Milletvekilini belirleyen seçim bitti.
Devleti yönetecek Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kaldı.
Sevindirici yani üzücü bir olay yaşanmadı ve aklı selim hakim oldu.
Hayırlara vesile olmasını dilerim.
Kendi penceresinde gördükleri ile seçimi analiz etmeye, tahmin yürütmeye, kayıp eden ve kazanan konusunda fikir yürütenler her yerde ve her fikirden kişiler görmek mümkün.
Ben de görüş açı'ma göre seçimi analiz edeyim dedim.
Bana göre toplumda korku üzerine politize olmuş ve buna göre oy veren iki büyük kitle var.
Bunlardan biri; Kürt seçmeni diğeri de Cami cemaati yani mütedeyyin kesindir.
Kimin ülkeyi nasıl idare edeceğinden ziyade; kendilerine olan bakış açıları, söylem ve eylemleri onlar için daha önemli.
Yılların birikmiş sorunları, geçmişte olan sıkıntılar ve "tekrar eder mi?" Endişesi bu iki büyük kitleyi iki parti etrafında birleşmesine sebep olmaktadır.
Kürt seçmenin büyük çoğunluğunun oy verdiği sol görüşe sahip HDP veya onun belirlediği Parti'ye ki bu seçim Yeşil Sol Parti.
Daha önceki seçimlerde HDP işaret ettiği veya desteklediği kişi ve partileri koşulsuz tam destek veren Kürt halkı bu seçimde öyle yapmamıştır.
Toplam üzerinde oluşturulan mahalle baskısı, halkın sorgusuz teslimiyeti ve buna itiraz etmemesi neticesinde HDP rehavete kapılmış toplumun değer yargılarına kulak vermemiştir.
Toplumda sıkıntılara ve ailenin yıkılmasına sebep olan "İstanbul Sözleşmesini" sahiplenmesi, "kadın hakları konusunda" abartılı taraf olması, halkın temel sorunlarına değinmeden siyaset yapması bir başka sıkıntıdır.
Yine (bireysel bazda) sakallı ve çarşaflı kişilere karşı sözlü tacizler (ki bunu HDP yapmamış ancak onlara mal edilmiş) karşısında tavır almaması oy kaybının bir başka nedenidir.
Kısaca HDP Cami cemaatinin korku ve endişesini gidermemiştir.
Ak Parti haklı biçimde eleştirilecek bunca yanlışları varken hala kazanan parti olması ise; en büyük etkeni cami cemaatine güven vermesi ve onların endişelerini giderme çabasıdır.
Bunu için mimari oldukları "İstanbul Sözleşmesini" kaldırdık propoğandası ile küsen seçmeni ikna etmiş, Doğu Perinçek'in yerine HÜDA-PAR ile ittifak etmesi ise ona artı puan olmuştur.
Özellikle milletvekili tercihlerinden doğru kişileri belirlemesi ve "milli görüş" e sahip kişilerin parti'de etkin görev vermesi başarıda büyük pay sahibi olmuştur.
Seçim şunu gösterdi ki toplumun değer yargılarına, milli ve manevi değerlerine önem vermeden kazanılmaz.
Kürt halkının endişe ve korkuları giderilmesi de gereken bir gerçektir.