Bu ülkede her şeyin sahtesi itina ile üretilir. Sahte ürünlerin üretilmesi, biraz eğitim, birazda ahlak ile ilgili bir meseledir. Avamın bu sahteciliğe bulaşması bir noktaya kadar tolore edilebilir. Lakin toplumun önüne çıkan, kendini lider ilan edenlerin, bu sahte ürünleri kullanması, faciaya davetiyedir. Son günlerin en popüler konusu, sahte dindarlar veya sahte başörtülüler! Kimsenin, kimseyi sahte dindar veya sahte başörtülü diye yaftalamaya hakkı yoktur. Ben işin siyasi boyutundayım. Vatandaşın yaptığı kendisi ile Rabbi arasındadır. Ancak, bunun siyasi malzeme haline getirilmesi, çok iğrenç. İşin başını CHP çekiyor. Baba ve dedelerimizin şahitlik ettiği icraatlarında, camiler ahıra çevrilmiş, ezanlar susturulmuş, Kuranlar toprağa gömülmüş, uzun beyaz elbise giyenlerin elbiseleri parçalanıp, dayak atılmış, sarık takanlar asılmış, şapka takmayanlar yine asılmış, ezan ve Kuran’ın aslına uygun okunması yasaklanmış... Birde, bizim hatırladıklarımız var! Başörtüsü takıyor diye binlerce gencimiz üniversite ve lise kapılarından geri çevrilmiş. Binlercesi kamu görevinden ihraç edilmiş, içki içmeyen ya da namaz kılan tüm memur ve bürokratlar fişlenmiş, askeri personel olmak isteyenlerden, annelerinin başı açık fotoğrafı istenmiş, zorunlu askerlik yapanların yemin törenlerine bile başı örtülü anneler alınmamış, milletin seçtiği vekil, “bu kadına haddini bildirin” diyerek meclisten kovulmuştur! Bu zihniyet, bu yapılanları lanetlemeden hatta eleştirmeden şimdi çıkmış, kadın hakları savunucusu olmuş, başörtülü bir iki kişiyi vitrine koyup, tribüne gaz vermeye çalışmış! Siz gerçekten başörtüsüne ve dine saygılı iseniz, eyvallah. Bu yapılanların tümünün yanlış olduğunu söyleyin, yanlıştan dönün. Başımızın üstünde yeriniz var. Ama hem laik hem kemalist hemde dindar diye bir kalıbın olamayacağı gerçeği ortadadır. Zihniyet kodlarınızda, neyin işlediği de ortadadır. Daha ülkeyi değil birkaç belediyeyi aldınız, hemen Türkçe ezan, Türkçe Kuran, kadın erkek karışık sema... Geçiniz efendim, geçiniz, sizde en az “biz Kemalistsiz diyen şeriatçılar” kadar sahtesiniz! Erbakan’ın öğrencisi, onun yolunun yolcusu olduğunu iddia edenler, şimdi çıkmış, kemalistçilik oynuyorlar. Lütfen dürüst olun. Kemalizm çok net ve açık ifadelerle Erbakan Hoca’nın ideolojisini reddediyor. Erbakan hoca’da Kemalizmi reddediyordu. Hem Erbakancıyım hemde Kemalistim demek, sehtakarlıktır bence. Aziz Nesin de böyle düşünüyordu. “Gerçek Müslüman Atatürk’ü sevemez. Seviyorsa ya ahmâktır ya sahtekâr” diyordu. İktidar da son zamanlarda bu toplara girmeye başladı. Kusura bakmayın ama hiç inandırıcı gelmiyor. Hiçte yakışmıyor. Ne başörtüsüne bu kadar hakaret eden ve onu yerlerde sürükleyen CHP’nin başörtüsü üzerinden siyaset yapması, nede mensubu olduğu ideolojiye kan kusturan iktidarın Kemalizm üzerinden siyaset yapması, yakışık alıyor. Kendiniz olun, kendi doğrularınız üzerinden siyaset üretin. Ne CHP’nin başörtü savunuculuğu nede kendine dindar ve muhafazakar diyenlerin Kemalizm salvoları oy kazandırır. Herkes kendisi olsun. Madem ki inancınıza, ideolojinize güveniyorsunuz, onu yaşayın, onu anlatın. Millet yaşantınıza ve yaptıklarınıza bakar az bir kısmı da söylediklerinize. ideolojinize ve inançlarınıza ters hareket ediyorsanız, ya o ideolojiye/inanca mensup değilsiniz, ya ona güvenmiyorsunuz ya da kronik idrak yolları enfeksiyonu geçiriyorsunuzdur...