Dua müminin silahıdır. Darlık ve sıkıntı anında Mümin Allaha dua ederek ferahlar. Dua ile kendisi için bir sığınak, el açacak bir makam bulur.
Zulmün arşa çıktığı şu günlerde, mazlum Filistin halkının kadın çocuk, genç ihtiyar demeden katledildiği, soykırıma tabi tutulduğu bir dönemde, Amerika, İngiltere ve Avrupa Devletlerinin mazlumların değil,soykırım yapan Siyonist İsrail’in yanında yer aldığıbir zamanda ellerimizi Rabbimize açıp dualarda bulunuyoruz.
Filistinli kardeşlerimiz için hep birlikte el açmış dualarda bulunuyor, “Kahrolsun İsrail” ve “Kahrolsun Amerika” diyoruz ama ne yazık ki kahrolmuyorlar. Dualarımız kabul olmuyor.
Müslümanlar katledilen mazlumların kurtuluşu için dua ve niyazda bulunmalarına rağmen Gazze de yapılan zulüm her gün bir diğer güne göre daha da artıyor.
Eğer Müslümanların “Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika” diyerek can u gönülden yapılan dualaryaptığı dualar kabul edilmiş olsaydıİsrail ve Amerika’nın kahrolması, güçlerinin dağılması,kahr u perişan olmaları gerekirdi.
Ne yazık ki sanki Allah dualarımızı kabul etmiyor, temennilerimiz yerine gelmiyor gibi görünüyor. Evet, Sanki Alemlerin ve mazlumların Rabbi olan Allah Azze ve celle mazlum Filistin halkı için yaptığımız dualarımızı işitmiyor, duymuyor gibi tecelli ediyor.
Oysa biz kesin bir şekilde biliyoruz ki Allahazze ve celle “Dua edildiğinde kesinlikle dualara icabet edendir.” Bundan hiç birimizin şüphesi yok. Olamazda…
O zaman neden “Kahrolsun, İsrail, kahrolsun Amerika ve yandaşları, güçleri darmadağın olsun, mağlup olsunlar, Filistinli kardeşlerimiz galip gelsin.” Şeklinde yapılan dualarımız kabul görmüyor? Neden zalimler kural tanımadan katliamlar yaparken Alemlerin rabbi olan Allah, bunlara gökten melekler indirerek veya gazap dolu kapkara bulutları üzerlerine göndererek cezalandırmıyor da bu kara ve bomba yüklü bulutlar mazlum Gazze halkının üzerine yağdırılıyor?
Allah; haşa zalimlerin yardımcısı olmadığına göre buna verecek herhangi bir cevabımızın olması gerekiyor. İşte bu aşamada bizlerin nerede yanlış yaptığımızı sorgulamamız lazım.
Eğer bugün milyarlarca Müslüman dua etmelerine rağmen Allah’ın indinde duaları kabul görmüyorsa kendimizi ve nefsimizi hesaba çekmemiz gerekiyor.
Kendimizi kandırmamıza gerek yok. Aslında dualarımızı kabul edilmiyor değil…
Duaların kabulü için öncelikle Allah’ın istediği şekilde bir iman, günahlarımızdan tövbe, kardeşlik bağlarını güçlendirmesi, bol sadaka verilmesi, aramızda iyiliği emredip münkerden sakındırmamız, haramlardan sakınmamız, her işimizi İhlas ve takva üzere yapmamız ve gösterişten kaçınmamızgerekiyor.
Hepsinden önemlisi kul hakkını eda ederek helallik almak gerekiyor.
Bunlar kendi nefsimizde ve toplumumuzda gerçekleştirmemiz gereken prensipler.
En az bunlar kadar önemarzedenduaların önündeki engellerin kaldırılması, mevcut unsurların yerine getirilmesi veya gereğinin yapılmasıdır.
Peki nedir bu engelleyici faktör ve unsurlar veya yerine getirilmesi gerekenler?
Bunların başında Allah’ın sünnetinin gereği olarak birlik ve beraberliğimizi oluşturmamız geliyor. Aralarımızda bulunan ihtilaf ve ayrımcılıkları kaldırmamız zorunlu. İslamkardeşliğini canlandırmamız, kin, nefret, hased, menfaat ve makam gibi hastalıklardan arınmamız olmazsa olmazlardan.
“Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve savaş atları (savaş araçları) hazırlayın ki, bununla hem Allah'ın, hem de sizin düşmanınız olan kimseleri ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, fakat Allah'ın bildiği kimseleri (korkutup, size karşı savaştan) caydırabilesiniz.” (Enfal 60) Ayetinin gereğini yerine getirip savaşa hazırlıklı olmak zorunlu.
Birliğimizi, beraberliğimizi sağlamadan, kendi aramızda çekişmelere son vermeden, herhangi bir güç ve kuvvet hazırlığımız olmadan Mescidi Aksa ve Filistin halkının kurtuluşu için dualarımızın kabul görmesi mümkün olmayacaktır.
Şimdi neden dualarımız kabul edilmiyor anlaşılıyor mu?
Aslında Allah azze ve cellesamimi ve huşu ile yapılan her duayı kabul eder ama onun kabulü bizim yaklaşımımıza göredir. O bizlere“Ey iman edenler düşmanlarınıza karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve binekler hazırlayın.” demişken bizler;“Ey Filistin halkı!Sizler İsraillilerle savaşın biz burada sizleri destekleyeceğiz.”diyerek ilahi sırrı yerine getirmeyip Sünnetullahauymazsak allafhın dualarımızı kabul etmesi tabi ki mümkün olmaz.
Evet, hiç şüphesiz Filistinli kardeşlerimiz,Siyonist İsrail’e karşı verdikleri mücadelede Şehadet mertebesine ulaşarak duaları kabul edilip belki de mükafatların en büyüğüne nail olmaktadırlar.
Peki ya bizler…
Bizler, sadece İsrail ve Amerika’yı kahredecek sloganlar atarak duamızın kabul görmesini istemekle Allah’ın Sünnetullahını ihmal etmiş olmuyor muyuz?
Unutulmamalıdır ki duaların kabulüve Allah’ın yardımı ancak zulme karşı qıyam edenlerle beraberdir.