Aylardır konuştuğumuz seçim üç hafta önce yapıldı bitti ancak dedikodular bir türlü bitmiyor.
Kim kime oy verdi, kim kimi destekledi?
Kim başarılı, kim başarısız?
Bu tür değerlendirmelerin ve dedikoduların her seçimden sonra olduğu gibi içinde bulunduğumuz süreçte yapılıyor olması da gayet normal.
İsterseniz gelin bugün biraz da biz değerlendirme yapalım.
Müsaade ederseniz kafama takılanları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yanlış düşünüyor da olabilirim ama yanlış düşünüyor olmak kafamıza takılanları söylememize engel değildir.
Hatta iyidir belki birileri çıkar bizi bilgilendirir de en azından yanlış bildiğimiz fikirlerimiz elemine olur.
***
Benim mantığım almıyor; seçim sandığına giden her iki kişiden birinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermesi ve AK Partili olmasını.
Çünkü toplumun hemen hemen her kesiminde AK Parti ile ilgili sitemler çok fazla.
Esnaf da şikâyetçi tüketici de.
Şehirli de köylü de öyle.
İşsiz de şikâyetçi, memur da işçi de. Hele emekli…
Solcu da şikâyetçi sağcı da.
Ateist olan da şikayetçi, dindar da şikayetçi.
Doktor da şikâyetçi, hasta da şikâyetçi ama daha az.
Hakkâri de şikâyetçi, Edirne de şikâyetçi.
Ulusalcı da şikâyetçi, Kürtçü de.
Eksenin sabit kalmasını isteyenler memnun değil, eksenin kaymasını isteyenler memnun değil.
O kadar çok memnun olmayan, o kadar çok şikâyetçi olan var ki bu listeyle bırakın köşeyi gazetenin tüm sayfalarını rahatlıkla doldurabiliriz.
Ama gerek yok meselenin özü için bu kadar emsal yeter.
***
Yanlış anlaşılmasın elbette durumdan memnun olan da var. Azımsanacak gibi değil ama kesinlikle bunlar her iki kişiden biri değil, her beş kişiden hatta her on kişiden biri bile değil.
Seçim öncesi muhalefet partililerin mitinglerini izlediğimizde miting alanlarının dolduğunu gözlemliyorduk. Muharrem İnce’nin İstanbul, İzmir, Ankara ve hatta Diyarbakır’da yaptığı mitinge milyonlar iştirak etti. Ama Muharrem İnce’nin ve CHP’nin aldığı oy oranı ortada.
AK Partinin başarısına gölge düşürmek gibi bir niyetimiz asla yok ama galiba sorun siyasetten ziyade seçmende.
Zannedersem vatandaş doğru konuşmuyor.
Memnun olduğu halde halinden şikâyetçi görünüyor; tıpkı işler iyi giderken -nazar değmesin diye- halinden hep şikâyet eden iş yokluğundan dem vuran şark kurnazı esnaf gibi.
***
Ya da şu mu dur:
Vatandaş kimseden memnun değil ama bir tercih yapması gerektiği zaman en az şikâyetçi olduğuna mı oy veriyor?
Bu tabloya göre kuvvetle muhtemeldir ki; evet, vatandaş AK Partiyi kötünün iyisi olarak görmektedir.
Zaten Demokrasi de böyle bir şey değil mi?
Ehveni şer tercihi de demokrasinin en zayıf yönlerinden biri değil mi?
Belki de siyasi yelpazenin merkezinde olmak bile tek başına böyle bir şey olabilir.
Velhasıl…
AK Partinin parlak sonucuna saygı duymamız gerektiği kadar istisnasız her partiye çıkan oya da saygı duymamız gerektiği de not edilmesi gereken bir husus.
***
Birde aklıma takılan bir soruyu da sormadan geçemeyeceğim;
Batman’da 60 bine yakın kişi neden oyunu kullanmadı?
Bir de iptaller konusu var. 4.500 kişinin oyu iptal edildi. Önceleri iptaller mührün kaymasından, taşmasından, akmasından kaynaklanıyordu ama bu seçimde oy pusulaları ittifaklar nedeniyle gayet normaldi.