kalmasını hissetmiyorsak nasıl bir vücudun azaları gibi olabiliriz.
Kundaktaki bebeklerin, sırtı bükülmüş ihtiyarların, henüz doğruyu ve yanlışı ayırt edemeyen masum çocukların öldürülmesine nasıl seyirci kalabiliriz?
Yine başka bir hadis de; “Kendisi için istediğini, mümin kardeşi içinde istemeyen kâmil mümin olamaz” Buhari, İman 7
Çağdaş ismiyle “Empati” bu hadise denk gelebilir. Empati kuramazsak yarın öbür gün Allah korusun aynı şeyler bizim de başımıza gelebilir.
En ufak tabiri ile Siyonistlerin yaptığı zulümdür. Bir zulüm karşısında Müslümanın yapması gereken ya eli ile zulmü durduracak, ya dili ile zulme karşı çıkacak, ya da kalbinde bu zulme bir karşı duruş sergileyecek.
Yeryüzünde Filistinlilere yapılan zulümlere eşdeğer olmasa da benzer zulümleri veya yakın zulümleri diğer coğrafyalarda da görüyoruz.
Bu zulümlerin oluşmasında Müslümanların payı da vardır. Çalışmadılar, üretmediler, iyi bir Müslüman olmak için çabalamadılar.
Yüzeysel bir Müslüman olma dışında çabaları olmadı. İslam’ı bir ritüel din haline getirdiler. Şeklen bir din de insanda ne kadar değişiklik yaparsa o kadar değiştiler.
İslam’ı özümsemediler, insani hal ve hareketlerle donanmadılar. Bir hadisi Şerif’te de zikredildiği üzere “Vehn” denilen “Dünya Sevgisi” ne kapıldılar.
“Dünya Sevgisi” o kadar tatlı geldi ki onlara, birbirlerini kandırmada yarış içerisine girdiler. Mal artırmak için insani hasletlerden vazgeçtiler.
Ne kural kaldı, ne kaide. İlke, prensip hak getire. Mal, mülk artsın ve para biriksin diye helal ve haram karıştırdıkça karıştırdılar.
Öyle bir hale gelindik ki görünüşte Müslüman ama özde ve hareketle ne idüğü belirsiz ucubeye dönüşüldü.
İşte bu bayram her bayram gibi olmasın. Rutin dışına çıkalım. Kendimize gelelim ve toparlanmaya çalışalım.